SEPSİSTE TOLL LIKE RESEPTÖR-2’NİN ROLÜNÜN İNCELENMESİ
Authors : Emine Hande Karagedik, Nazan Atalan, Leyla Acar, Hayriye Arzu Ergen
Pages : 3-9
View : 16 | Download : 9
Publication Date : 2015-12-01
Article Type : Other
Abstract :Sepsis; enfeksiyona karşı verilen sistemik enflamatuvar yanıt olarak tanımlanmaktadır. Yapılan araştırmalarda dokularda oluşan enfeksiyon ve travmatik hasar sonucu vücutta hümoral sistemin aktive olduğu ve çeşitli sitokinlerin salındığı gösterilmiştir. Toll-like reseptörler (TLR), birçok patojene karşı doğal immün cevabın oluşmasını sağlayan bir transmembran proteinidir. Aynı zamanda adaptif immün cevabın da aktive olmasını sağlayarak konak immünitesinde çok önemli role sahiptirler. İmmün sistem, doğal ve adaptif olarak ayrılan iki kısımda incelenebilen bir savunma sistemidir. Bu ailenin bir üyesi olan TLR-2 peptidoglikan, lipoteikoik asit, gram-pozitif LPS ve bir grup gram-pozitif makromolekül ile bağlanıp cevap verebilmektedir. Çalışmamızda TLR-2 Arg753Gln ve del -196-174 gen polimorfizmlerinin ve TLR-2 serum düzeyinin incelenerek, hem bu polimorfizmlerinin TLR-2 düzeylerine olan etkisi hem de sepsiste klinik ve prognostik parametrelerle birlikte ele alınarak olası etkilerinin incelenmesi amaçlanmaktadır. Bu amaçla 59 sepsis hastası ve 83 sağlıklı kontrolde TLR-2 gen polimorfizmlerini saptamak için PCR-RFLP ve TLR-2 serum düzeylerini incelemk için ELISA teknikleri kullanılmıştır. Deneysel çalışmalar sonucunda çalışma grupları arasında her iki polimorfizm açısından anlamlı bir farklılık gözlemlenmemiştir (p<0,05). TLR-2 serum düzeylerini incelediğimizde ise hasta grubunda sağlıklı bireylere göre istatistiksel olarak anlamlı bir artış saptanmıştır (p<0,001). Sonuç olarak, çalışmamız her iki polimorfizm açısından da sepsis vakalarında ülkemizde yapılan ilk çalışma özelliğini taşımaktadır. Yaptığımız deneysel çalışmalar sonucunda elde ettiğimiz bulgular her iki polimorfizm ile sepsis riski arasında bir ilişki olmadığını ancak serum TLR-2 düzeylerinin del -196-174 gen polimorfizminden bağımsız olarak hasta grubunda artmış olduğunu, Arg753Gln polimorfizmi açısından ise GG genotip ve G allelinin hastalarda artmış TLR-2 düzeyleri ile ilişkili olduğunu öngörmektedir.Keywords :