- Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
- Vol: 38 Issue: 1
- Üniversite Öğrencilerinin Ayrışma Bireyleşme ve Kimlik Algılarının Demografik Özelliklerine Göre İnc...
Üniversite Öğrencilerinin Ayrışma Bireyleşme ve Kimlik Algılarının Demografik Özelliklerine Göre İncelenmesi
Authors : Nurdan Doğru Çabuker, Seher Balci Çelik
Pages : 53-72
Doi:10.7822/omuefd.461862
View : 7 | Download : 2
Publication Date : 2019-06-28
Article Type : Research
Abstract :Çocuğun ilk sosyal çevresi anne, babası ya da bakım veren kişiden oluşmaktadır. Çocuğun ilgisinin ikinci yaşın bitimiyle anneden dış dünyaya yönelmesi ilk ayrışma bireyleşme denemeleri olarak tanımlanabilir. İkinci ayrışma bireyleşme döneminin başladığı ergenlik döneminde ise ergen birey, ebeveynlerinin içselleştirilmiş bağlarından ayrışarak, kimlik geliştirmeye çalışır. Üniversiteye gitmek için evden ve aileden ayrılan, son ergenlik döneminde bulunan, geç ergenin ebeveynlerinden ayrışarak sağlıklı bir kimlik kazanması, hâlihazırda ve gelecekteki hayatı için önem kazanmaktadır. Yapılan çalışmalar, ikinci ayrışma bireyleşme döneminde olan ergenlerin evden ayrılma süreçlerinde çeşitli uyum ve kimlik problemleri yaşadıklarını göstermektedir. Bu nedenle, bu çalışmada üniversite öğrencilerinin ayrışma bireyleşme düzeyleri ile kimlik algıları arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığını ve çeşitli bağımsız değişkenlere göre ayrışma bireyleşme düzeyleri ile kimlik algıları arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığının araştırılması amaçlanmıştır. Araştırma 2016-2017 eğitim öğretim yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesinin çeşitli fakültelerinde öğrenim gören toplam 763 üniversite öğrencisi üzerinde gerçekleştirilmiştir. Öğrencilerin 533’ü (%69.9) kız, 230’u (%30.1) erkektir. Ergenlerin ayrışma bireyleşme ve kimlik algılarını ölçmek amacıyla "Ergenlerde Ayrışma Bireyleşme Ölçeği” ve "Kimlik Algısı Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, kısıtlanma kaygısı ve olumsuz kimlik algısı arasında düşük düzeyde pozitif yönde anlamlı bir ilişki (r=.340), olduğu, ayrılık kaygısı ve olumsuz kimlik algısı arasında orta düzeyde (r=.438) pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu bulunmuştur. Reddedilme beklentisi ve olumsuz kimlik algısı arasında ise, yüksek düzeyde pozitif yönde (r= .618) anlamlı bir ilişki olduğu bulunmuştur. Bağımsız değişkenler açısından, cinsiyet, fakülte ve aile tutumuna göre, ayrışma bireyleşme ve kimlik algısı puanları farklılık göstermiştir.Keywords : Ayrışma, Bireyleşme, Kimlik, Kimlik algısı