XVI ve XVII. Asırlarda Akdeniz'in İktisadi Yapısı ve Osmanlı Devleti
Authors : Hüseyin Güneş
Pages : 47-52
Doi:10.33709/ictimaiyat.543473
View : 11 | Download : 6
Publication Date : 2019-05-29
Article Type : Research
Abstract :Giriş Uzun tarihi süreçler içerisinde pek çok medeniyeti çevresinde barındıran Akdeniz coğrafyasının adı Latincedeki " Mediterraneus/Mare Mediterraneum ” kelimelerinden gelmektedir. Bu terkip " Medius: Orta , Terra: Toprak/Yer/Dünya ve Mare: Deniz ” kelimelerinin birleşiminden meydana gelmektedir. Bu kavram ve terkipten yola çıkarak buraya " ortada yer alan deniz ” anlamının kastedildiği düşünülebilir. Türkler burayı Akdeniz , Batı Denizi ve Bahr-ı Sefid , olarak tanımlanmıştır. Osmanlı dönemi haritalarına bakıldığında buranın genellikle Bahr-ı Sefid olarak adlandırdığı görülmektedir. Araplar bu bölgeye " El Bahre-l Ebyedu'l-Mutavassit ” demişlerdir. Bu tanımlama " ortada bulunan ak/beyaz deniz ” anlamına gelmektedir. Diğer medeniyetlerin tanımlamalarına bakıldığında ise şöyle bir manzara ortaya çıkmaktadır. Romalılar bizim deniz , Yahudiler büyük deniz ve antik Mısırlılar büyük yeşil deniz şeklinde tanımlamalar yapmaktaydı Gereç ve Yöntemler Sonuç Üç kıtanın ortasında yer alan ve bu kıtaları birbirine bağlayan Akdeniz sadece bir deniz olmanın ötesinde bir anlam ifade etmektedir. Tarih boyunca çok farklı milletler, uygarlıklar ve devletler tarafından hâkimiyet altına alınma çabası, her toplumun burayı bir şekilde adlandırması buranın bir deniz olmanın ötesinde bir yer olduğunu anlamamız bakımından önemli bir veridir. İbn-i Haldun’un coğrafya kaderdir sözünü herhalde en çok Akdeniz’in tarihi doğrular. Zira uzun tarihi süreçler içerisinde Akdeniz ve çevresine yerleşen, buraya hükmeden hemen hemen her medeniyet, Akdeniz’in kendisine sunduğu nimetlerden faydalandığı gibi buranın belirlediği şartlara da uymak zorunda kalmıştır. Akdeniz coğrafi olarak daha çok Avrupa kıtasında kurulmuş olan medeniyetlerin kontrol ettiği bir alan olmuştur. Roma İmparatorluğu burayı tam manasıyla bir iç denize dönüştürmüştür. Onun bakiyesi olan Bizans ise Akdeniz’in daha çok doğu bölgelerine hâkim olmuştur. XIV. asrın başlarında batı Anadolu’da kurulan Osmanlı beyliği çok kısa bir süre içerisinde genişleyerek bir imparatorluğa dönüşmüştür. Osmanlı Devleti fetih siyasetinde önceliği batısında bulunan Bizans yönüne vermiştir. Osmanlı böyle davranmakla çok önemli kazanımlar elde etmiştir. Bir de bu politikanın getirdiği bazı kaçınılmaz durumlar ortaya çıkmıştır. Osmanlı için kaçınılmaz durumlardan biri Akdeniz’e temas etmek olmuştur. Bilindiği gibi Türkler ana yurtları Orta Asya’nın bir hususiyeti olarak denizcilikle çok geç bir vakitte tanışmışlardır. Osmanlı Beyliği kuruluşundan kısa bir süre sonra Karesioğulları Beyliği’ni fethetmiştir. Denizci bir beylik olması itibarı ile bu beyliğin donanması ve denizcilik konusunda tecrübeli komutanları Osmanlı Beyliği’nin hizmetine alınmıştır. Böylece Osmanlılar ilk defa donanma sahibi olmuştur. Osmanlılar daha sonra donanmayı geliştirerek başta Akdeniz olmak üzere diğer denizlerde ticari ve askeri alanlarda etkinlik kurmaya başlamışlardır. Osmanlıların tarih sahnesine çıktıkları dönemde Akdeniz ticaretini İtalyan şehir devletleri kontrol altında tutmaktaydı. Bu devletler doğudan gelen ürünleri Akdeniz’in Avrupa limanlarına taşımaktaydı. Aynı şekilde Karadeniz ile Akdeniz arasındaki ticaret de bu devletlerin denetimi altındaydı. Osmanlıların belirgin bir deniz gücü olarak ortaya çıkması ile bu dönemin dengeleri değişmeye başlayacaktır. Akdeniz tarihsel olarak pek çok defa inişli çıkışlı dönemler yaşamıştır. Osmanlı Devleti’nin doğu Akdeniz’e yerleşerek doğudan gelen ticari yolları kontrol etmeye başlamaları ile birlikte Avrupalılar ticari açıdan yeni güzergâhlar aramanın yoluna bakmışlardır. İşte bu çabanın bir sonucu olarak Avrupalılar coğrafi keşifleri yaparak Akdeniz ticaretine alternatif bazı yeni yollar bulmuşlardır. Bu durum Akdeniz ve Osmanlı ticareti için uzun vadede olumsuz bazı neticeler doğurmuştur. Coğrafi keşiflerin yapılmasından sonra yaklaşık olarak bir asır boyunca Osmanlı Devleti Avrupa ile Akdeniz’de ticari faaliyetlerini belli bir seyir içinde yürütmüştür. Ancak XVIII. asırdan itibaren Akdeniz ticareti zayıflamaya başlamış ve ticari faaliyetler daha çok Atlantik kıyılarına kaymıştır. Kaynakça Telif Eserler: ABULAFİA, David, Büyük Deniz , İstanbul 2012. ARNOLD, David, Coğrafi Keşifler Tarihi , İstanbul 2001. BRADFORD, Ernle, Akdeniz-Bir Denizin Hikâyesi , İstanbul 2013. BRAUDEL, Fernand, Akdeniz ve Akdeniz Dünyası , İstanbul 2017. İNALCIK Halil, Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600), Çeviren: Ruşen Sezer, İstanbul 1995. İNALCIK, Halil, Osmanlı İmparatorluğu’nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi-I , İstanbul 2016. KÖPRÜLÜ, Fuad, Osmanlı İmparatorluğu’nun Kuruluşu , Ankara 1999. MATVEJEVİÇ, Predrad, Akdeniz’in Kitabı , Çev: Tolga Esmer, İstanbul 1999. Osmanlı Dönemi Akdeniz Dünyası , Editörler: Haydar Çoruh, M. Yaşar Ertaş, M. Ziya Köse, İstanbul 2011. SEE, Henri, Modern Kapitalizmin Doğuşu , İstanbul 2001. TABAK, Faruk, Solan Akdeniz , Çev: Nurettin Elhüseyni, İstanbul 2009. TABAKOĞLU Ahmet, Türkiye İktisat Tarihi, İstanbul 2017. UZUNÇARŞILI, İsmail Hakkı, Osmanlı Tarihi , C. I, Ankara 1988. Makaleler: ALTUĞ, Uğur, Osmanlı İmparatorluğu’nun Akdeniz Siyasetinde Korsanların Rolü , Doğu-Batı Dergisi , Kasım/Aralık/Ocak 2005/2006, S. 34, s. 289-295. BAŞOL, Rüveyda Öztürk, Akdeniz Çalışma Kültürü , Kırklareli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi , 2014 – C. 3, S. 1. s. 38-49. BULUT, Mehmet, Merkez Akdeniz’den Atlantik’e Kayarken Avrupalılar ve Osmanlılar , Doğu-Batı Dergisi , Kasım/Aralık/Ocak 2005/2006, S. 34, s. 223-230. İNALCIK, Halil, Osmanlı İmparatorluğu’nun Kuruluşu ve İnkişafı Devrinde Türkiye’nin İktisadi Vaziyeti Üzerine Bir Tetkik Münasebetiyle , Belleten , C. XV, S. 60, Ekim 1951, s. 629-684. KILIÇBAY, Mehmet Ali, Bir Akdeniz Ütopyası: Akdeniz Birleşik Devletleri , Doğu-Batı Dergisi , Kasım/Aralık/Ocak 2005/2006, S. 34, s. 231-238. KÖSE, Metin, Yeniçağda Akdeniz ve Avrupa Tarihi Kaynağı Olarak Galata Şeriyye Sicilleri , Osmanlı Dönemi Akdeniz Dünyası , İstanbul 2011, s. 151-173. ÖZCAN, Ufuk, 1492 Coğrafi Keşifler ve Günümüze Yansımaları: Küresel İspanyol Hâkimiyetinin Yükselişi ve Çöküşü , Tarih ve Uygarlık İstanbul Dergisi , S. 3, Mayıs-Haziran 2013, s. 101-110. İNALCIK Halil, "Osmanlı Devleti’nin Doğuşu Meselesi”, Söğüt’ten İstanbul’a, Derleyenler: Oktay Özel-Mehmet Öz, İstanbul 2005, s. 225-240.Keywords : Akdeniz, Osmanlı, İktisat, Avrupa