ÖZGÜN BİR OSMANLI KRONİĞİNİN MUKADDİMESİ TABAKÂTÜ\'L-MEMÂLİK ve DERECÂTÜ\'L-MESÂLİK
Authors : Funda Demirtaş
Pages : 38-49
Doi:10.38060/kare.1362804
View : 67 | Download : 57
Publication Date : 2023-12-29
Article Type : Research
Abstract :İslam telif geleneği çerçevesinde mukaddime IX. yüzyıldan itibaren genel bir anlam kazanarak mensur eserlerin baş kısmında bulunan ön söz, sunuş ve giriş formunun ismi olmuştur. Bu asırda içerik ve şekil şartları olgunlaşan mukaddime, X. yüzyılda tamamen geleneksel bir yazım tarzı özelliği kazanmıştır. İslam telif geleneğini miras alarak sürdüren Osmanlı döneminde de mukaddime minimal değişikliklerin haricinde aynı şekil ve içerik özelliklerini devam ettirmiştir. Bu çalışma da I. Süleyman dönemini anlatan kronikler ve Süleymannâmeler arasında yazarı Celâlzâde Mustafa Çelebi’nin birinci elden bilgiye sahip üst düzey bir devlet adamı olarak verdiği detaylı ve güvenilir bilgiler sebebiyle emsallerinden pozitif ayrışan Tabakâtü’l-memâlik ve derecâtü’l-mesâlik adlı eserin mukaddimesini Türk-İslam telif geleneği çerçevesinde incelemeyi konu edinmiştir. Çalışmada eserin mukaddimesinin şekil ve içerik noktasında hem İslam klasikleriyle hem de Osmanlı kronikleriyle büyük oranda örtüşmesinden hareketle Türk-İslam dünyasında telif geleneğinin ve yöntem biliminin köklü geçmişini Tabakâtü’l-memâlik özelinde aydınlatma hedeflenmiştir. Yazarının bir müverrihten ziyade I. Süleyman döneminde vaki olan hadiselerin tanığı olan bir devlet adamı olarak verdiği birinci elden bilgiler çalışmada hazır bilgiden yararlanma tekniğinin baskın bir şekilde kullanımını gerektirmiştir. Çalışmanın temasına da uygun olan bu teknik yazarın ifadesiyle "kalem, kelam ve rakam” vasıtasıyla abartılan veya işitilen verileri içermediği için hem dönem hem de eser hakkında sağlıklı değerlendirmeler yapmayı mümkün kılmıştır.Keywords : Mukaddime, Mustafa Çelebi, Tabakât, Telif, Metodoloji