Abstract :Bu çalışmanın amacı 1979 İslam Devrimi’nden sonra ideolojik faktörler arasında yer alan İslami ideoloji, Şiilik ve kurumsal yapının İran’ın dış politikasını şekillendirmedeki rolünü incelemektir. İran’ın dış politikasını yönlendiren en önemli faktör İslami ideolojidir. İran İslam Cumhuriyeti’nin kurucu Ruhani Lideri Ayetullah Humeyni’nin ortaya koyduğu İslami ideoloji büyük ölçüde Şii inancı ve siyasi ideolojisinden etkilenmiştir. Bu İslami ideolojiye göre İran’ın dış politikasına beş ana prensip yön vermektedir. Bunlar, “Ne Doğu ne Batı, sadece İslam Cumhuriyeti” ilkesi, ABD’nin “Büyük Şeytan” olarak tasviri, anti-Siyonizm, İsrail tarafından işgal edilen Kudüs’ün özgürleştirilmesi ve İsrail’in ortadan kaldırılması. Aynı zamanda “Devrim ihracı” yoluyla başka İslami ülkelerde de İran benzeri İslami rejimlerin kurulması bu ilkelere dahil edilebilir. İran’ın dış politikasına yön veren diğer ideolojik unsursa Şiilik’tir. İran anayasasında resmi mezhep olarak kabul edilen Şiiliği İranlı yöneticiler söylemsel düzeyde desteklememişlerdir. Çünkü, böyle bir tutum İran’ın hedeflediği İslam birliğini bölebilirdi. Fakat İran’ın dış politika pratiğinde Şiiliğin 2003’te Saddam Hüseyin’in Irak’ta devrilmesi sonrasında ve 2010 sonrasında Arap Baharı sürecinde önemli bir rol oynadığı söylenebilir. Bunun yanında İran’ın kurumsal yapısında yer alan aktörler de İran’ın dış politikasına şekil vermektedir. Bu aktörlerin başında cumhurbaşkanı gelmektedir. Bunun yanında Dini Lider, Yüksek Milli Güvenlik Konseyi, Uygunluk Konseyi, dışişleri bakanı, meclis, Anayasayı Koruma Konseyi, yüksek düzeyli dini liderler, medya ve düşünce kuruluşları dış politikayı etkileyen diğer aktör ve organlardır. Keywords : İran, İslam Devrimi, Şiilik, Dış Politika