Cinsel Suçlarda Hısımlık Sorunu
Authors : Kazım Furkan Ağkuş
Pages : 27-63
View : 18 | Download : 12
Publication Date : 2021-06-30
Article Type : Research
Abstract :Cinsel dokunulmazlığa ve özgürlüğe karşı suçlar bakımından Türk Ceza Kanunu’nun ("TCK”) 102/3 (b)-(c), 103/3 (c)-(d), 104/2-3, 105/2 (a)-(b) fıkraları hısımlık bakımından cezayı artıran nitelikli hâl olarak düzenlenmiştir. Hısımlık kaynaklı nitelikli hâller medeni hukuk ve ceza hukuku bakımından değerlendirilmelidir. Nitekim söz konusu nitelikli hâl düzenlemeleri "üvey, evlatlık, kayın hısımlığı” gibi medeni hukuk kavramlarına atıf yapmaktadır. Medeni hukuk kapsamında, hısımlığa ilişkin düzenlemeler ağırlıklı olarak evlenme ve miras kurallarına ilişkin olarak düzenlenmiştir. Evlenme ve nişanlılığa ilişkin düzenlemeler evlenme engelleri olarak yer alırken; mirasa ilişkin hükümler hısımlığın kurulmasına ve devamlılığına ilişkindir. Söz konusu düzenlemelerde ahlak ve neslin sağlığı düşüncelerinin etkili olduğu ağırlıklı olarak kabul edilmektedir. Ceza hukuku kapsamında ise üçüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımlığı, evlatlık ilişkisi, üvey evlat ilişkisi ve evlenme engelleri cinsel dokunulmazlığa ve özgürlüğe karşı suçlar bakımından cezayı artıran nitelikli hâl olarak görülmektedir. Bu düzenlemeler, medeni hukuk düzenlemeleri ile detaylı olarak değerlendirildiğinde, çalışma kapsamında tespit ettiğim sorun ve çelişkilere neden olmaktadır. Söz konusu sorun ve çelişkiler, eşler arasında hısımlığın bulunmaması, kayın hısımlığı ve evlenme engellerinin evlilik sona erdikten sonra devam etmesi ve genişlemesi, üveylik ilişkisinin belirlenmesi, evlenmenin butlanı durumunda kayın hısımlığının ve evlenme engellerinin belirlenmesi, evlenme engellerinin kapsamı, evlilik dışı birlikteliklerde bakım ve gözetim yükümlülüğü ve evlatlık ilişkilerinin belirlenmesi kaynaklıdır. Bu sorunlar çalışma boyunca örnek olaylar üzerinden incelenmiştir. Çalışmanın sonuç bölümünde, önerilen kanun değişikliklerine yer verilmiştir. Bu kapsamda, öncelikle TCK m. 102/3(b)’nin ilga edilmesi önerilmektedir. Söz konusu düzenleme cinsel dokunulmazlık hukuksal değeri ile bağdaşmadığı gibi mağdurun korunması bakımından, mağdurun söz konusu ilişkiyi bilmemesi veya söz konusu ilişkinin sağladığı yararın incelenmemesi bakımından yerinde değildir. Ayrıca söz konusu hısımlığın öğretide biyolojik bağ ile belirleneceği düşüncesi, bu düzenlemenin arkasında gizli bir neslin sağlığı düşüncesi olduğunu göstermektedir. İkinci olarak TCK’nın 103/3(c) fıkrasından "Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen” ibarelerinin silinerek, yerine "Mağdur ile sürekli veya geçici olarak birlikte yaşayan kişi tarafından” ifadesine yer verilmesi önerilmektedir. Söz konusu düzenleme ile evlilik dışı birlikteliklerde hayat partneri tarafından gerçekleştirilen cinsel istismarın cezalandırılmasının kanunilik ilkesine uygun hâle getirilmesi sağlanmaktadır ve üvey kardeş statüsüne sahip olmadıkları hâlde ebeveynleri evlendiği için birlikte yaşayan kişilerin nitelikli hâl kapsamında değerlendirilmemesi sorunu çözülmektedir. Üçüncü olarak, TCK’nın 103/3 (d) fıkrasında "Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler” ifadesi yerine "Koruma, bakım veya gözetimiyle yükümlülüğü nedeniyle ya da bu görevlerden birinin sürekli veya geçici olarak üstlenilmesi suretiyle mağdur üzerinde hüküm veya nüfuzu bulunan kişi” ibaresinin eklenmesi önerilmektedir. Söz konusu öneri ile cinsel saldırı suçuna ilişkin belirttiğim eleştiriler giderilmekte ve mağdur-fail yakınlığı kapsamında mağdurun uğrayabileceği zarar üzerinden belirleme yapılmaktadır. Dördüncü olarak, TCK’nın 104/2- 3 fıkralarının 103. maddeye paralel olarak, koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü ile birlikte yaşama ölçütleri üzerinden düzenlenmesi önerilmektedir. Söz konusu öneri ile evlenme engellerinin kapsamı sorunu ve evlenme engelleri ile hısımlık arasındaki farklılıklardan doğan kanun gerekçelerine aykırı cezalandırılmaların önlenmesi amaçlanmıştır.Keywords : Cinsel özgürlük ve dokunulmazlığa karşı suçlar, Cinsel özgürlük ve dokunulmazlığa karşı suçlar, cinsel saldırı, cinsel istismar, reşit olmayanla cinsel ilişki suçu, hısımlık, evlenme engelleri, evlatlık ilişkisi, üveylik ilişkisi