- Din Sosyolojisi Araştırmaları
- Cilt: 4 Sayı: 6
- Cumhuriyetin İlk Döneminde Vuku Bulan Koçgiri ve Tunceli Hadiselerinin Dini/Sosyolojik Yönden Değerl...
Cumhuriyetin İlk Döneminde Vuku Bulan Koçgiri ve Tunceli Hadiselerinin Dini/Sosyolojik Yönden Değerlendirilmesi
Authors : Ersin Savaş
Pages : 63-80
View : 43 | Download : 46
Publication Date : 2024-04-30
Article Type : Research
Abstract :Toplumsal olaylarda din/mezhep etkeninin önemli bir çarpan etkisi olduğu bilinmektedir. Çünkü Sosyoloji disiplininde yer alan birçok çalışma din olgusunun toplumsal düzlemde oldukça etkili olduğuna işaret etmektedir. Bu sebeple toplumsal araştırmalarda din olgusu çoğunlukla hesaba katılmaktadır. Fakat bazen de dini kökenli olduğu düşünülen birtakım sosyal hadiselerin merkezinde farklı etkenler rol oynayabilmektedir. Söz konusu etkenler de çoğunlukla ekonomik ve siyasi biçimde vücut bulmaktadır. Bu bakımdan her ne kadar dini sebepler toplumsal hadiselerle ilgili önemli çarpan etkisine sahip olsalar da bu kural her zaman işlememektedir. Dolayısıyla burada tarihi toplumsal olayların temelinde yatan nedenin doğru tespit edilmesinin önemi ortaya çıkmaktadır. Çünkü bir olayın kökeninde dini sebeplerin mi yoksa ekonomik ya da siyasi etmenlerin mi daha fazla rol oynadığı sorunun analizini değiştirmektedir. Başka bir ifade ile bir toplumsal olayın kökeninde dini etmenlerin olması çözümü farklı bir noktaya taşırken kökende siyasi veya ticari saiklerin rol oynaması ise çözümü çok daha farklı bir noktaya evirebilmektedir. Bu bağlamda Cumhuriyetin ilk döneminde gerçekleşen Koçgiri ve Tunceli hadiselerinin kökeninde kimilerine göre Alevi inançları önemli bir rol oynamıştır. Bu çalışmada söz konusu hadiselerin kökeni ile ilgili farklı bir bakış açısı benimsenmiştir. Çünkü kaynaklarda mezkûr hadiselerle ilgili işaret edilen hususlar dini sebeplerden çok ticari ve siyasi nedenlere dayanmaktadır. Nitekim bölgede öteden beri var olan feodal yapı ve özellikle Osmanlı döneminden gelen asayiş problemi dikkatleri çekmektedir. Çünkü Osmanlı hakimiyetinin olduğu dönemden beri bölgede düzeni aşiret reisleri kendi istekleri doğrultusunda sağlamaktadır. Bu bakımdan bölgedeki her türlü siyasi ve ticari tasarruf feodal bir anlayışla şekillenmektedir. Dolayısıyla dinden ziyade feodal anlayış biçimi ve güvenlik problemlerinin olduğu bir bölge olan Dersim bu özellikleri ile Koçgiri ve Tunceli hadiselerinin meydana gelmesinde önemli rol oynamıştır. Her iki isyanda da aynı zamanda geleneksel otorite oldukça önemli bir rol üstlenmiştir. Çünkü gerek Koçgiri gerekse de Tunceli’de yaşanan isyanda isyanın önde gelen isimleri toplumsal statüleri ile elde ettikleri siyasi otoritelerini yoğun biçimde kullanmışlardır. Nitekim her iki isyanda da önde gelen isimlerin önemli miktarda toprak ve hayvan sahibi kimseler oldukları bilinmektedir. Bu bakımdan yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin bölgede yapacağı reformlar geleneksel otoriteden kuvvet bulan çevrelerde hoş karşılanmamıştır. Bu bakımdan Tunceli’yi yeniden imar edecek kanunun söz konusu sosyolojik/tarihi bağlam çerçevesinde okunması daha doğru olacaktır. Dolayısıyla dikkate değer bir ekonomik gücü ellerinde bulunduran söz konusu kişiler de kitlelerin hareketlerini istedikleri yöne çevirmişlerdir. Çünkü ellerinde bulundurdukları ticari/siyasi imtiyazı kaybetme riski ile karşı karşıya kalmışlardır. Burada Le Bon’un kitle hareketleri üzerine fikirleri sorunun analizinde oldukça yardımcı olmaktadır. Bundan başka isyanların derinleşmesinde söylem kavramının da öne çıktığı anlaşılmaktadır. Nitekim önemli sayılacak yoğunluktaki bir kitlenin harekete geçirilmesinde söylem kavramının gücü bilinmektedir. Özellikle Van Dijk’ın bu konudaki fikirleri dikkate değerdir. Çünkü söylemin üretimi iktidarı şekillendirmektedir. Yani söylemin yeniden ve sürekli üretimi de iktidarın/gücün belirmesi anlamına gelmektedir. Bu bakımdan söz konusu hadiselerin ortaya çıkışını dini sebepler yerine siyasi ve ticari saiklerde aramak yerinde olacaktır. Daha açık bir ifade ile her iki isyanda da Alevilik başat bir rol oynamamıştır. Bilakis daha dünyevi sebepler olan siyasi ve ticari etmenler isyanların ortaya çıkmasına neden teşkil etmiştir. Araştırmada nitel yöntem benimsenip, veri toplama tekniği olarak doküman analizi kullanılmıştır. Elde edilen veriler anlayıcı yaklaşım ile yorumlanmıştır.Keywords : Tunceli, , Koçgiri, , İsyan, , Sosyolojik Bağlam, , Siyasi Otorite, , Feodal Ekonomi,