Nuhbetü’l-asar ve gül-deste-i riyaz-ı irfan’a göre ölüm estetiği
Authors : Kenan Mermer
Pages : 389-423
Doi:10.28949/bilimname.812314
View : 19 | Download : 12
Publication Date : 2021-04-30
Article Type : Research
Abstract :Kalıplaşmış ifadelerin, klişenin biteviye tekrarı; bir işin, sözün, ameliyenin ruhunu yok edebilir. Ölüm, aynı doğum gibi milyonlarca tekrara rağmen her kişi için biricik ve orijinal kalabilen bir yüze sahiptir. Bu sebepten ölümü ifade ederken başvurulan dil mantığı, nükteli söylemek arzusu, ölen kişinin siyasî-sosyal ağırlığını karşılamak gayreti aynı anda işlevsel hâle gelir. Varlığın kıymeti, ölümü fark edebilmekle doğru orantılı düşünülebilir. Öyleyse insan için, yalnızca dışsal unsurlarla hayatı kurtarmak mümkün değildir; mezâhiri aşan estetik bir kaygıyı gözeterek son ana kadar düşünmek ve yaşamak durumu ortaya çıkar. İslâmî gelenekte ihsân kavramıyla da karşılanan estetik bilinç, sadece hayatın temel güzergâhını değil; aynı zamanda ölüm ve ötesine dair inancı ve düşünüşü de hesaba katar. Dolayısıyla ölürken, öldürürken, ölümü karşılarken ve ölümün ardından kayıt düşerken de estetik bir kaygı söz konusu olur. İnsanın mayasında bu tarz bir iddiayı realize edebilecek donanım ve kabiliyetler vardır. İslâmi gelenekte gözetilen estetik kaygı ve görgü, salt iman merkezli anlaşılmaması gereken bir husustur; kültürel bir çevresi, beynelmilel bir cephesi de vardır. Nesne odaklı olmak yerine fikir odaklı hareket eden Müslüman sanatkârın ödevi, dış âlemin nesnelerini tümeli yansıtacak bir biçime sokmaktır. Mezar taşlarının dili, kitabelere kazınan şiir ve inşâ, ontolojik bir tabandan ziyade estetik bir tabana yaslanır. Bu meyanda yalnızca öldü gitti demenin ötesine geçmek fikri, öncelikle estetik bir kaygıdan beslenir. Bahsi geçen iddialarımızı temellendirmek maksadıyla bizim gözettiğimiz metot, İsmail Belîğ’in vefeyât ve tezkire türünde yazdığı iki mühim eserdeki kayıtları bir araya getirmek, dönemin inşâ özelliklerine uygun olarak ağır denilebilecek bir dille yazılan ölüm kayıtlarını dil-içi çeviri yoluyla göstermeye matuftur. Böylece gelenekten moderne estetik kaygının ve dil hassasiyetinin ne kadar daraldığı da gösterilecektir.Keywords : Türk-İslâm Edebiyatı, Ölüm, Vefeyat, Estetik, Ölüm Estetiği, Özdeşleyim, İsmail Belîğ