‘üstâd ibni üstâd’: Erken Osmanlı Mimarlığında Babalar ve Oğullar
Authors : Mustafa Çağhan Keskin
Pages : 347-365
Doi:10.26650/sty.2023.1233940
View : 39 | Download : 39
Publication Date : 2023-06-26
Article Type : Research Article
Abstract :Modern dönem öncesinde, mimar ve sanatçılar teoriden ziyade pratik uygulamalara dayanan bir deneyimleme süreci ile yetişmekteydi; ‘baba mesleği’ tercihten ziyade çoğu zaman zorunluluktu. Yardımcı iş gücü olarak görülen erkek çocuklar, baba tarafından usta-çırak ilişkisi çerçevesine yetiştirilmekte, mesleki birikim nesilden nesile miras bırakılmaktaydı. Günümüze ulaşan kitabeler ışığında XIV. yüzyıldan itibaren en az üç nesil boyunca Anadolu’nun farklı kentlerinde çeşitli yapıların inşasını üstlenen Suriye kökenli Müşeymeş ailesi fertleri Ali, yeğeni Ebu Bekir ile oğlu Ahmed’in Hassa Mimarlar Ocağı gibi kurumsal bir yapıya bağlı olmaksızın Osmanlı bâniler hizmetinde bulundukları izlenir. XV. yüzyıl sonunda, devlete bağlı kurumsal mimarlık örgütlenmesi altında istihdam edilen mimarlar arasında da Murad Halife ile oğulları Hayreddin, Hızır Bâlî ve İbrahim, Yâkub Şah ile oğlu Hüdâverdi ve Alâüddin Ali [Acem Ali] ile oğlu Hamza gibi baba-oğullar yer alır. II. Bayezid döneminde, devlet eliyle sürdürülen mimarlık faaliyetlerinin Murad Halife ve oğulları ile Yâkub Şah, oğlu ve mesleğinin ilk yıllarında onun ekibinde yer aldığı anlaşılan Alâüddin Ali’den müteşekkil iki temel ekip arasında paylaşıldığı anlaşılır. Bu çalışma, Sinan öncesi Osmanlı mimarlığında, mimarlık pratiğine yön veren babalar ve oğullar, diğer bir deyişle mimar ailelere yönelik bir bakıştır.Keywords : Osmanlı Mimarlığı, Müşeymeş Ailesi, Murad Halife, Yâkub Şah, Acem Ali