Fıkıh Usulünde İşaretin Delâleti
Authors : Ali Bakkal
Pages : 337-377
Doi:10.28949/bilimname.952758
View : 15 | Download : 16
Publication Date : 2021-10-31
Article Type : Research
Abstract :Usulcüler lafız üzerinden hükme ulaşmak için farklı delâlet yollarından söz etmiş olsalar da, şu dört delâlet şekli üzerinde ittifak etmişlerdir: İbarenin delâleti, işaretin delâleti, nassın delâleti, iktizanın delâleti. Fıkıh usulü eserlerinde ibarenin, nassın ve iktizanın delâletleri konuları oldukça açık bir şekilde ortaya konmuştur. Ancak işaretin delâleti konusunun bu denli açık ve net olarak ortaya konulduğunu söyleyemeyiz. Bu çalışmadaki amacımız işaretin delâleti konusunu daha anlaşılır bir şekilde ortaya koymak ve konuyla ilgili bazı ihtilaflı meseleleri çözüme kavuşturmaktır. Cessâs ve Ebü’l-Hüseyin el-Basrî isim vermeden işaretin delâletinin mahiyetinden söz etmiş olsalar da, ilk tanımı yapan usulcü Debûsî’dir. Sonradan gelen fukaha usulcüleri bu tanım üzerinde önemli bir değişiklik yapmamışlardır. Mütekellimîn usulcülerinden "işaretin delâleti” kavramına eserlerinde ilk defa yer veren kişi Gazzâlî’dir. Yaklaşık olarak o da işaretin delâletini fukaha usulcüleri gibi tanımlamıştır. Ancak Gazzâlî ile birlikte mantık ilmi fıkıh usulüne girdiği için artık tanım ve anlatımlarda mantık terimleri de kullanılmaya başlanmıştır. Bu çerçevede işaretin delâletinin iltizamın delâleti kabilinden olduğu vurgulanmış ve iltizamî delâletin bir türü olarak görülmüştür. İşaretin delâleti konusunda ihtilaf edilen meselelerden biri de kastedilen veya kastedilmeyen bir mana oluşu meselesidir. Bu çalışmada işaretin delâleti konusu tanımı, özellikleri ve ilişkili olduğu diğer konular örnekleriyle ele alınıp yeniden incelenmiştir.Keywords : Fıkıh usulü, Lafız, Mana, İltizam, İşaretin delaleti