- Yakın Doğu Üniversitesi İslam Tetkikleri Merkezi Dergisi
- Vol: 8 Issue: 1
- Hz. Muhammed (s.a.v.) ile İlgili Bazı Âyetlerin İşârî Yorumu
Hz. Muhammed (s.a.v.) ile İlgili Bazı Âyetlerin İşârî Yorumu
Authors : Selim Çakiroğlu
Pages : 3-16
Doi:10.32955/neu.istem.2022.8.1.01
View : 13 | Download : 6
Publication Date : 2022-06-30
Article Type : Research
Abstract :Hz. Muhammed (s.a.v.), Allah’ın insanlara gönderdiği son peygamberdir. Kur’ân-ı Kerîm onun vasıtası ile insanlığa gönderilmiş son ilahî mesajdır. Pek çok evrensel ilkeyi ihtiva eden Kur’an’ın kimi âyetlerinde Hz. Peygamber’in müşrikler ve inkârcılarla yaptığı mücadeleden bahsedilmesinin yanı sıra peygamberler arasındaki seçkin konumuna da işaret edilmektedir. İnananlar için "üsve-i hasene” olduğu ifade edildiği gibi onunla ilgili birtakım niteliklerden de bahsedilir. Bu nedenle bazı âyetlerde onun kişisel özellikleri dile getirilir. Allah Teâlâ, çeşitli âyetlerde Hz. Peygamber’e hitapta bulunur, onun bazı vasıflarına dikkat çeker. Hâtemü’n-nebiyyîn olan Hz. Muhammed (s.a.v.), ülü’l-azm peygamberlerin de sonuncusudur. Kur’an’da "Muhammed” ve "Ahmed” isimleri açıkça zikredilir. Allah Teâlâ, Hz. Âdem’den beri her topluma bir peygamber göndermiştir. Hz. Peygamber, bütün peygamberleri tasdik eden ilâhî bir mühür mesabesindedir. Bu nedenle ondan sonra herhangi bir resûl ve nebî gelmeyecektir. Risâlet bakımından Hz. Muhammed’i diğer peygamberlerden ayıran en önemli husus, nübüvvetinin kıyamete kadar gelecek bütün insanlar için geçerli olmasıdır. Hz. Peygamber Kur’an’da, bütün insanlık için örnek ve ideal bir insan ve üsve-i hasene/en güzel örnek olarak nitelenir. Âlemlere rahmet bir peygamber olduğu ifade edilir. Mü’minlere karşı çok şefkatli ve merhametli oluşundan bahsedilir. Toplumuna karşı tavırlarında alçak gönüllü ve yumuşak kalpli olmasına dikkat çekilir. Ayrıca peygamberler de dahil hiçbir beşerin tecrübe etmediği İsrâ olayını yaşadığı haber verilir. Yirmi üç yıllık risaleti boyunca insanları Hakka çağıran Hz. Peygamber’in İslâm’ı tebliğ ederken hiçbir zaman zorlayıcı, zorba ve katı kalpli olmadığı da Kur’an’da özellikle vurgulanmıştır. O, daima yumuşak davranışlı ve öğüt verici bir üslupla insanlara Hakkı anlatmış; onları şirk, küfür ve nifaktan temizlemiş, kitabı, hikmeti ve bilmediklerini öğretmiştir. Müslümanlar mucizevî bir kelam olan Kur’an’ın anlam dünyasına girebilmek için tarihi süreçte tefsir, te’vil ve işaret şeklinde üç anlama metodu geliştirmişlerdir. Bu metodlar arasında tefsir ve te’vil lafzın zâhir ve literal yönünü esas alırken işârî tefsir bu ikisinden de istifade etmekle birlikte daha çok bâtınî manalar üzerine yoğunlaşmıştır. Bu metodun merkezinde kişinin nefsini tezkiye ve kalbini tasfiye ederek keşf ve ilham gibi bir takım idrak araçlarının ortaya çıkarılması yer alır. Bu açıdan sûfîlerin geliştirdiği bu yorum metodu, tefsir ve te’vilden ayrışmaktadır. Sûfîlerin naslarla ilgili yorumlarını ihtiva eden eserler, metodolojilerindeki farklılıktan dolayı tefsir ve te’vilden ayrı bir tür olarak işârî tefsir başlığı altında incelenmiştir. Hz. Peygamber ile ilgili âyetler tefsir literatürü içinde rivâyet ve dirâyet metodu çerçevesinde yorumlanmıştır. Sûfî müfessirler de ilgili âyetler hakkında metodolojilerine uygun yorumlarda bulunmuşlardır. Bu makalede işârî tefsirlerde Hz. Muhammed (s.a.v.) ile ilgili âyetlere dair yapılan yorumların tespit ve değerlendirilmesi yapılacaktır. Konuya dair şu ana kadar yapılmış müstakil bir çalışma olmadığından, araştırmada ortaya çıkacak sonuçlar Kur’an çerçevesinde oluşan yorumlara ciddi bir katkı sağlayacaktır.Keywords : Hz. Muhammed, Tefsir, İşârî Yorum, Tasavvuf