- Ortaçağ Araştırmaları Dergisi
- Vol: 3 Issue: 2
- Altın Orda’nın Ticari-Ekonomik İlişkileri ve Kent Kültürü (Yeni Saray ve Saray el-Cedid Örneğiyle)...
Altın Orda’nın Ticari-Ekonomik İlişkileri ve Kent Kültürü (Yeni Saray ve Saray el-Cedid Örneğiyle)
Authors : Meltem Akinci
Pages : 469-473
View : 16 | Download : 10
Publication Date : 2020-12-26
Article Type : Other
Abstract :Çalışmamızda Deşt-i Kıpçak bölgesinde kent kültürünün yayılma süreci tahlil edilerek, Altın Orda kentleşme sürecinin dönemselleştirilmesi önerilmektedir. Türk-İslam Dünyası’nın ve Altın Orda’nın önemli bir ticaret, ekonomik ve kültür merkezi olmasında kentin önemi ve rolü belirlenmiş, Saray el-Cedid’in ekonomik hayatı arkeolojik ve yazılı kaynaklar temelinde ele alınmıştır. Moğol istilası neticesinde, Doğu Avrupa’daki ticari ve ekonomik ilişkiler kötüleşmiş olsa bile Moğolların yerli Türk kavimleriyle merkezi bir devlet çatısı altında birleşmesi, ticaretin yenilenmesini ve gelişmesini sağlamıştır. Altın Orda’ya (Deşt-i Kıpçak) tekrardan Bizans, İtalya, Ermenistan ve diğer ülkelerden tüccarlar gelmeye başlamıştır. Altın Orda başkentinin önemli ticaret yolları üzerinde bulunmasından dolayı kent, Doğu ve Batı kültürünün kesiştiği bir merkez haline gelmiştir. Vasallardan alınan vergiyle birlikte nüfus artışı, elde edilen kârın büyümesine gösterilebilecek en temel etkenler arasında yer almaktadır. Bu suretle, bahsi geçen bölgenin ekonomik hayatında ilerleme gözlemlenmiştir . Tüm bu vakalar ise kültürün ve kentleşmenin gelişimine neden olmuştur.Arkeolojik kazı bilgilerine göre, Altın Orda kentleşmesi şu süreçlere ayrılmaktadır: 1) İşgalden sonraki (XIII. yüzyılın 40’lı yılları) kentlerin yeniden kurulma süreci, 2) Batu Han döneminde (XIII. yüzyılın 50’li yılları) bozkır alanlarda kentlerin kurulması, 3) Berke Han döneminde (1256-1260) kent kültürünün gelişimi, 4) Kent gelişiminin yavaşlaması (1270-1320), 5) Özbek ve Canibek Han döneminde (1320-1360) kentleşmenin "Altın Çağı”, 6) Devletin dağılma döneminde (1360-1395) kentleşmenin gerilemesi ve çöküşü . Bulgar halkının kentlerini muhafaza eden Altın Orda hanları, göçebe yaşam tarzından yerleşik yaşam tarzına geçiş sürecine oldukça önem vermiş; kent kültürünün Deşt-i Kıpçak arazisine yayılmasında önemli rol oynamıştır. Kentleşme, halk arasında İslam’ın yayılmasına da büyük katkı sağlamıştır. Altın Orda topraklarında yaklaşık 150 kent bulunmakla birlikte, farklı zamanlarda Hanlığa başkentlik yapmış olan Saray Batu (Saray Berke) ve Saray el-Cedid bu kentlerin en büyüğünü teşkil etmiştir. Bulgar halkının kentlerini muhafaza eden Altın Orda hanları, göçebe yaşam tarzından yerleşik yaşam tarzına geçiş sürecine oldukça önem vermiş; kent kültürünün Deşt-i Kıpçak arazisine yayılmasında önemli rol oynamıştır. Kentleşme, halk arasında İslam’ın yayılmasına da büyük katkı sağlamıştır. Altın Orda topraklarında yaklaşık 150 kent bulunmakla birlikte, farklı zamanlarda Hanlığa başkentlik yapmış olan Saray Batu (Saray Berke) ve Saray el-Cedid bu kentlerin en büyüğünü teşkil etmiştir. Batu Han, İtil’in aşağı kesiminde Saray Batu adını taşıyan bir kent kurarak, devlet oluşumunda önemli bir adım atmıştır. Tarihi kaynaklarda başkent olarak iki kentin adı geçmektedir: Saray Batu ve Saray el-Cedid. Bu bağlamda şu tarz sorular ortaya çıkmaktadır: Bu iki kentten hangisi Altın Orda’nın başkenti olmuştur? ; Saray el- Cedid başkentken, bu iki kentten sadece birisi mi mevcut olmuştu yoksa her ikisi de var mıydı? Bu tarz karışık sorular XVIII. yüzyıldan beri bilimsel araştırmalarda yer almıştır. 1845 yılında V. Grigoryev "Saray’ın Konumu Hakkında” adını taşıyan makalesinde, Saray’ın izlerinin Tsarevo bölgesinde, Saray Batu’nun izlerinin ise Selitrennoe bölgesinde aramak gerektiğini ifade etmiştir. Başkent Saray kenti, literatürde sıklıkla Saray Berke olarak geçmiştir. İbn Battuta, El-Ömerî, B. D. Grekov, A. N. Kurat gibi çoğu müellif, bu iki ismi bir başkentle ilişkilendirerek kullandıkları Saray el-Cedid ve Saray Berke kentlerini birbirine karıştırmıştır. O halde buradan şu sonuç çıkmaktadır ki kentlerden biri Batu Han zamanında, diğeri ise Berke zamanında kurulmuştur. Fakat arkeolojik araştırmalar, Saray el-Cedid’in, Saray Berke’den daha geç bir dönemde kurulduğunu göstermektedir. Görünüşüne göre XIII. yüzyılda Saray el-Cedid kentinin yerinde, I. Beyrut Han adına basılmış paraların gösterdiği gibi Tsarevo bölgesinde küçük bir yerleşim yeri var olmuştur. Bunun dışında, bu yerleşim yerinde Halife Nâsır-Lidînillâh’ın (1180-1225) paraları da keşfedilmiştir . Demek ki, XIII. yüzyılda Tsarevo bölgesinde, bazı yerleşimlerin var olma ihtimali bulunmaktadır. Bu buluntular, Suriye, Mısır, Memluk ve Yakın Doğu ile Altın Orda’nın sıkı diplomatik ve ticari bağlantılarına da tanıklık etmektedir .Keywords : Altın Orda, kentleşme dönemi, Saray el-Cedid, ekonomik ilişkiler, ticaret