Abstract :Bağımsızlığını kazanmasının ardından hidrokarbon kaynakları sayesinde içeride hızlı bir ekonomik kalkınma gerçekleştiren Cezayir, aynı zamanda LNG tankerleri ve boru hatlarıyla gerçekleştirdiği ihracat ile dış politikasında yeni işbirliği ve ilişkilerin temelini atmış, küresel ölçekte önemli bir hidrokarbon üreticisi ve tedarikçisi olmayı başarmıştır. Özellikle doğal gazı dış politikasında siyasi ve ekonomik bir baskı aracı olarak kullanan Rusya’nın, başta Avrupa Birliği üyeleri olmak üzere bölgedeki diğer doğal gaz ithalatçısı ülkelerin enerji arz güvenliklerini tehdit etmesiyle birlikte Cezayir, Akdeniz jeopolitiğinde önemli bir aktör olarak ortaya çıkmıştır. Bu süreçte, Akdeniz üzerine inşa edilen doğal gaz boru hatlarıyla Afrika’dan Avrupa’ya gerçekleştirilen gaz ihracatının merkezi haline gelen Cezayir, AB’nin hazırladığı enerji politika ve raporlarında sıkça adından bahsettirmiştir. Fakat iki taraf arasında kurulan ilişkilerin güvenirliği ve devamlılığı, tarihsel hafızadaki sömürgecilik kalıntıları ve küresel enerji politikalarındaki değişikler nedeniyle istikrarlı ve stratejik bir boyut kazanamamıştır. Bu noktada özellikle Avrupa ülkelerinin enerji güvenliği politikalarının bir çıktısı olarak Akdeniz’e inşa edilen Medgaz, Transmed, Galsi ve Mağrip-Avrupa isimli dört boru hattı ile gerçekleştirilen gaz ihracatı hakkında genel bir çerçeve çizecek olan çalışma, her iki tarafın dış politikaları çerçevesinde kurulan enerji ortaklığının geçmişi ve sürdürülebilirliğini incelenmektedir. Keywords : Akdeniz, Avrupa Birliği, Cezayir, Doğalgaz, Boru Hattı