- Tokat İlmiyat Dergisi
- Vol: 9 Issue: 2
- Ebû Dâvûd’un Sünen’inde Yer Alan Kitâbü’l-Ḥurûf ve’l-Ḳırâʾât Üzerine Kıraat İlmi Açısından Bir Değe...
Ebû Dâvûd’un Sünen’inde Yer Alan Kitâbü’l-Ḥurûf ve’l-Ḳırâʾât Üzerine Kıraat İlmi Açısından Bir Değerlendirme: ʿAvnu’l-Maʿbûd Örneği
Authors : Eren Pilgir
Pages : 511-535
Doi:10.51450/ilmiyat.997105
View : 14 | Download : 9
Publication Date : 2021-12-30
Article Type : Research
Abstract :Müslümanlar, Hz. Peygamber’in (s.a.v.) vefatından sonra Kur’ân-ı Kerim’i anlamada birtakım problemlerle karşı karşıya kalmışlardır. Bu durumun ortaya çıkmasında; Kur’an ve hadislerin sabitesini korumasına rağmen onların hitap ettiği insanlar ve o insanların zihni düzeyinin farklılaşması, Müslümanlar arasında birtakım problemlerin yaşanması, İslam coğrafyasının genişlemesi sebebiyle onların farklı milletlerle karşılaşmaları ve bu duruma binaen Arap dilinin eskiye nazaran otantikliğini kaybetmesi etkili olmuştur. Bu nedenle olsa gerek bir taraftan Kur’ân bütün yönleriyle incelenirken diğer taraftan hadislerin tespiti yapılmıştır. Böylece hicrî II. yüzyıl boyunca kelam, tefsir, kıraat, hadis, fıkıh ve tasavvuf gibi dinî disiplinler ilk klasiklerini üreterek müstakil birer disiplin hâline gelmeye başlamıştır. Ancak zikri geçen ilim dalları her ne kadar müstakilleşmiş olsa da birbirlerinden istifade etmeyi sürdürmüşlerdir. Ayrıca bu disiplinlerden her biri bir başka disipline malzeme sunmaya devam etmiştir. Bunların başında ise hadis ve kıraat ilmi gelmektedir. Zira Hadis ilmi, kıraat ilmine temel olarak iki konuda kaynaklık etmektedir. Bunlardan ilki kıraat ilminin kaynağı yedi harf ruhsatı ile alakalı rivayetler, ikincisi ise hem usûl hem de ferşî farlılıkları barındıran bilgilerin yer aldığı Kitâbü’l-Ḥurûf ve’l-Ḳırâʾât bölümüdür. Yedi harf ile alakalı rivayetler, kıraatlerin mahiyetinin anlaşılması ve yedi harf-kıraat ilişkisinin ortaya konulması açısından kıraat ilminin birincil kaynağı olmuştur. Bu sebeple ilk dönemden itibaren kıraat ilmiyle meşgul olanlar söz konusu yedi harf rivayetlerini değerlendirerek bir sonuca varmaya çalışmışlardır. Kitâbü’l-Ḥurûf ve’l-Ḳırâʾât ise bab başlığı olarak kütüb-i sitte içerisinde Ebû Dâvûd’un (öl. 275/889) ve Tirmiẕî’nin (öl. 279/892) Sünen’inde yer almaktadır. İlgili eserlerde Kitâbü’l-Ḥurûf ve’l-Ḳırâʾât başlığı altında var olan bilgiler, genelde bu eserlerin şerhlerinden istifade edilerek okunmaktadır. Ancak söz konusu çalışmaların çoğunlukla hadis âlimleri tarafından şerh edilmesi bu eserleri yer yer bazı eksikliklerle muallel kılmaktadır. Zira hadis kitaplarında var olan birikim tefsir, fıkıh, kelam, tasavvuf ve kıraat gibi farklı alanlara dairdir. Binaenaleyh bu çalışmada, Ebû Dâvûd’un Sünen’i üzerine ʿAvnu’l-maʿbûd adlı şerh yazan Şemsü’l-Ḥaḳḳ b. Emîr ʿAlî el-ʿAẓîmâbâdî’nin (öl. 1329/1911) Kitâbü’l-Ḥurûf ve’l-Ḳırâʾât başlığı altında yer verdiği bilgilerin kıraat ilmi açısından tahlîli amaçlanmıştır. Çalışmanın bir diğer amacı ise hadis edebiyatının önde gelen metinlerinden biri olan Sünen’i ʿAvnu’l-maʿbûd şerhi üzerinden takip eden kişilere, bu bölümde geçen izahları kısmen tashihe tabi tutarak daha sahih bir bakış açısı sunmak ve temel hadis kitaplarında var olan rivayetlerin alanında uzman kişiler tarafından şerh edilmesi gerektiğine dikkat çekerek daha derinlikli çalışmaların yapılmasına alan açmaktır. Bu inceleme ile beraber hadis kitapları üzerine eser kaleme alan şarihlerin, şerh ettikleri bölümlerde yetkin olmamalarının ortaya çıkardığı olumsuzlukların hangi boyutta olduğuna işaret edilmiştir. Bu çerçevede makalede ilk olarak ʿAẓîmâbâdî’nin kısa da olsa biyografisine yer verilmiştir. Ardından onun ʿAvnu’l-maʿbûd adlı eserinde takip ettiği yöntemin tahlili yapılmıştır. Kıraat ilmi açısından herhangi bir yöntem belirlemeden şerh yaptığı görülen ʿAẓîmâbâdî, klasik ve modern şerhlerin aksine bölüme giriş mahiyetinde de bilgi vermemiştir. Ḳâsım b. Fîrruh eş-Şâṭıbî’nin (öl. 590/1194) yazdığı ve yedi kıraat tedrisatının temel eserlerinden olan Ḥirzü’l-emânî ve vechü’t-tehânî üzerine kaleme alınan Ġays̱ü’n-nefʿ fi’l-ḳırâʾâti’s-sebʿ adlı eser hariç kıraat kaynağı kullanmayan müellifin daha çok sözlük ve tefsirlerden istifade ettiği tespit edilmiştir. Yazarın söz konusu eserleri de düzensiz kullandığı görülmüştür. Tüm bu eksiklikler ʿAẓîmâbâdî’nin şerh esnasında birbiriyle çelişkili bilgiler sunmasına ve yanlış bilgiler aktarmasına sebep olmuştur. Sonuç olarak kıraat ilmi açısından düzensiz ve sathi bir şerh ile karşı karşıya kalınmıştır.Keywords : Kıraat, Hadis, Sünen-i Ebî Dâvûd, Kitâbü’l-Ḥurûf ve’l-Ḳırâʾât, ʿAvnu’l-maʿbûd