UNION AND INTEGRATION MOVEMENTS IN EUROPE
Authors : Yalçın Alganer, Çağlar Yilmaz
Pages : 93-114
Doi:10.15637/jlecon.113
View : 19 | Download : 9
Publication Date : 2016-01-29
Article Type : Research
Abstract :Yarım asrı deviren Avrupa Birliği (AB), Avrupa’daki refah, barış ve huzur ortamının tesis edilmesinde temel motivasyon unsuru olmasının yanında, kıta tarihinin de bir dönüm noktasıdır. Erken dönemlerde yaşanılan hadiseler AB’nin oluşumunda etken olsa da, Birlik fikrinin somut adımlarla desteklenmesiyle beraber Topluluk, Avrupa’daki tüm gelişmelerin belirleyicisi olmuş ve giderek kıta üzerindeki egemenlik sahasını genişletmiştir. Hatta bazı otoritelere göre, sadece Avrupa’ya değil, küresel sistemin bugünkü formatının verilmesinde dahi, AB’nin önemli bir rolü vardır. Diğer bir ifadeyle ortaya çıktığı günden bu yana sadece kendi kaderinde değil, diğer ana kıtaların akıbetlerinde de rol oynayan üst ve etkin bir Topluluktan bahsedilmektedir. Burada asıl önemli olan konu ise, günümüzün tek uluslarüstü (supranational) kurumu olma özelliğini gösteren ve bütün entegrasyon modellerini bünyesinde barındıran AB’nin geleceğinin nasıl şekilleneceği hususudur. İçerisinde pek çok bilinmezi barındıran bu soruya kolayca ve kesin bir yanıt verebilmek neredeyse imkansızdır. Ancak bilinenlerden, deneyimlerden ve işleyen modellerden hareket ederek, beklentiler, ihtimaller ve geleceğe yönelik üst amaçlar bağlamında bazı öngörüler ve değerlendirmeler geliştirilebilir kanısındayız. Bunun için de AB’nin hangi aşamalardan geçerek bugünlere ulaşabildiğinin tarihsel kronolojik sürecini ve gelişimini incelemek gerekmektedir. Henüz fikir aşamasındayken çok uzun, çok yönlü ve hassas görüşmeler, tartışmalar ve hatta engin pazarlıklar sonucu elde edilen temel ve sağlam ekonomik, parasal ve siyasal olgular, günümüz AB müktesebatının ve birlik başarısının sağlanmasında çok önemli yapı taşları olmuştur. AB, entegrasyonun her durak noktasından sonra tekrar toparlanıp yoluna devam edebilmesini, işte söz konusu bu temel taşlara, yani bir anlamda sağlam genlere borçludur. Söz konusu sağlam temel ile hukuki alt yapının yanında, hızlı değişim, kolektif hareket, katılımcı siyaset, bilinç, bilgi, teknoloji ve girişim gibi yetileri sayesinde AB, her zaman dinamik ve güncel bir yapıya sahip olmuştur. Bu sayede de, kurulduğu günden beri hemen her dönemde muhtelif zorluklarla, engellerle, tıkanmalarla ve hatta dağılma tehlikeleriyle karşılaşmasına rağmen, halen sistem işleyebilmekte ve hatta farklı bir denklemle kendisini geleceğe de taşıyabilecek gibi görünmektedir.Keywords : Avrupa’da birlik düşüncesi, Westphalia Barışı, Dünya Savaşları, Soğuk Savaş, Avrupa Kömür Çelik Topluluğu(AKÇT)