- Akademik Açı
- Vol: 2 Issue: 2
- Kemalist Kadınların "Eski"-"Yeni" İkiliği Üzerinden Tanımladıkları Haklar, Özgür...
Kemalist Kadınların "Eski"-"Yeni" İkiliği Üzerinden Tanımladıkları Haklar, Özgürlükler ve Tehditler
Authors : Emel Çokoğullar Bozaslan
Pages : 33-67
View : 21 | Download : 13
Publication Date : 2022-10-31
Article Type : Other
Abstract :Osmanlı son döneminden itibaren başlayan modernleşme çabaları, toplumun tüm kurumları üzerinde etkisini göstererek hareket alanını genişletmiştir. Bu süreçte, o güne kadar neredeyse hiç değinilmeyen konular gündeme taşınmış ve farklı bir dönemin başladığının ilk izleri böylece ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu izlerden biri ve en önemlisi kadının ikincilleştirilmesi ile ilgili sorunların dile getirilmesi olmuştur. Yer yer yükselen sesler, İslami teamüllerle çevrili "mahremiyet” vurgusu ile durdurulmaya, makul olarak nitelendirilebilecek ölçülerde reformlar yapılmaya çalışılmıştır. Radikal olarak değerlendirilen reform çabalarında dahi altta yatan koyu bir temkinlilik varlığını sürdürmeye devam etmiştir. 1923’te Cumhuriyet’in ilanının ardından ise yaratılmaya çalışılan "yeni kadın” ile medeniyete âdeta bir kimlik ve beden kazandırılmıştır. Yapılan yasal düzenlemelerle toplumsal ve aile içi konumu büyük ölçüde değişime uğrayan bu "yeni kadın”, önemli vazifeleri yerine getirmekle mükellef kılınmıştır. Kemalist rejim tarafından belirlenen bu görev ve sorumlulukların yerine getirilme aşamasında ise rol model olan kadınlardan, çizilen sınırlar içerisinde ve daha önceden geniş bir tanımlaması yapılmış olan davranış kalıplarına uygun bir şekilde hareket etmeleri istenmiştir. Söz konusu "uygun olma” söyleminin içeriğine de genel itibariyle birtakım dışsal nitelikler ve kamusal alan pratiklerine dair kabul gören ilkeler şekil vermiştir. Mustafa Kemal’in kendilerine verdiği görevi eksiksiz yerine getirmeye çalışan bu kadınlar, özellikle Mustafa Kemal’in ölümünün ardından rejimi kollama ve koruma görevini laiklikle şekillenmiş sadakat bağıyla güçlendirmişlerdir. "Kemalist kadın hareketi” olarak adlandırılan bir kadın hareketi oluşturmuşlar, örtünmeye devam eden ve bunu özellikle laikliğe gölge düşürecek niteliğe büründüren kadınlara karşı derin bir öfke duymuşlardır. Kemalist kadınlar, bu tavrı Mustafa Kemal’i anlamamakla ya da Mustafa Kemal’e karşı beslenen hasmane duygularla özdeşleştirmişlerdir. Bu çalışmada da kendilerini "Kemalist” olarak tanımlayan kadınların laiklik algısı ele alınmaya çalışılmakta ve geliştirdikleri laiklik savunusunun temel parametreleri üzerinde durulmaktadır. Mustafa Kemal ile kurdukları vefa ilişkisinin varoluşsal kaygılarla birlikte ele alınış biçimi ve tehdit tanımlamaları incelenmektedir. Bu nedenle de öncelikle "yeni kadın”ın kim olduğuna dair kuramsal çerçeve oluşturulmakta ve feminist literatürden yararlanılmaktadır. "Kemalist kadın hareketi”nin tehdit algısı, kadın hakları ve kadın özgürlüğü ilişkisinin ortaya konması, çalışmanın temel amacını oluşturmaktadır.Keywords : Kemalist kadınlar, Mustafa Kemal, “Yeni kadın”, Laiklik.