- Bilimname
- Sayı: 51
- Müteahhir Dönem Hanefî Fakihlerinin Kurucu İmamlara Usulde Muhalefeti Mümkün Mü?: İbnü\'l-Hümâm Özel...
Müteahhir Dönem Hanefî Fakihlerinin Kurucu İmamlara Usulde Muhalefeti Mümkün Mü?: İbnü\'l-Hümâm Özelinde Bir İnceleme
Authors : Ünal Şahin
Pages : 313-350
Doi:10.28949/bilimname.1406544
View : 363 | Download : 163
Publication Date : 2024-04-30
Article Type : Research
Abstract :Bu çalışmada Hanefî mezhebinin kurucu imamlarına müteahhir dönem mezhep fakihlerinin usul mesailinde muhalefet edip edemeyeceği hususu ele alınmıştır. Konu hakkında Hanefî mezhebinde genel kabul, kurucu imamlara usulde muhalefetin olmadığı yönündedir. Mezhepteki bu kabulün Sanayi Devrimi’ne kadar devam ettiğini söylemek mümkündür. Ancak sonraki dönemlerde meselenin farklı bir noktaya evrildiği müşahede edilmektedir. Bilhassa modern dönem çalışmalarında kurucu imamlara gerçek anlamda muhalefetin varlığı, sınırları ve keyfiyeti sorgulanmıştır. İbnü’l-Hümâm (ö. 861/1457) özelinde meseleye bakıldığında ise daha farklı bir tablo karşımıza çıkmaktadır. O, hicri 9’uncu asırda Mısır coğrafyasında yaşamış bir Hanefî fakihi olarak, farklı bir âlim prototipi ortaya koymakta ve usul meselelerinde içtihatta bulunmaktadır. Bu içtihatlar, mezhepte istikrar bulan ve kurucu imamların görüşlerini yansıtan metinlerden farklılık arz etmektedir. Onun, muhalefet ettiği konuların örf, âdet, zaman ve zemine göre değişen ayrıca, fetva mahiyetinde olmayan görüşlerden müteşekkil olduğunu da ifade etmek gerekmektedir. Bu kapsamda İbnü’l-Hümâm’ın usulî konularda mezhepteki yerleşik yaklaşımdan farklı görüşler ileri sürdüğü ve bunları temellendirmeye çalıştığı görülmektedir. Diğer taraftan İbnü’l-Hümâm’ın bu yönü, mezhep usulünden bütünüyle ayrılmadan tikel meselelerde içtihat faaliyetinin de devam ettiğinin açık delillerindendir. Buradan, mezhep ulemasının ilmî yetkinliğe ulaştığında fürû fıkıh bir tarafa usul mesailinde dahi içtihat ettiği anlaşılmaktadır. Bu içtihatların, farklı bir mezhep görüşünün tercihi olmadığı bilakis, delilden hareketle ulaşılan neticeler olduğu belirtilmelidir. Ayrıca onun Hanefî mezhebinde istikrar bulan yaklaşımdan ayrılan her bir farklı görüşü, içtihat merkezli olmayıp bazen konu hakkında tercih olabilmektedir. Bundan dolayı bu gibi farklılıkların içtihat mı yoksa tercih mi olduğunun iyice tetkik edilmesi gerekmektedir.Keywords : İslam Hukuku, Kurucu imam, İbnü’l-Hümâm, Usul, Muhalefet