اللغة الفارسية ودورها التاريخي والثقافي و خدمتها للسنة النبوية
Authors : Hedayatullah Modaqiq
Pages : 1157-1204
Doi:10.28949/bilimname.556497
View : 18 | Download : 10
Publication Date : 2020-05-15
Article Type : Research
Abstract :Nesilden nesille geçen medeniyet; hakikatlerin netleşmesini, belirli bir toplumu korumayı, o toplumun medeni bir hayat tarzını; kültür ve medeniyeti öğrenmek için ilk çıkış aşamasında toplumun özellikleri hakkında inceleme ve araştırma yapıp toplumun insanla olan ilişki boyutunu hedefleyen toplumsal bir olgudur. İslam, evrensel bir dindir. İslami fetihler; sadece Allah’a kulluğu gerçekleştirmek ve bir arada yaşayarak dünya barışını sağlamak için İslami sahanın genişlemesine vesile olmuştur. İslam daveti bu yüce amaçla Arap yarımadasından başlamış ta ki dünyanın dört bir yerine kadar ulaşmıştır. Dilin ve kültürün nerede olursa olsun ve kim olursa olsun bir etkisi vardır. Bu sebeple Arap dilinin, İslam’ın ortaya çıkışı ile ve İslami fetihlerle birlikte diğer dillere ve Farsça diline bir etkisi olmuştur. Benzer şekilde Arap dilinin, Farsça dilinden etkilenme konusunda bir payının olduğuna şahit oluyoruz. Şöyle ki; Farslar ve Farsça konuşanların davetin yükünü taşımadaki rolü; öğretimden eser vermeye ve Arap dilinde tasnif yapmaya kadar olan safhayı Araplarla birlikte üstlenmişlerdir. Arap dili semavi bir dinin dilidir ve Müslümanlar arasında son derece özen göstermeyi hak eden bir yeri vardır. Bizler Arap dilinin, dini ve dinin maksatlarını anlamada bir vesile olduğunu asla unutmayız. Arap dili Kur’an’ın dili, itikat ve dindarlığın tezahürü olduğuna göre böyle olmaması için sebep ne olabilir ki? Bundan dolayı insanlar, Arapçayı öğrenmekle ve ona özen göstermekle sahip çıktılar. Kayda değer kanıtlarımız bulunması sebebiyle bu makalenin hazırlanmasındaki amaç, etkileşimin kuvvet limitinin ortaya konulmasında ve hem Arap dilinin Farsça üzerine olan etkisinin ve hem de tam tersinin ortaya konulmasına ışık tutmaktır. Ayrıca toplumsal ve kültürel ilişkinin asırlarına ve özellikle İslam tarihi boyunca Farsça ve Arapça konuşan her iki dilin sahiplerin arasındaki bu ilişkinin derinliğine ışık tutmaktır. Bu ilişki, dinin dili olan Kur’an’ın, sünnetin ve İslam âlemindeki diğer ilimlerin Arap dilini kabullenmede Araplardan başka Faslılarda nasıl bir tepkiye yol açtığına da ışık tutar. Bu araştırmaya dayanarak, Farslar ve Farsça konuşan dil sahiplerinin telif yaptıkları, eser ortaya koyma ve tercüme yapmada birçok üslupları kullanmadaki gayretli çalışmalarına değindik; gerçekten büyük katkıda bulunmuşlardır. Özellikle onların telif ettikleri, eser yazdıkları, sünnet ve hadis konusunda şerh yazdıkları şeylerin Farsça dili olduğundan bahsetmek uygun olur. Farsça dilinin rolü ve Fars âlimlerin, yazar ve bilim insanlarının hadis veya sünnet üzerindeki çalışmaları değerlidir. Aslında bu konudan söz etmemiz tarihi ikili etkinin karşılılık kanatların yansımalarıdır. Arapça zengin din dili olmasına rağmen tek dil olarak kalmamıştır. Belki Farsça da o, ortamın canlı dili olarak Arapçayla beraber devam etmiştir. Çünkü Farsça köklü ve güçlü geçmişe sahip olduğu için kendisini tarih boyunca korumuştur. Arapça ve Farsça özellikle İslami dönemde ikili dil ve kültürel etkileşim zemini ötesinde Arapçadan Farsçaya sözcük aktarılması ile Arapçanın zenginliğinin daha da arttığı izlenmektedir. Farsça dili bilimsel alanlarda zengin verimli kaynak eserlere dayanmaktadır. Peygamber(sav) döneminden başlayan süreç Abbasi dönemine gelince Fars kültürünün etkisi daha etkin ve net anlaşılmaktadır. Daha sonra Selçuklu döneminde de o manada devam etti. Osmanlı hilafeti Selçuklu devletinin varisi olarak edebi ve şairlik dünyasında etkin manada kullanarak üretilen verisini kütüphanelerde bugüne kadar şahit olmaktayız. Farsça Osmanlı devletinde üç olmazsa olmaz dillerinden olmasıyla birlikte, daha sonra etkinliğini 16. asır tercüme hareketi sırasında özellikle Mevlana’nın Mesnevi eseri ilgiyi artırdı. Gerçekten Farsça uzak doğu ve Türk topraklarının ve Hindistan’ın ikinci İslami eğitimi ve kültürel varlığını aktarıcısı olarak tanımlanmaktadır. Türk devleti, kurulduğu her yerde Farsçayı resmi dili olarak yer vermiştir. Hadis ilminde Farsça üzerinde bilimsel eserlerin sayısı ilgi çekicidir. Hindistan toprağındaki son dönemlerde yazılan Farsça eserler kayda değer ve bilimsel rolü de önem arz etmektedir. Hindistan fatihleri Gazneliler döneminde 10. ve 11. asırlarda Arapça ve Farsçada hadis ilmini şerh ve tercüme etmişler. 12. asra gelince Farsça daha yaygın hale gelmiştir. Babur Temuri döneminde Farsça devletin resmi dili olmuştur. Tarihi verilere göre Türkçe devlet başkanlarının diliyken, Farsça devletin resmi dili ve Arapça ise din dili olarak bilinmektedir. Bu dönemde ve sonrasında Hindistan’daki Farsça yazılan hadis eserlerin tanıtmak da önemlidir. Çağdaş Farsça hadis çalışmaları Üniversitelerde olsun veya sitelerde hızla gündeme çıkmaktadır. Biz onlardan kısaca bilgi verdik. Hayret yok ki klasik dönemde sünnet ve dil kaynakları yazarlarının çoğu Farslar ve acemler olmuştur. Peygamber’in bahsettiği şey de tam buydu. Peygamber Efendimiz (sav)’in elini onun omzuna koyarak: "Bunlardan öyle erler çıkacak ki iman Süreyya yıldızında olsa muhakkak ona yetişir” buyurup adeta Selmân el-Fârisî (ra) için bir hedef göstermiştir. Aynı şekilde bu konudaki eğitimin rolü, mükemmelliğe, İslam davetinin olgunlaşmasına ve Arapça dilinin ve adabının İslam âleminin dört bir tarafına ulaştırmasıdır. Kuşkusuz Farsça İslam doğu cephesinde İslam kültürünü transferine kayda değer rol oynadı. Özellikle Türk topraklarında ve Hindistan coğrafyasındaki bilimsel varlıkları değerlidir. Özet olarak şunu ekleyelim ki, Osmanlı imparatorluğunda Farsça dille kültürel ve bilimsel varlıklar büyük çapta ve temel bünyeyi teşkil etmektedir. Dolayısıyla transferi için tarihe özen gösterenlerin borcudur ki gereken odaklanmaları eğitim ve kültür amaçlı bugünkü hayatımıza yansıtmaktır. Elbetteki imkânlar çerçevesinde o bilimsel miraslar katkılar sağlar ve değerlendirilmesi herkes için çok önemlidir. Bu makalenin takdiminde; güvenilir metinlere, niteleyici ve analitik yöntemlere ve önünüzdeki bu konunun farklı yönlerden tenkit edilmesini sağlayan yöntemlere başvurmaya çalışacağız.Keywords : Farsça, Kültürel etki, Medeniyet, İslam fetihleri, eser tasnifi, Farsça Hadis eserleri