Almanya’da Yardımlı İntihar
Authors : Derya Nur Kayacan
Pages : 81-116
Doi:10.59933/tauhfd.1324519
View : 25 | Download : 22
Publication Date : 2023-06-30
Article Type : Research Article
Abstract :Son dönemlerde sıklıkla tartışılan ölme hakkı, kişisel özerkliğe verilen önemin artmasıyla özel yaşama saygı hakkının sınırlarının yeniden tanımlamaya çalışma çabasıdır. Özel yaşama saygının bir boyutu olarak değerlendirilen kendi geleceğini belirleme hakkı ile yaşam hakkının çatışması olan ölme hakkından, kişinin kendi özgür iradesi ile yaşamını bir başkasının eliyle (ötanazi) ya da yardımıyla (yardımlı intihar) sonlandırması anlaşılır. Ölme hakkının en liberal şekilde uygulama bulduğu ülkelere komşu olan Almanya’da bu hakkın hukuki durumu belirsizliklere çevrilidir. Ceza Kanunu’nda ötanazi açıkça suç teşkil ederken ne intiharı ne de intihara yardımı suç olarak tanımlayan Almanya, İsviçre’de oldukça popüler yardımlı intihar organizasyonlarının kanundaki boşluktan faydalanarak Almanya’da faaliyetlerini artırmalarının önüne geçmek istemiştir. Böylelikle 2015’te Ceza Kanunu’na sistemli bir şekilde sağlanan intihar yardımını suç olarak tanımlayan madde 217 eklenmiş, fakat 5 yıl yürürlükte kaldıktan sonra 2020’de Federal Anayasa Mahkemesi’nin anayasaya aykırılık kararı ile iptal edilmiştir. Her ne kadar organizasyonlar düşünülerek düzenlenmişse de, 217. madde doktorları da etkilemektedir. Doktorlar, görevleri gereği ciddi şekilde acı çeken ve hastalığa daha fazla tahammül etmek istemeyip ölmeyi tercih eden hastalardan gelen ölme isteklerinin ilk muhatabıdır. Ölme hakkının tıp biliminden bağımsız düşünülmesi mümkün değildir. Dolayısıyla tıp camiasının ölme hakkına yaklaşımı oldukça önem arz etmektedir. Bir doktorun kariyeri boyunca birden fazla kez yaşamını sonlandırmak için yardım isteyen hastayla karşılaşması olağandır. Bu durumda doktorun birden fazla hastasının intiharına yardım etmesi sistemli sayılarak madde 217 altında suç teşkil edecek midir? Maddenin iptal edilmesiyle bu sorunun cevabının çok bir ehemmiyeti kalmasa da, tıp mesleğini düzenleyen diğer kanun ve tıbbi etik kurallar altında doktorun yardımlı intiharda rol alıp alamayacağı yine belirsizliklerle çevrili olagelmiştir. Fakat Federal Anayasa Mahkemesi’nin açıkça ölme hakkını genel kişilik hakkının bir uzantısı olarak kabul etmesiyle, kişilerin bu haklarını tasarruf edebilmeleri için gerekli düzenlemeler yapılmalı ve doktorların yardımlı intihardaki rolleriyle ilgili belirsizlikler kanun koyucu tarafından giderilmelidir.Keywords : Almanya’da ölme hakkı, kendi geleceğini belirleme hakkı, sistematik yardımlı intihar yasağı, yardımlı intihar