Kur’an’da Gölge Metaforu
Authors : Cengiz Güneş
Pages : 115-138
Doi:10.51450/ilmiyat.1423240
View : 161 | Download : 83
Publication Date : 2024-06-30
Article Type : Research
Abstract :Allah Teâlâ’nın tabiatta yarattığı ilginç hadiselerden biri de gölgedir. Gölge; cismin ışık almayan tarafında oluşan ve ışığın şiddetine ve cismin kesafetine göre koyuluğu çoğalan veya azalan bir tabiat olayıdır. Gölge olgusu, ayetlerde geçtiği şekliyle zıll, (çoğulu zilâl) Kur’an’da yirmiden fazla ayette yer almıştır. Allah Teâlâ, bu ayetlerde gök gürültüsü, şimşek, yıldırım, yağmur gibi birçok konuyla birlikte gölgeyi de gündeme getirmekte, gölgenin uzayıp kısalmasını gücünün göstergesi ve varlığının bir delili olarak sunmaktadır. Allah Teâlâ, gölgeyi nasıl uzatıp kısalttığına, buna güneşin delil getirildiğine bakışlarımızı yöneltmemizi istemektedir. Buna ilaveten olayı bir metafor olarak ayette şu şekilde sunmaktadır: “Öyleyse gerçekleri örtbas edenler, Allah\'ın yarattığı nesnelere ibret nazarıyla bakmazlar mı? (İşte bu nesnelerin) gölgeleri Allah\'ın iradesine bütünüyle boyun eğerek, sağa sola hareket edip nasıl da Allah’a saygı ve tazim gösteriyor.” (en-Nahl 16/48). Z-l-l kökü, fiil formunda kullanıldığında bağlı kalma anlamına gelmekte ve bu mana ile ilintili olarak müşriklerin putlarına bağlı oldukları dile getirilmektedir. Gölge ile güneş arasındaki ilişkiye dikkat çeken Allah Teâlâ, gölgeler dâhil, her şeyin “secde” ettiğinden söz etmiştir: “Göklerde ve yerde bulunanlar da onların gölgeleri de sabah akşam ister istemez sadece Allah\'a secde ederler.” (er-R’ad 13/15). Dolayısıyla ayet, bu anlatımıyla, üzerinde durulmayı ve hakkında uzun uzun tefekkür etmeyi gerektiren bir hakikat ifadesi olmuştur. Gölgelerin secdesi, Kur’an yorumcuları tarafından, Allah’ın tabiata koyduğu yasaya uygun hareket etmesi şeklinde anlaşılmıştır. Dahası, harika bir tabiat olayı olan gölgenin hareketlerinin insanlar için değişik nimetlere vesile olduğu vurgulanmıştır. Allah Teâlâ, özellikle de çöl sıcağında yolculuk yapmak zorunda kalan İsrailoğullarına bahşedilen gölgeden söz etmektedir. Bu haliyle gölge, onları güneşten koruyan ilahî bir şemsiye olmuştur. Mahşer yerinde hiçbir gölgenin bulunmadığı bir zamanda/mekânda, Allah’ın arşının gölgesinde özel ikrama sahip olan seçkinler, dünyada kaliteli ameller yapmış olan kişilerdir. “Allah, yarattığı (ev, ağaç ve bulut gibi) şeylerden size gölgeler yaptı… İşte böylece Allah, üzerinizde olan nimetini tamamlıyor ki, emirlerine boyun eğip itaat edesiniz.” (en-Nahl 16/81) ayetiyle dile getirildiği üzere gölge; dünyanın hoş bir nimeti olmasının yanında, “Orada koltuklara kurulmuş olarak bulunurlar; ne yakıcı sıcak görülür orada, ne de dondurucu soğuk.” (el-İnsân 76/13) ayetiyle de cennette bir lütuf olarak takdim edilmiş ve her kulun bu ikrama sahip olamayacağı ifade edilmiştir. “Onlar, bulut gölgeleri içinde Allah\'ın (azabının) meleklerle gelmesini ve (azap) emrinin gerçekleşmesini mi gözlüyorlar? Oysa bütün işler Allah\'a döner.” (el-Bakara 2/210) ayetinde bildirildiği üzere, tarihte bazı kavimler için helakin geldiği bir bulutun izdüşümü olarak tanıtılmıştır. “(İnkârcılara o gün şöyle denilir:) Yalan saydığınız azaba doğru gidin! Üç kola ayrılmış, bir gölgeye gidin. Ki o ne gölgelendiren ne de alevden koruyandır.” (el-Mürselât 77/29-31) ayetinde beyan edildiği şekliyle gölge, aynı zamanda cehennemin azap türlerinden ve onu tasvir eden figürlerinden biri olarak anlatılmıştır. Gölge ile ilgili ayetler bütünlük içinde düşünüldüğünde, herhangi bir şuurlu varlıkta görülen Allah’a boyun eğme, tespih ve secde gibi fiillerin onda da görüldüğü müşahede edilmektedir. Gölgeyi işârî olarak yorumlayan müfessirler, bütün bir âlemin gölge varlık, Allah Teâlâ’nın da hakikî varlık olduğunu vurgulamışlardır. Gölge, Kur’an’da nimet olarak sayılan birçok ikram arasında zikredilecek derecede öneme sahip bir lütuf olarak insanlığa bağışlanmıştır. Gölge konusunda herhangi bir eserin ya da müstakil bir makalenin kaleme alınmamış olması bizi bu konudaki ayetleri bir bütünlük içinde araştırmaya sevk etmiştir.Keywords : Tefsir, Gölge, Varlık delili, Tabiat olayı, Nimet