- Motif Akademi Halkbilimi Dergisi
- Vol: 10 Issue: 19
- TÜRK SİNEMASINDA ÇOCUK, OYUN VE OYUNCAK İMGELERİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
TÜRK SİNEMASINDA ÇOCUK, OYUN VE OYUNCAK İMGELERİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
Authors : Petek Ersoy Inci
Pages : 27-42
View : 7 | Download : 3
Publication Date : 2017-06-01
Article Type : Research
Abstract :Normal 0 21 false false false TR X-NONE X-NONE /* Style Definitions */ table.MsoNormalTable {mso-style-name:"Normal Tablo"; mso-tstyle-rowband-size:0; mso-tstyle-colband-size:0; mso-style-noshow:yes; mso-style-priority:99; mso-style-parent:""; mso-padding-alt:0cm 5.4pt 0cm 5.4pt; mso-para-margin:0cm; mso-para-margin-bottom:.0001pt; mso-pagination:widow-orphan; font-size:10.0pt; font-family:"Times New Roman",serif;} Oyun ve oyuncaklar, her insanın yaşadığı çocukluk döneminin delilleridir ve gelecek kuşaklara aktarım açısından büyük önem taşımaktadır. Çocuk oyunlarının aktarımı konusunda üretken kurumlardan biri de sinema sektörüdür. Bu yazının amacı, Türk sinemasına oyun kültürünün aktarımı açısından yön verdiği düşünülen on beş Türk filmini kuşaklararası kültür aktarımı açısından tartışmak ve çocuğun Türk filmlerinde nasıl yer aldığını ortaya koymaktır. Söz konusu filmler; 1960, 1970, 1980, 1990 ve 2000li yıllardan seçilmiştir. Türk filmlerinde çocuk oyunları konusunu tespit edip analiz etme fikri, öncelikle 2009 yılında Prof. Dr. Öcal Oğuz’un Kültür ve Medya İlişkileri dersi için, ardından da 2010 yılında benim verdiğim Çocuk Oyunları ve Oyuncakları dersi için Gazi Üniversitesi Türk Halkbilimi Bölümü öğrencilerinden ödev istemekle başlamıştır. Bunun sonucunda, 1960’lardan Günümüze Türk Sinemasının Geleneksel Çocuk Oyunları isminde bir kitap hazırlanmıştır. Bu yazının ana malzemesi olan on beş filmin bazıları bu kitaptan alınmış, bazıları da yedi yıldır tarafımdan derlenmiştir. Bu çalışmada Türk sineması; çocuk, oyun ve oyuncak imgeleri çerçevesinde değerlendirildiği kadar, sunduğu halkbilimsel veriler açısından da analiz edilmiştir. Bu açıdan bakıldığında ne yazık ki Türk sineması Adile Naşit, Münir Özkul ya da Kemal Sunal gibi oyuncuları artık yetiştirememektedir. Bu oyuncular tekerleme söyleyerek, masal anlatarak ve çocukların oynadıkları oyunlara katılarak sözlü kültürel mirasın devamlılığını sürdürmede önemli bir konuma sahiptir. Elektronik çağın hızlı bir şekilde yaşandığı günümüzde görsel sanatların önemli bir kolu olan sinemanın toplumun her kesiminden ziyâde gençler üzerindeki etkisi kaçınılmazdır. Bu noktada Türk halkbilimcilerin kültürel miras belleği ile iletişim sektöründeki çalışanların disiplinlerarası çalışmalar yapması gerekliliği ortadadır .Keywords : Türk sineması, oyun