Hanefilerin Amelî Farz Kavramına Dair
Authors : Osman Bayder
Pages : 7-29
Doi:10.28949/bilimname.347517
View : 20 | Download : 13
Publication Date : 2017-10-31
Article Type : Research
Abstract :Hanefi usulcülerin, şer’î hükümlerden biri olan farzın, içerisinde şüphe bulunmayan kat’î delil ile sabit olmuş olmasını gerekli görmeleri ve farzın inkarının küfrü gerektirdiğini söylemeleri beraberinde bazı tartışmaları gündeme getirmiştir. Zira Hanefi fürû eserler incelendiğinde kat’î delil ile sabit olmayan bazı fiillerin de farz olarak isimlendirildiği görülmektedir. Söz gelimi namazdaki son oturuş, abdestte başın dörtte birinin meshi gibi hususlar kat’î delil ile sabit olmadığı halde Hanefiler tarafından farz olarak isimlendirilmiştir. Sonraki Hanefi fakihler bu problemi çözme adına i’tikâdî ve amelî (içtihâdî ve zannî olarak da isimlendirilmektedir) olmak üzere farzın iki türünün olduğunu ve inkârı küfrü gerektirmeyen söz konusu farzların i’tikâdî değil amelî farz türünden olduğunu belirtmişlerdir. Bu makalenin amacı, Hanefi eserlerde yer yer geçen amelî farzın mahiyetini anlamaya çalışmaktır. Bu minvalde kaynaklarda geçen amelî farz örnekleri ele alınıp incelenecek ve böylece amelî farzın ne anlama geldiği, amelî farz ile i’tikâdî farz ve vâcib arasındaki farkın ne olduğu, amelî farzın vâcibin bir türü olup olmadığı, hangi delil ile amelî farzın sabit olacağı ve Hanefilerin neden böyle bir kavrama ihtiyaç duydukları gibi birbiriyle bağlantılı konular açıklığa kavuşturulmaya çalışılacaktır.Keywords : Amelî farz, zannî/içtihadi farz, vâcib, kat’î delil-zannî delil