رؤيةٌ في تحليل الصّورةُ البلاغيّةُ وأثرِها في المتلقّي
Authors : Suliman Alomirat
Pages : 953-970
Doi:10.28949/bilimname.466329
View : 16 | Download : 11
Publication Date : 2019-04-30
Article Type : Research
Abstract :Edebî imge, yaratıcının vizyonunu yansıtan, alıcıyı etkisi altında bırakan ve estetik bir düzene uygun olarak şekillenen sembollerle iç içe geçmiş sanatsal bir ilişkiler ormanıdır. Bu imge örgüsü içerisinde şairin etrafındaki evren, insan ve toplumun problemleriyle ilgili hayalleri, duygu ve fikir atmosferi, kelime dünyası ve görüşleri birbiri ile yoğurulur. Öyle ki bu imge, alıcının aklıyla oynayıp onu aldatabilir, ayrıca onu çeşitli sanatsal görünüşlere ve bu sanatsal görünüşlerin Beyan ilminin de konusunu oluşturan teşbih, istiare ve kinaye gibi kisvelerine bürüyebilir. Bu çalışmanın ele almış olduğu sorun, edebiyat (şiir, nesir, Kur’an-ı Kerîm) eleştirisiyle uğraşan bazı kişilerin retorik imge üzerinde dururlarken, konuyu, eserlerini daha çok öğretim maksatlı tasnif eden es-Sekkâkî, el-Kazvînî ve et-Taftâzânî gibi sonraki belagatçıların kitaplarında geçen geleneksel yöntemlerle çözüyor olmalarıdır. Mesela, onlar bir istiare örneğiyle karşılaştıklarında, Beyan ilminin bilinen kurallarını bu örneğe uygular ve onu belagatçıların terminolojisine uygun düşen bir terimle isimlendirirler. Bununla birlikte onlar, bu istiare ile metne ilave edilen güzellikleri göz ardı ederek bu istiarenin siyak içerisindeki konumuyla onu çevreleyen değerleri, fikirleri, musikiyi ve hayalleri görmezden gelirler. İşte bu araştırma, retorik imgeyi, teknik bir şekilde analiz etmek için en ideal gördüğü bakış açısını sunmayı amaçlamakta ve bir taraftan imge yaratma sürecini, diğer taraftan da bu imgenin alıcı üzerindeki etkisini ele almaktadır. Araştırma, retorik imge çalışmasının problematiği etrafında şekillenen bir girişle başlamakta, "İmgenin Edebî Söylemdeki Etkisi” başlıklı ilk konu ve "Dış Dünyanın Taklidi ile Duygu ve İçsel Vicdan Dünyasının Taklidi Arasında Hayalî İmge” başlıklı ikinci konuyla devam etmektedir. Çalışma, sonuç kısmı ve önerilerle bitirilmektedir. Eski belagatçıları sanatsal imgeye bakışlarını görmezden gelmenin zorunlu bir ihtiyaç olduğuna inanıyoruz. Çünkü onlar imgeyi anlamlar, fikirler, manevî ve sanatsal işlevler yerine salt şekiller ve terkipler olarak görüyorlar. Bu görüşün eksikliği ve yüzeyselliği, kuşkusuz şiirin tat, hakikat ve cevherinin de sığ dokunmasına yol açıyor. Bu araştırma basitçe şunu ifade etmeyi amaçlamaktadır: Teşbih, istiare ya da kinaye, tecrit edilmiş bir ada değildir. Bunlar, kendisinde duyguların, hayallerin, nağmelerin, görüntülerin ve düşüncelerin etkileşim içerisinde yer aldığı ve gözlerimizin önünde mükemmel bir surette beliren edebi metnin dokusundan koparılamaz bir parçadır. Bu yüzden sanatsal, entelektüel ve kültürel bağlamından soyutlayarak retorik imgeyi incelemek söz konusu değildir. Çünkü edebi metin, bir beden ya da organik bir birim, imge ise o bedenin hayat merkezinde atan bir kalp gibidir. Dolayısıyla da imgenin kendi bağlamından tecrit edilmesi, doğru algılara asla imkân tanımayacak bir kalp atışı gibi olacaktır. Bu inceleme biçimi, edebiyatın ve tenkidin doğasının anlaşılmasından bir sapmadır. Bu eski yöntem, yaratıcıyı ve alıcıyı bir araya getirmeye yardımcı olan hayati bir faktör olmaktan ziyade, metnin boğulması ve taşlaştırılmasının etkenlerindendir. Bu yöntemle sanatsal imajın incelenmesi, genel olarak sanatın ruhuna ve özel olarak da şiirin ruhuna uygun düşmez. Zira istiareye dayalı imge incelemesi, biri hazfedilen, diğeri ise bırakılan iki taraf üzerinde şekillenir. Böyle bir inceleme, edebiyatın güzel ve yaratıcı içeriğini boşaltmak olur. Bununla birlikte, "bu yola girmiş olanlar tamamen ters yöne gitmişlerdir” deme hatasına düşmekten de endişe ederim. Edebi imgenin analizi, edebi metinleri, sırlarından bazılarını açığa çıkarmak için onları âdeta konuşturan çoklu okumalardan sadece birirdir ve bu açığa çıkarış, her bir okuyucunun dayandığı kültürel ve entelektüel referansa göre değişiklik arz eder. Ayrıca retorik imge, edebî bir metne sürekli yenilenen bir hayat bağışlar ve onu donukluktan ve kapalılıktan kurtarır. Kur'an-ı Kerim'de de birçok sanatsal imge vardır ve bu imgeler belagatçıların, müfessirlerin ve münekkitlerin çalışmaları için verimli materyallerdir. Bu yüzden onlar da Kur'an-ı Kerim'de retorik imge üzerine kitaplar ve makaleler yazmışlardır ama bunların da bazıları zarar görmüş, bazıları ise sonuçsuz kalmıştır. Fakat bana göre en önemli konu, imgenin, Kur’an’ın anlam dünyasını ortaya koyan tabirleri üzerindeki etkisini incelemektir. Bu nedenle, imgeyi analiz etmeden önce, onun üzerine derinlemesine düşünmek gerekir ve bu genel olarak edebi metin için de geçerlidir. Bu yüzden eleştirmenin ilk ve en önemli işinin, edebi metinde yer alan sanatsal imgenin psikolojik, sosyal, kültürel ve tarihsel kaynaklarını ortaya çıkarmak, ikinci olarak ise şairlerin bu imgeyi, zihin ve vicdandan doğan yeni bir yaratım olarak nasıl ele aldıklarını araştırmak ve onun edebi metin üzerindeki etkisinin keyfiyetini açıklamak olduğunu düşünüyorum. Kaldı ki Arap edebiyatında el değmemiş nice metin vardır ve araştırmacılar, Arap şiirinin o güzel vadilerinde eleştirel bir yaklaşım ve aydınlatıcı bir eda ile arzıendam etmelidirler. İmgenin güzelliğinin, edebi söylemin temellerinden biri olduğuna şüphe yoktur ve hayal etme ile hayal ettirme gücünün, edebi imge çalışmasının doğal girişi olduğu da şüphe götürmez. Bu yüzden kişi, her zaman şu iki hitapla karşı karşıyadır: Biri, hakikatleri ve nesneleri müsemmalarına göre tesmiye eden doğrudan bir hitaptır ki onun görevi, gerçekliğe ve vakıaya mutabık doğru bilgilere ulaştırmaktır; diğeri ise estetik bir işlevi olan hitaptır ki onda dilsel değişim, mecaz ve tasvir olur, mütekellim murat edilen manaya gizlice işaret eder ve ona sadece imada bulunarak kelimelerle âdeta resim yapar. Bu yüzden edebi bir hitapta mütekellimin, vakıaya mutabakatı umursamadığı, aksine ona muhalif olanı önemsediği görülür. Kanaatimize göre hakiki bir şair, yaratma, âlemi harika bir kombinasyona göre yeniden oluşturma, şiirsel ve şuursal deneyimiyle kendi dünya görüşüne, vakıaya, evrenin ve çevresindeki insanın meselelerine mütenasip olarak dünyayı yeniden düzenleme kudretine sahiptir.Keywords : İmge, Belâgat, Analiz, okuyucu, İmgelem