Anal fissür: kabızlığın bir komplikasyonu mu?
Authors : Mehmet Ali Özen, Egemen Eroğlu
Pages : 163-167
Doi:10.31362/patd.649250
View : 17 | Download : 6
Publication Date : 2020-01-21
Article Type : Research
Abstract :Amaç: Anal fissürün etiyolojisi hakkında çeşitli teoriler olmasına rağmen genel bir fikir birliği bulunmamaktadır. En popüler teorilerden bir tanesi kabızlık ve sert gaitaya sekonder anal kanal travması ve buna bağlı mukozal yırtılma ile anal fissürün geliştiğidir. Bu çalışmada anal fissür tanısı konulan hastalarda başlangıçta eşlik eden kabızlığı araştırmayı ve anal fissür ile kabızlık arasındaki olası ilişkiyi değerlendirmeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Akut anal fissür tanısı konulan hastalar başvuru yaşları, yakınmaları, anorektal muayene özellikleri, fissür veya fissürlerin anatomik lokalizasyonları bakımlarından değerlendirildi. Anal fissüre eşlik eden fonksiyonel kabızlık Roma IV kriterleri uygulanarak değerlendirildi ve tanı bu şekilde konuldu. Bulgular: En sık başvuru yakınması rektal kanamaydı. Popo temizliği yapılan mendil veya peçetede kan görülmesi olguların %69,6’ sında mevcut iken gayta üzerinde kan görülmesi olguların % 20,6’ sında bulunmaktaydı. Roma IV kriterlerine göre hastaların % 8,8’ inde kabızlık saptandı. Yapılan fizik muayenede anal fissür, hastaların % 10,7’ sinde anterior duvarda, % 8,8’ inde lateral duvarda, % 72,5’ inde ise posterior duvarda tespit edildi. Sonuç: Bu çalışmada tespit edilen anal fissüre eşlik eden kabızlık oranı mevcut literatürde sağlıklı çocuklarda tespit edilen kabızlık oranlarından daha yüksek değildi. Bu sonuçlar çocuklarda anal fissür etiyolojisini açıklamada kabızlık ve sert gaita teorisinin yetersiz kalabileceğini düşündürmüştür. Bu nedenle anal fissür etiyolojisinde yüksek bazal internal sfinkter basıncı ve buna bağlı iskemi gibi diğer teorileri akılda tutmak gerekir.Keywords : Anal fissür, kabızlık, Roma IV, çocuk