KINALIZÂDE ALİ EFENDİ’NİN NEFİS GÖRÜŞÜ
Authors : Tahir Uluç
Pages : 7-28
View : 16 | Download : 7
Publication Date : 2013-12-01
Article Type : Other
Abstract :XIV. yüzyıldan itibaren genel İslam düşüncesinin ve özelde Türk/Osmanlı düşüncesinin karakteristiği farklı ve kimi zaman zıt felsefî ekolleri kaynaştırması ve tek bir sistem haline getirmesidir. Meşşâîlik, onu eleştiren Gazalîcilik, Meşşâîliğe alternatif olarak zuhur eden İşrâkîlik ve İbn Arabî’nin vahdet-i vücûdu bu yüzyıldan itibaren artık bağımsız ve muhalif felsefî-fikrî ekoller olmaktan çıkıp tek bir sistem içinde terkip edilmiştir. XVI. yüzyılda yaşamış önemli bir Türk-Osmanlı bilgini, düşünürü ve ahlakçısı olan Kınalızâde Ali Efendi (ö. 1572) de Ahlâk-ı Alâî’sinin nefsin mahiyetini ve kuvvelerini tartıştığı mukaddime bölümünde çağının fikrî/felsefî ruhunu yansıtmıştır. Şöyle ki o, mukaddimesinde Nasîruddîn Tûsî’nin (ö. 1274) Ahlâk-ı Nâsırî’sini temel almış, ancak nefsin basitliğinin ve gayr-cismanîliğinin ispatı ve uhrevî hayatın mahiyeti hususunda Tûsî’den ve İbn Sînâ’dan ayrılarak Gazâlî’ye (ö. 1111) yaklaşmış, idealar nazariyesi ve misal alemi meselelerinde Sühreverdî’nin İşrâkî bakış açısını benimsemiş, hayal alemi ile ilgili olarak da İbn Arabî’ye (ö. 1240) ve dolayısıyla sufilere uymuştur. Çalışmamızda, Kınalızâde’nin nefis hakkındaki görüşlerini adı zikredilen filozofların ve düşünürlerin konu hakkındaki görüşleriyle karşılaştırmalı olarak ele almaya çalışacağızKeywords : Osmanlı/Türk düşüncesi, Kınalızâde Ali Efendi, ahlak, psikoloji