- Dil ve Edebiyat Araştırmaları
- Vol: 20 Issue: 20
- Ahmet Hamdi Tanpınar’s Critique of War: War, Suffering, and Individual
Ahmet Hamdi Tanpınar’s Critique of War: War, Suffering, and Individual
Authors : Halim Kara
Pages : 13-46
Doi:10.30767/diledeara.635398
View : 12 | Download : 9
Publication Date : 2019-10-20
Article Type : Research
Abstract :Bu makale Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Huzur romanını savaş deneyimi ve bu deneyimin toplum ve modern birey üzerindeki travmatik etkisi çerçevesinde incelemeyi amaçlıyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılışı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla sonuçlanan büyük savaşların dehşetine tanıklık eden yazarın, eserlerinde bu savaşların toplum ve bireyler üzerindeki travmatik etkisini konu etmesine odaklanıyor ve Tanpınar’ın Kurtuluş Savaşı ve II. Dünya Savaşı üzerinden savaş deneyiminin roman başkişisi Mümtaz’ın kişiliğinin oluşumundaki belirleyici rolünü nasıl sorunsallaştırdığını tartışıyor. Bu çerçevede Huzur romanının savaşa karşı tutumunu ve savaşın sosyal, politik, kültürel ve ekonomik sonuçlarını sergilemekte önemli bir yer tuttuğunu ortaya koyuyor. Yazarın, bireysel kimliğini Kurtuluş Savaşı’nın ve dönemin diğer toplumsal krizlerinin şekillendirdiği roman başkişisinin çizimi vasıtasıyla savaşın toplum ve bireyler üzerindeki sarsıcı etkilerini izlekleştirmesini çözümlüyor. Daha özelde makale, savaş deneyiminin modern bir bireyin kişilik oluşumundaki belirleyici rolünü ve yazarın hangi duyarlılık ve düşünceyle hareket ettiğini mercek altına alarak, Mümtaz’ın karakter kurulumunu eleştirel bir şekilde tartışıyor. Böylece Tanpınar’ın romanında savaşı şiddet, dehşet, felaket, topyekûn katliam, acımasızlık, akılsızlık, kaos, insani değerlerden uzaklaşma ve modern çağdaş uygarlığın külliyen yok oluşu ile ilişkilendirerek bir savaş kritiği anlatısı yarattığını iddia ediyor. Bu doğrultuda Tanpınar’ın ilk defa 1949 yılında yayımlanan Huzur romanının edebiyatımızda genel olarak yurtseverlik kavramı üzerinden biçimlenen yerleşik savaş algısının dışına çıkan, hatta bu anlayışa yer yer meydan okuyan ilk roman olduğunu gösteriyor. Buna göre savaş, her ne kadar görünürde romanda merkezi bir yer tutmasa da, anlatı boyunca kendini sürekli hissettiriyor ve Mümtaz’ın kimlik bunalımının, bireysel ıstırabının ve psikolojik huzursuzluğunun yoğunlaşıp derinleşmesine neden oluyor. Tanpınar’ın ısrarla, insanlığın topyekûn yıkımı olarak gördüğü savaşla Mümtaz’ın derin bireysel ve psikolojik buhranlarını birleştirmesi, romanın savaş karşıtı bir anlatıya dönüşmesinde belirleyici bir rol oynuyor.Keywords : Türk romanı, Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, roman ve savaş, modern birey