Türkiye’de Akademide Kadınlar: Zorluklar ve Fırsatlar
Authors : Meltem Ince Yenilmez
Pages : 289-311
View : 21 | Download : 14
Publication Date : 2016-12-01
Article Type : Research
Abstract :Bu çalışma ortaöğretim sonrası eğitim kurumu olan akademide Türk kadının statüsünü araştırmaktadır. Araştırma sürecinde, kadınların işgücü piyasasına düşük katılımı dikkate alınmış ve akademik anlamda bazi gelişmiş Avrupa ülkelerine kiyasla daha iyi konumda olan Türk kadınlarının durumunu incelenmiştir. Aynı zamanda, Türkiye’de yüksek sayıda olan kadın akademisyenlerin ve bu mesleği tercih nedenleri araştırılmaktadir. Farklı disiplinlerde çalışan kadın akademisyen dağılımına baktığımızda, genelde kadın branşı olarak kabul edilen bölümlerde daha çok kadın olduğu gözlemlenmektedir. Bununla beraber, kadın akademisyen sayısının başlama düzeyinde yüksek olmasına karşın, pek çok kadın akademisyenin üst düzey mevkilerde yer alamamasının sebebi mesleki cinsiyet ayrımcılığının yaşanmasının bir göstergesidir. Bu durum kadınların yüksek eğitimde yeterli olmaları durumunda da devam etmektedir. Bunun en bilinen nedeni, akademide kadınların kurumlar içerisinde gerek terfi gerekse kendi kişisel tercihleri için ataerkil yapıdan kaynaklanan cinsiyet eşitsizliği ile uğraşmak zorunda olmasıdır. Bu yaklaşımlar, toplum içerisinde sosyokültürel yapı olarak kabul edilmesinden dolayı insanlar tarafıdan çok yadırganmaz. Ama kadınların akademik alanda ilerlerken tercih ettikleri uzmanlık alanlarını etkileyebilmektedir. Bu durum baz alındığında, kadın akademisyenlerin ve profesörlerin sayısı tüm disiplinlerde göreceli olarak artış göstermektedir. Bu çalışmanın diğer bir vurgusu da çocuk ile ev isleri, temizlik ve yemek yapmak gibi kadınlardan beklenen geleneksel aile görevleri ne yazık ki kadınların akademik verimliliklerini ve potansiyelleri olumsuz etkilediği yönündedir. Bu durumun ortadan kaldırılması için kadınların kendileri başta olmak üzere ailelere ve devlete de önemli görevler düşüğü bilinmektedir. Aile düzeyinde, bilinçli yaklaşımlar ile erkek ve kız çocuklar arasındaki iş bölümüne dikkat edilmelidir. Devletler ise ayrımcılığın her türlüsünün yasaklanması için yasaları yeniden düzenleyebilir ya da ayrımcılığa müdahale edebilir. Son olarak, bu yaklaşımın değişmesi büyük ölçüde kadınların kendilerine ve ayrımcı tutumlara karşı gösterdikleri farkındalığa ve cinsiyetçi örgütsel kültürleri degiştirme isteklerine bağlıdırKeywords : Kadın Akademisyenler, Cinsiyet Rolleri, Üniversite Eğitimi, Cinsiyetler arası Iş Bölümü