İMANIN AHLÂKÎ YAPTIRIM GÜCÜ
Authors : Mustafa Sönmez
Pages : 117-141
Doi:10.17335/suifd.44337
View : 15 | Download : 4
Publication Date : 2011-06-15
Article Type : Research
Abstract :Bilindiği üzere sosyolojik bir olgu olarak dinlerin, iman esaslarından oluşan teorik yönü ile amel denilen pratik yönleri vardır. Ameller ise "ibadet, ahlak ve muamelat” tan meydana gelir. Bu nedenle dinlerin teorik yönlerini dikkate alarak "sadece kalplere ve vicdanlara ait bir olgu” ol-dukları iddiası kabul edilemez. Özellikle İslam dini için böyle bir iddiayı kabul etmek mümkün değildir. İslam Kelam sistematiğinde"iman-amel” ilişkisi hususunda amelin imandan bir cüz olup olmadığı tartışılmakla beraber, amelin önemini kahir ekseriyetle hemen herkes kabul etmekte-dir. Amelin toplumsal boyutunu ise ahlak oluşturmaktadır. İslam‟a göre ahlak, amelin bir parça-sı olduğuna göre bu ilkeler aynı zamanda dini emirler ve yasaklardır; dinden bağımsız ilkeler değillerdir; dolayısıyla yapılmalarında uhrevî yönden sevap ve mükafat, terk edilmelerinde de günah ve ceza vardır. Ahlakî ilkelerin aynı zamanda ilahî buyruklar olması onlara hem yaptırım gücü kazandırmakta, hem de devamlılık sağlamaktadır. Çünkü ilahî buyruklarda ve bu buyrukla-ra imanda, hukukî anlamda dıştan gelen bir yaptırım değil, içten gelen ve vicdanî sorumluluktan kaynaklanan bir yaptırım gücü olduğu için, insanları iyiye ve doğruya yönelik dönüştürme özelli-ği vardır. Bu nedenle toplumun fertlerini ıslah etmede ve suç işlemekten uzak tutmada imanın ve imana dayalı ahlakın bu gücünden yararlanılmalıdır.Keywords : İman, Ahlâk, Suç, Yaptırım, Yaptırım gücü