- Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi
- Vol: 10 Issue: 3
- HAKİKAT-MECAZ BAĞLAMINDA BAKARA 2/7. AYETİNDE KALPLERİN VE KULAKLARIN MÜHÜRLENMESİ MESELESİ
HAKİKAT-MECAZ BAĞLAMINDA BAKARA 2/7. AYETİNDE KALPLERİN VE KULAKLARIN MÜHÜRLENMESİ MESELESİ
Authors : Abdulkerim Sevgi
Pages : 353-371
View : 48 | Download : 49
Publication Date : 2023-08-01
Article Type : Research Article
Abstract :Bu makalenin konusu, Kur’an’daki Bakara suresi 7. Ayetinde yer alan kalplerin ve kulakların mühürlenmesinin Allah’a isnat edilmesi meselesidir. Burada hateme (mühürleme) fiilinin Allah’a nispet edilmesinin hakikat mi yoksa mecaz mı olduğu hususu, İslam âlimleri arasında tartışılmıştır. Bu konuda özellikle Mu’tezilî müfessirler ayeti mecaza hamlederken, bazı Eş’arî müfessirler ise, bunu hakikata hamletmişlerdir. Bu makalede, hakikat ve mecazla ilgili olarak Mu’tezilî olan Zemahşerî ile Eş’arî olan bazı müfessirlerin yorumları bir arada sunulmuştur. Buradaki asıl maksat, İslam dünyasında Kur’an’ı yorumlama konusunda iki farklı anlayışı temsil eden bu iki mezhebin ayetteki bu ifade ile ilgili görüşlerini ortaya koymak ve varsa aralarındaki farka işaret etmektir. Bu makalede, önce hakikat ve mecazın sözlük ve ıstılah anlamları üzerinde durulmuştur. Ardından konu başlığını teşkil eden ayette geçen hateme fiilinin Allah’a isnat edilmesi meselesiyle ilgili yorumlara geçilmiştir. Burada Mu’tezile mezhebinden Kâdı Abdulcebbâr ve Zemahşerî’nin yorumuna yer verilmiş; özellikle de Zemahşerî’nin açıklamalarına odaklanılmıştır. Eş’arî müfessirlerden ise, Fahruddîn Râzî, Kurtubî ve Beydâvî’nin yorumlarına başvurulmuştur. Her iki mezhebin, Kur’an’dan ayetlerle kendi görüşlerine dayanak oluşturdukları görülmüştür. Aralarındaki en temel fark, Eş’arîler Allah’ın kudretini esas alırken, Mu’tezile mezhebi O’nun hikmetini merkeze koyan bir yaklaşım içerisinde olmuştur. Ancak bu konuda, her iki mezhebin müfessirleri arasında mutlak bir ayrımdan söz edemeyiz. Zira bazı Eş’arî müfessirler de ayetteki bu ifadeyi mecaza hamletmişlerdir.Keywords : Kur\'an, Mühürleme, Hakikat, Mecaz, Zemahşerî, Râzî, Kurtubî, Beydâvî