- Novus Orbis: Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Dergisi
- Vol: 1 Issue: 1
- Kelimelerin Gücü: Türk Dış Politikasında Söylem
Kelimelerin Gücü: Türk Dış Politikasında Söylem
Authors : Gökhan Koçer
Pages : 5-32
View : 8 | Download : 2
Publication Date : 2019-04-01
Article Type : Research
Abstract :Dil, siyasetin en önemli araçlarından biridir. Bu bağlamda kişilerin olduğu gibi, devletlerin de kendilerini siyaseten ifade etmelerinde dilin önemi çok yüksektir. Devletlerin dış politikalarını gerçekleştirmek için kullandıkları dil, özgün niteliklere sahiptir ya da en azından öyle olması gerektiğine inanılır. Bu nedenle de, devletin dış politikada kullandığı dil başkalarınınkinden farklıdır, değilse bazen farklılaştırılır ya da kelimelere farklı anlamlar yüklenir. Dili ve özelde de kelimeleri kullanarak dış politika üretmeye ve uygulamaya çalışmak, rastlanılan bir durumdur. Ancak, bu durum, bazen çeşitli dış politika sorunlarına da neden olabilmektedir. Türk dış politikasında da benzer uygulamalar ve sorunların varlığı, zaman zaman söz konusudur. Adlandırma, ad değiştirme, farklı adlandırma, olumsuz adlandırma, adını farklı telaffuz etme, adını anmama, bu konuda taktiklere örnektirler. Bu çalışmada, esas olarak, Türk dış politikasında yakın zamanda gündemde yer almış iki tartışma konusu ele alınmıştır. Bunlardan birincisi Suriye Devlet Başkanı "Beşir Esad”ın soyadının ne olduğu ya da nasıl telaffuz edileceği konusunda Türkiye’de yaşanan çok ciddi tartışmadır. Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkiler bozulmaya başladıktan sonra, Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere bir kesim, "Esad” yerine "Esed” kelimesini kullanmayı tercih etmiştir. İkincisi ise, terör örgütü "IŞİD”in (Irak Şam İslam Devleti) adı konusunda olmuştur. Daha önce IŞİD adıyla anılan örgüt, sonraları Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, büyük bir kesim tarafından DEAŞ, DAİŞ, DAEŞ gibi adlarla ifade edilmeye başlanmıştır. Bu yaklaşımın temel nedeni, terör örgütünün adında yer alan "İslam” kelimesinin kullanılmak istenmemesi olmuştur. Konu hakkında, iki saptama yapılabilir. Birinci olarak, Türkiye’de yapılan tartışmalar, Türkiye dışında yapılanlardan ve Türkiye’nin dışarıyla yaptıklarından daha fazladır. İkinci olarak ise, dile yapılan müdahaleler, kelimelerle oynamalar, istenilen sonuçları vermemiştir. Anahtar Kelimeler: Dil, Siyaset, Dış Politika, Türk Dış Politikası, AdlandırmaKeywords : Dil, Siyaset, Dış Politika, Türk Dış Politikası