TÜRK DÜNYASINDA ANA DİL ORTAKLIĞI VE AYRIMLAŞMA
Authors : Mustafa Öner
Pages : 1558-1569
Doi:10.12981/mahder.812099
View : 6 | Download : 0
Publication Date : 2020-12-15
Article Type : Research
Abstract :Türk Dünyasında bugün 20 kadar yazı dili bulunan çağdaş dil yapısının bir "ana dil” üzerinde geliştiği bellidir. Milattan sonra XI. yüzyılda bugünkü Türk Dünyası haritasının hemen hemen sabitleştiği ve bugüne kadar pek değişmeden geldiği bu Türk dili yayılımının çağımızda da ciddi ana dili kayıplarına rağmen linguistik bir milliyet (Türklük) oluşturduğu ortadadır. Kâşgarlı Mahmud’un XI. asırdaki Türk lehçeleri hakkında ayrıntılı bilgiler verdiği Divânu Luġâti’t-Türk’ü yazdığı tarihte beş Türk devletinin varlığını biliyoruz (Karahanlı Devleti, İdil Bulgar Devleti, Selçuklu Devleti, Gazneli Devleti ve Uygur Devleti). Oysa Kâşgarlı Mahmud bu eserinde yirmi Türk boyunu anmaktadır: Peçenek, Kıpçak, Oğuz, Yemek, Başgırt, Basmıl, Yabaku, Tatar, Kırgız, Çigil, Tuhsı, Yağma, Uygur vb. İlk Türkologumuzun nadide eserinde haritasını da verdiği XI. asır Türk Dünyası ve bu beş Türk devleti içinde yayılan kavmî zenginlik, bin yıl önceki dil ayrımlaşmasının (linguistic differenciation) az çok yansıdığı bir tablodur. XIX. asır sonlarında bugünkü Türk Dünyasının linguistik görüntüsünün oluşmaya başladığı devirde, W. Radloff’un tespit ettiği dil mirası da söz konusu toplumların basın, yayın ve yaygın eğitim düzeylerinin tam olmadığı, yazı dili uygarlığının sınırlı kaldığı bir lehçeler tablosuna sahiptir. Demokratik veya sosyalist cumhuriyetlerin kurulduğu 1920’ler ertesinde ise önceki çağlarda genellikle dil içinden beslenen ayrımlaşmaların politik bir hız kazanarak çağımızdaki tabloya dönüştüğü bellidir. İşte bu bağlamda Türk Dünyasının dil varlığı hem ana dil kökenli bir ortaklıklar manzumesi hem de coğrafî, kavmî ve nihayet siyasi sebeplerle bir ayrımlaşmalar bütünü olarak tahlil edilmelidir.Keywords : Türk Dünyası, ana dil, dil ayrımlaşması, Türk lehçeleri, Türk grameri