Sa'duddîn et-Teftâzânî’nin Ahiret Hayatına Dair Görüşleri
Authors : Ümmügülsüm Dakkak
Pages : 277-297
Doi:10.51450/ilmiyat.1088586
View : 18 | Download : 13
Publication Date : 2022-06-30
Article Type : Research
Abstract :Temel inanç esaslarından biri olan ahirete iman konusunun, Sa'duddin et-Teftâzânî tarafından nasıl anlaşıldığını incelemeyi hedefleyen bu çalışmada, ölümden hemen sonra gerçekleşecek olan hayat ve delilleri ele alınarak, ahiret evresinde yaşanacak aşamalardan bahsedilmiş, kıyâmet ve alâmetleri ile ilgili görüşlere ise yer verilmemiştir. Ayrıca Ehl-i Sünnet ve Mu'tezile gibi mezheplerin yine filozofların ahiret hayatına dair görüşlerinden bazılarını naklettikten sonra Teftâzânî'nin ilgili konu hakkındaki düşünceleri ve bu hususta yapılan itirazlara verdiği cevapları zikredilmiştir. Teftâzânî'nin ahiret hayatına dair görüşlerine dikkatlice bakıldığında bazı meselelerde Mu'tezile’ye cevap vermek suretiyle düşüncesini ortaya koyduğu görülmektedir. Teftâzânî, Şerhu’l-Makâsıd adlı eserinin meâd olarak isimlendirdiği bölümünde, ölüm ötesi hayatın evrelerini, ba's ve haşr, ma'dumun iadesini, kabir hayatını, cennet ve cehennemin şu an var olup olmadığını, yerini, sonsuzluğunu ve şefaat mevzularını incelemiştir. Ayrıca o, ahiret hayatını anlatan modern kitaplardan farklı olarak kıyâmet bahislerine meâd bölümünde yer vermemiştir. Teftâzânî, ahiret ile ilgili sorgu-suâl, sırât, mîzân, cennet-cehennem hallerinin ayrıntılı izahının ve bunun gibi ahiretle ilgili meselelerin kitap ve sünnette geçtiğini ve Hz. Peygamber (s.a.v.)'in de ifade ettiği gibi gerçekleşmesinin mümkün olan haller olduğunu ve bunlara inanılması gerektiğini söylemektedir. Ayrıca bu konuların meâd ile ilgili meseleler olup kitap ve sünnetin belirttiği şekilde gerçekleşeceğinden şüphe duyulmayacağını, ümmetin bunlarda icma ettiğini ve bunları tasdik etmenin vâcib olduğunu zikretmektedir. Teftâzânî, kişinin kabirde karşılaşacağı ilk şeyin Münker ve Nekîr tarafından sorulacak sorular olduğunu söyleyerek bunun âlimler tarafından ittifakla kabul edildiğini dile getirmiştir. Kabir nimeti için özel bir başlık ayırmayan Teftâzânî, bu konudaki asıl açıklamalarını kabir azabı ile birlikte zikretmiştir. Kabirde azabın varlığının hak oluşunu aynı zamanda nimetinin varlığına da bir işaret kabul etmiştir. Teftâzânî, ahirette gerçekleşecek olan ba's, haşr, şefaat gibi safhaların hak olduğunu, bu konuda sadece yok olan şeylerin tekrar var edilebileceğini, ma'dumun aynı ile ya da misliyle iadesinin câiz olduğunu söylemiştir. O, meâd ile özelde haşr-ı cismânîyi kastetmiştir. Haşr-ı cismânîyi de bazen ba`s ile eş anlamlı olarak zikretmiştir. Allah’ın ilk kez yarattığı bir şeyi ikinci defa daha kolay yaratabileceğini söyleyerek cismânî haşri de kabul etmiştir.Teftâzânî, hesap ve amel defteri meselesinde nakillerin belirttiğinden farklı bir beyanda bulunmamış, amellerin yazıldığı bir defterin ve Kirâmen Kâtibin meleklerinin varlığına inanılması gerektiğini söylemiş ve mîzânın da amellerin yazıldığı sahifelerin tartılması suretiyle gerçekleşeceğini ifade etmiştir. Mîzânın adaleti temsil ettiğini, sırâtın, ahiret hallerinden olduğunu söyleyerek onun sahih hadiste geçtiği üzere kıldan ince, kılıçtan keskin, cennet ehlinin üzerinden geçip kurtulacağı, cehennem ehlinin ise ayaklarının kayıp düşeceği, cehennemin üzerine uzanan bir köprü olduğunu kabul etmiştir.Şefaat hususunda Teftâzânî, ister günah işleme anında, ister mahşer yerinde ister cehenneme girdikten sonra olsun büyük günah işleyen kimse için şefaatin câiz olduğunu ve bu konuda mütevâtir denilecek haberlerin var olduğunu söylemiştir. O, cennet ve cehennemin varlığını kabul etmiş ve bunlara inanılmasını gerekli görmüştür. Cennet ve cehennemin şu an yaratılmış olduğunu ve ebediyyen yok olmayacağını ve konuda icma oluştuğunu; cennet ve cehennemin içindekilerle birlikte ebedi olduğunu, günahkârlar Müslümanların bazılarının ise azap gördükten sonra cennete gideceğini; çünkü ebedilik boyutuyla cehennemin kâfirler için yaratıldığını, küçük günahların mutlak anlamda affolacağı ve büyük günahların da tövbeden sonra affolacağı noktasında ittifak olduğunu belirtir.Keywords : Kelâm, Teftâzânî, Ahiret, Ba`s, Cennet-Cehennem