- Tokat İlmiyat Dergisi
- Vol: 10 Issue: 1
- Kur’an İlimleriyle İlgili Hikmet Yorumları Üzerine Bir Analiz el-İtkân fî ‘Ulûmi’l-Kur’ân Örneğinde...
Kur’an İlimleriyle İlgili Hikmet Yorumları Üzerine Bir Analiz el-İtkân fî ‘Ulûmi’l-Kur’ân Örneğinde
Authors : Gökhan Atmaca
Pages : 21-48
Doi:10.51450/ilmiyat.1058729
View : 21 | Download : 11
Publication Date : 2022-06-30
Article Type : Research
Abstract :Bu çalışmada Suyûtî’nin el-İtḳân fî ʿulûmi’l-Ḳurʾân adlı eserinde hikmet kavramının ele alınışı konu edinilmiştir. Bu eser adından da anlaşıldığı üzere Kur’an ilimleriyle ilgilidir. Dolayısıyla tefsir disiplinin konularını ihtiva etmektedir. Suyûtî’nin söz konusu eserinde müstakil bir hikmet başlığı ya da mevzusu yer almamaktadır. Bu sebeple -araştırmada- okuyucunun beklentisini bu yönde bir malumata hasretmesi doğru olmayacaktır. Suyûtî eserinin kimi başlıklarında konuları hikmetle ilişkilendirmiştir. Hikmet, Kur’an’da kendisine yer bulabilen, vurgulu kullanılan ve vaz‘ edildiği ibareye göre farklı anlamlar yüklenen lafızlardan biridir. Genel olarak hikmet, her şeyin yerli yerine konması ve kötülüklere, zararlara engel olma gibi tanımlamalarla temayüz etmiştir. Hikmetin anlamı hususunda müfessirlerin çoğu, Kur’an ve Sünnet ekseninde, doğruların bilinmesi ve gereğine göre hareket edilmesi noktasında birleşmişlerdir. Hikmet kavramı diğer disiplinlerin de ilgi odağı olmuştur. Bu çerçevede hikmet kavramı Kelâm, Felsefe, Fıkıh ve Tasavvuf gibi ilim dallarında çeşitli şekillerde anlamlandırılmıştır. Bu konu daha çok kâinatın nasıl işlediği, insan için neyin iyi neyin kötü olduğu, Allah insan ilişkisi gibi gayet geniş bir sahada işlenmiştir. Suyûtî’nin el-İtḳān fî ʿulûmi’l-Ḳurʾân adlı eseri Kur’an ilimleri alanında yazılan önemli birkaç eserden biridir. Bu yönüyle kendisinden sonra yazılan kitapların başvuru kaynağı konumundadır. İtḳān’da işlenen kimi konular hikmet yorumları ile zenginleştirilmek istenmiştir. İlgili hikmet yorumları bazen sadece Suyûtî’nin yorumuna dayanırken çoğunda diğer Müslüman bilginlere dayandırılmıştır. Çalışmamızda elde ettiğimiz bulgulara göre söz konusu hikmet yorumları zaman zaman dini duygusallıkla irtibatlı yapılmıştır. Ancak bu gibi yorumlara ilk defa Suyûtî’nin eserinde rastlanılmış değildir. Bu veçhiyle aslında Suyûtî kendinden önceki geleneği devam ettirmiştir. Bunda bir sakınca bulunmamakla birlikte Suyûtî gibi İslâmî ilimlerde otorite olan bir ilim adamından kimi zaman -gerekli durumlarda- söz konusu yorumları tenkit, analiz ya da tartışmaya dönük bir yaklaşım beklenirdi. Ancak Suyûtî bunu çoğu zaman yapmamıştır. Elbette bu tutumunda kendi ilmî anlayışı ya da meselelere metodik yaklaşımı etkili olabileceği gibi başka nedenlerle de böyle hareket etmiş olabilir. Türkiye’de yazılan çağdaş dönem tefsir usûlü eserleri de kimi konuları hikmetle bağdaştırmışlardır. Bununla birlikte ilgili eserlerin müellifleri, hikmet yorumlarını hiçbir ilavede bulunmadan -aynen- aktarmışlardır. Konunun dinî açısında problem oluşturacağı kimi hikmet yorumlarına ise muhalefet ederek birtakım tevillerde bulunmuşlardır. Türkiye’de kaleme alınan usûl ve ulûmü’l-Kur’an kitapları genellikle İlahiyat fakültesi öğrencilerine hitap etmektedirler. Dolayısıyla bu kitaplar daha çok İlahiyat fakültelerinde ders kitabı olarak okutulmaktadır. Kanaatimize göre söz konusu eserlerde yer bulan hikmet yorumlarının ciddi bir analize tabi tutularak okuyucuya sunulması gerekmektedir. Aksi halde okuyucu kitapta yazanları neredeyse nas mesabesinde algılamakta ve ilgili konuda ikincil bir yorumu büyük bir cürüm olarak görebilmektedir. Bu sebeple ilgili usûl kitaplarının bu yorumları ilmî ve aklî boyutta tahlil ve analiz edilmiş bir vaziyette ihtiva etmeleri doğru olacaktır. Bir teklifimiz de ilgili dersleri okutan hocaların kitapta bulunmasa bile ilmî ve aklî yöntemlerle ilgili konuları, öğrencilerle tartışmaları ve böylece öğrencilerin muhakemesinin gelişimine katkı sunmalarıdır. Çünkü bazen usûl yazarı her ne kadar bir hikmet yorumuna yer verse de bunu bazen ilgili bir bilginin okuyucuya ulaşmasını istediği için yapmaktadır. Ancak kitabın uzamaması, konuyu tartışmanın kitabın hacmini artırmasına neden olması ve benzer saiklerle ilgili mevzuda başkaca bir yoruma gitmemektedir. İşte bu açığı, dersin hocası kapatmalıdır. Kanaatimize göre böylece ilmî ve fikrî açıdan daha donanımlı, zinde ve hür bireylerin yetişmesi mümkün olacaktır.Keywords : Tefsir, ‘Ulûmü’l-Kur’ân, Hikmet, Usûl, Suyûtî, el-İtkân