The Religious and Philosophical Creativity of Suleiman Bakyrgani
Authors : Alyona Baltabayeva
Pages : 499-525
View : 24 | Download : 13
Publication Date : 2018-10-31
Article Type : Research
Abstract :Süleyman Bakırgani, Orta Asya’da Müslümanlar, Sufi şeyhleri ve 12. Yüzyıl mistik şairleri tarafından çok saygı gösterilen isimlerden birisi ve ünlü Orta Asya Sufi Şeyhi Hoca Ahmed Yesevi’nin öğrencisidir. Düşüncelerinin sunumunda Süleyman Bakırgani, çok basit ve yalın bir dil ile ağırlıklı olarak Türk halk şiirlerini kullanmıştır. Efsanelerin gerçekleri gözlediğini halk arasında biyik beğeni topladı ve bu günlerde onun hakkında çok az bilgi bilinmektedir. Süleyman Bakırgani ve onun felsefi görüşleri tüm Türk dünyasının felsefi sisteminde özel bir yer almaktadır. Süleyman Bakırgani’nin hikmetlerinin ve eserlerinin ana teması, kul ile Allah arasındaki sevgidir. Allah’a olan bu gerçek sevgi, dünya ve insan için alegorik veya değişken bir aşktan ölçülemez derecede yüksektir. Bu nedenle Sufi, sevginin Tanrı tarafından bahşedilmiş yüce bir refakatçi olduğunu ileri sürmektedir. Bu yazıda Süleyman Bak ı rgani ’ nin dini ve felsefi yaratıcılığı ele alınmaktadır. S ü leymen Bak ı rgani ’ nin sözlerinde yer alan sevgi, aydınlanmaya ve ruhsal mükemmelliğe götüren büyük bir yola sahiptir. Eskatolojik resimler, özellikle Bak ı rgani ’ nin yaşadığı ve çalıştığı dönemlerde etkili olan en güçlü ahlaki eğitim araçlarından biridir. 12. Yüzyılda yaşamış olan Süleyman Bak ı rgani , Orta Asya başta olmak üzere Müslüman ülkelerin diğer bölgelerinde de çok saygın bir mistik şair, mutasavvıf ve Sufi ş eyh lerinden biridir. Türk Sufizminde önemli figürlerden biri olarak S ü le yman Bakırgani, hocası Ahmed Yesevi’den sonra haklı olarak yüksek bir mevkiye sahiptir. Bakyrgani’nin dünya görüşü, öğretmeninin tasavvufi tasavvurlarına tam olarak uygun bir biçimde gelişmiştir. Bununla birlikte düşünce yapısında Kuran’a dayanan ahlaki ve eğitici bir doğa ile hadisler önemli bir yer tutmaktadır. Süleyman Bakırgani’nin günümüze kadar ulaşan iki önemli eseri bulunmaktadır. Bunlardan birincisi "Bibi Meryam” mesnevisi ikincisi de "Ahir Zaman” ("Ahiret”) eseridir. Söz edilen eserlerde büyük edip Hakim Ata İslam dünyası görüşlerini, değer ve temellerini, Allah ile mistik bir iletişim kurmanın yollarını, etik ve ahlaki konuları ortaya koy maktadır . Düşüncelerinin sunumunda Süleyman Bak ı rgani çok basit ve daha çok halk Türkü şiir biçimlerini kullan mıştır. Halk tarafından çok sevilen Süleyman Bakırgani ile ilgili gerçekler çeşitli efsaneler tarafından gölgele nmiş olduğu için onun hayatı ile tarihsel etkilerinin araştırılması özel bir önem taşımaktadır. Süleyman Bak ı rgani ve onun felsefi görüşleri tüm Türk dünyasının felsefi sisteminde özel bir yer almaktadır. Özellikle vurgulanması gereken nokta, Bakırgani’nin kaleminden çıkan eserler ve ortaya koyduğu hikmetlerin Allah ’ a olan sevgiyle bağlantılı olmasıdır. Süleyman Bak ı rgani ’ nin eserlerinde dile getirilen sevgi, aydınlanma ve manevi mükemmelliğe yol açan önemli bir araçtır. Süleyman Bakırgani’nin eserlerine atıfta bulunan: "Bibi Maryam”, "Akhyr zaman” ve bazı şiirsel talimatlar ve dualar günümüzde çok ilgili olan ahlak konularına değinmekte ve belki de bugün öncesine göre daha da önem kazanmaktadır. "Bibi Maryam” çalışmasında yer alan Meryem Ana imgesi hakkındaki görüşleri, Hıristiyan ve Müslüman halkların dini ve sanatsal edebiyatında merkezi yerlerden birini işgal etmektedir. Oldukça yalın bir dille kaleme alınan çalışmaya Süleyman Bakırgani, küçük bir giriş ile başlamakta ve Meryem’in oğlu İsa’nın mucizevi doğumunu anlatmakta ve niteliklerini listelemektedir. "Yüce olanın gücünü göz önünde bulundurarak, bu hikayeyi yazdım ve onu saklamak imkansız. Bunu bana hediye etti. Meryem’in oğlu olan bu İsa, özel bir köleydi. Tanrı onu yüceltti, ona İncil’i (İncil) verdi. Azizlerin soyundan gelenler ve peygamberlerin başı olarak, Rab onun iyiliğini gösterdi ve O’na cennette bir yer verdi. İsa, bu dünyaya teslim olmayan, zenginliğin kalbine tutunmayan ve insanlar arasında yaşamayan elçiydi. Bu dünyayı terk ettim ve başka bir dünyayla tanışmaya hazırlandım; Rabbime itaat etti ve geceyi uyumaksızın geçirdim. Annesi Meryem’di ve babası hiçbir şekilde O’nunla birlikte değildi. O, rüzgarın (yani ruhun) doğduğu peygamberlerin efendisidir” (Matveev, 1895, s.20). Görüldüğü gibi Bakırgani’nin metni hem İncil ile hem de Kur’an ile semantik benzerliğe sahiptir, fakat bazı farklılıklar mevcuttur. Bu bölüm, İsa’nın kör ve topalları iyileştirmek, ölüleri kendi nefesiyle canlandırmak için olağanüstü yeteneklerinin sıralanması ile sona ermektedir. Süleyman Bakırgani’nin, İslam, Hıristiyanlık ve kısmen Yahudilik dinlerinde ortak olan imge ve konulara defalarca dönüştüğünü belirtmek önemlidir. Üç inancın değişmez bileşenleri için bu arzu, Tasavvuf düşünürünün yaratıcılık etik ve hümanist odağı açısından karakteristik gibi görünmektedir. Süleyman Bakırgani’nin eserleri, İslami fikirlere uygun, parlak, sanatsal olarak özgün imgelerinin yaratılmasıyla değerli sayılır. Bu, sadece edebî öneme sahip değildi: Eskatolojik resimler, özellikle Bakirgani’nin yaşadığı ve çalıştığı dönemlerde etkili olan en güçlü ahlaki eğitim araçlarından biridir.Keywords : Hakim ata, Süleyman Bakırgani felsefesi, Ahmed Yesevi, Tasavvuf