- Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
- Issue: 49
- TEFSÎR-İ MEVÂKİB’İN MEÂL ÖZELLİKLERİ AÇISINDAN TAHLİLİ
TEFSÎR-İ MEVÂKİB’İN MEÂL ÖZELLİKLERİ AÇISINDAN TAHLİLİ
Authors : Betül Sarikelle, Ali Bulut
Pages : 88-103
View : 15 | Download : 7
Publication Date : 2022-12-20
Article Type : Research
Abstract :Bu makalede, İsmâil Ferruh Efendi (ö. 1840) tarafından -Hüseyin Vâiz-i Kâşifî (ö. 910/1504)’nin Mevâhib-i ʿAliyye (Tefsîr-i Hüseynî) adlı Farsça tefsirinden- tercüme edilen Tefsîr-i Mevâkib adlı eser muhteva analizi yapılmak suretiyle meâl özellikleri açısından değerlendirilmiştir. Mevâhib-i ʿAliyye, birçok coğrafyada gördüğü ilgiyle kazandığı ün sebebiyle muhtelif dillere çevrilmiş, aynı zamanda yazılmasının üzerinden çok geçmeden farklı müellifler tarafından Osmanlı Türkçesine tercüme edilmiştir. Tercümeler mütercimlerin üsluplarına göre şekillenmiş, bazı ihtisar ve ilavelerle genel olarak okurların o dönemdeki tefsîr ihtiyacını karşılamıştır. Bu tercümelerden biri, Osmanlı Devleti’nin son döneminde birden fazla basımı yapılarak yaygın bir şekilde kullanılan İsmâil Ferruh Efendi’ye aittir. Tefsîr-i Mevâkib, hem yazıldığı dönemde tercih edilen muhtasar bir tefsîr olması hem de muhtevası bakımından tercüme/meâl türüne misal teşkil etmesi bakımından büyük öneme hâizdir. Her eserin olduğu gibi Tefsîr-i Mevâkib’in de kendine has üslubu bulunduğundan, çalışmamızda eserin meâlle ilgili öne çıkan hususiyetleri misaller çerçevesinde irdelenmiştir. Öncelikle müfessir Kâşifî’den kısaca söz etmek gerekirse, onun, âyette kast olunan mana için, muhteva ile birlikte kısa kavramsal izahlar yaptığını ve tefsîrinde takip ettiği yöntemin âyetin işaret ettiği manayı kolaylıkla idrak edebilmenin yollarını açtığını söylemek mümkündür. Mütercim İsmâil Ferruh Efendi’nin de Mevâhib-i ʿAliyye’den gerçekleştirdiği söz konusu tercümesinde aynı üslubu devam ettirdiği görülmüştür. Buna göre Tefsîr-i Mevâkib’de sebeb-i nüzûl bilgileri benzer lafızlarla veya bazı ek bilgilerle aktarılmıştır. Mevâhib-i ʿAliyye’den nakledilen açıklama niteliğindeki hususlar ele alınırken "yani” lafzı anlamın kuvvetlendirilmesi için kullanılmıştır. Yine "yani” lafzı kullanılarak müphem olan mananın anlam alanı genişletilerek muhtasar bir şekilde âyetle ilgili mâlûmat zikredilmiştir. Bu lafızla bazen bir zamir belirtilmiştir, bazen de müphem manayı ortaya çıkararak okuyucunun anlamı kavramasına imkân sağlanmıştır. Kâşifî’nin bağlamına göre kelimeleri açıklaması hassasiyetini İsmâil Ferruh Efendi de sürdürmüştür. Tercümede bir kelimeye âyetin bağlamına göre muhtelif mefhumlar yüklenerek âyetin mana derinliklerine inme gayesinin bulunduğu bilinmektedir. Bu noktada İsmâil Ferruh Efendi, gerekli gördüğü yerlerde parantez işareti kullanarak âyetlerdeki lafızlar dışında zaid herhangi bir mefhumun âyete dâhil olmamasına özen göstermiş manayı ortaya çıkaracak eklemeler yaparak âyetlerin daha açık ifade edilmesine dikkat etmiştir. Yine o, mananın genişçe izah edilmesine kanaat getirdiği durumlarda meâlin içerisine anlamdan uzaklaşmadan te’vil nitelikli açıklamalar derc etmiştir. Tefsîr-i Mevâkib’de Mushaf tertibi itibariyle ilk sûrelere dair detaylı açıklamaların yer aldığı, ancak son sûrelerde izâhların azaldığı ve böylece sonlara doğru eserin meâl özelliğini taşıdığı müşahede edilmiştir. Neticede meâl-tefsîr iç içe olmakla birlikte meâlle mündemiç bazı bilgilerin ve şerhlerin mevcut olması sebebiyle, söz konusu eserin, dinî ilimlerde ihtisas yapmayan insanların -harici kaynağa mümkün olduğunca ihtiyaç duymadan- âyetleri anlamalarına katkı sağlamaya yönelik vasfının öne çıktığını ifade etmek mümkündür.Keywords : Tefsîr, Tefsîr-i Mevâkib, Kur\'ân, Meâl, Üslup