النحو العربي ومدارسه
Authors : Assad Alden Yousef
Pages : 33-62
Doi:10.51605/mesned.1103567
View : 8 | Download : 3
Publication Date : 2022-06-27
Article Type : Research
Abstract :Araştırmacı; Irak’ın Basra şehrinin Arap dili ilimlerinin özellikle de Nahiv ilminin oluşumundaki bariz rolünün belirlenmesi, sonra da bu ilmin Basra’dan sonra ikinci merkez konumunda olan Kufe’ye intikali üzerinde durmaktadır. Arap Dil Okullarının Oluşumu: Muhammed b. Sellâm el-Cumahî, "medrese” kavramını kullanmaksızın Basra Okulunun Arap Dil ilimlerinin oluşumundaki rolü hakkında konuşan ilk kişi sayılır. Ebu’l-Esved Nahiv ilminin kurucusudur. Mezhep kavramının kullanımı Muhammed b. el-Hasan ez-Zübeydî ile ortaya çıkmıştır. Medrese ıstılahının kullanımı ise Brockelmann ardından Joe Toled, Araplardan da Mehdî el-Mahzûmî, Şevkî Dayf ve Abdurrahman es-Seyyid tarafından ortaya atılmıştır. Alimler nahiv medreselerinin sayısı konusunda ihtilaf etmişlerdir. Bazıları Basra medresesini tek medrese olarak görürken bazıları da Basra ve Kufe olmak üzere iki medresenin olduğunu düşünürler. Üçüncü bir grup Basra, Kufe ve Bağdat’ı üç medrese olarak sayarlar. Diğer bir grup medreseleri dörde ayırır. Beşinci taksim Şevkî Dayf tarafından yapılmış ve onları Basra, Kufe, Bağdat, Endülüs ve Mısır olmak üzere beşe ayırmıştır. Biz de çalışmamızda bu taksimi esas aldık. 1. Basra Okulu: Şevkî Dayf’a göre gerçek kurucusu el-Halîl b. Ahmed el-Ferâhîdî’dir. Semâ’ açısından en önemli özelliği, bu ekolün mensuplarının bedevî Arapların dillerine itimat edip şehirli olanlarınkini kullanmamalarıdır. Kıyas açısından ise Arap Dili’nin selametine olan hırsları ile diğerlerinden ayrılırlar. Nahiv ve dil kaidelerinde Sibeveyh’i esas alırlar. İlletler konusunda el-Halîl ve Sibeveyh’in ondan naklettiklerine bağlıdırlar. Kıraatler konusunda Basra ekolüne mensup olanlar, mütevâtirleri dikkate alıp onlarla istişhatta bulunurken şâzz olanları dikkate almazlar. Hadisleri delil olarak kullanmazlar. Çünkü Hadis ile ilgilenenlerin çoğu acemlerdendir. Şiirde hem câhilî hem de İslâmî şiiri kullanırlar ve onu Nahiv kurallarının oluşturulmasında Kur’ân‘dan sonra gelen önemli kaynak olarak görürler. Âmil ve ma’mûl nazariyesi konusunda ez-Zübeydî, Ebu’l-Esved’in ilk olduğunu, ondan sonra Nasr b. Âsım ve Abdurrahman b. Müzhir’in geldiğini söyler. Şevkî Dayf ise bu nazariyyeyi el-Halîl’e nispet eder. 2. Kufe Okulu: Ebû Ca’fer er-Ruâsî ve iki talebesi el-Kisâî ile el-Ferrâ bu ekolün ilk kurucuları sayılırlar. Semâ’ ve şiir açısından özellikleri hem bedevî hem de hadarîlerden alıntı yapmalarıdır. Kıraat konusunda ise mütevâtir ile birlikte şâzz kıraatleri de delil olarak kullanırlar. Kıyâs meselesinde Kufiler, kâide ve usullerine muhalif olsa bile tek bir misale itimat ederler. Hadisleri onlar da Basrîler gibi dikkate almamışlardır. İlletler konusunda Felsefe ve Mantık ile ilgilenmiş ve onları Arap diline dahil etmişlerdir. Âmil ve ma’mûl nazariyyesi meselesinde Basrîlerden ayrılıp onlara has görüşler ortaya koymuşlardır. 3. Bağdat Okulu: Bu ekole Basralı el-Müberred ve Kufeli Sa’leb’in her ikisi liderlik yapmış ve her biri kendi medresesine meyletmiştir. Bundan dolayı bu ekol her iki okulun ilminden seçkiler yapma yoluna gitmiştir. İbnu’n-Nedîm bunu müstakil bir ekol olarak görürken ez-Zübeydî ona muhalefet etmiş ve her alimi kendi asli medresesine yerleştirmiştir. Bağdat Okulu’nun özellikleri: Semâ’ konusunda Basrîler’e muhalefet edip Arap kabilelerinden birini diğerine tercih etmeden onlardan alıntı yapmışlardır. Kıyas meselesinde Basra ile Bağdat ekollerinin aralarını bulmaya çalışmışlardır. Tek şâzz misali bazı kurallarla kabul etmişlerdir. Kıraatler konusunda mütevâtirlerin yanında şâzz olanları da kullanmışlardır. Hadise itimat edip onunla istişhatta bulunmuşlardır. Şiirde bedevî, hadarî hatta Beşşâr b. Bürd ve Ebû Nüvâs gibi dördüncü tabakadan örnekleri delil olarak zikretmişlerdir. Son olarak Bağdat Okulu ta’lîl konusunda pek çok örnekte mantık ilminden etkilenmiştir. 4. Endülüs Okulu: Bu ekol doğudan ve batıdan Ebû Musa el-Hevârî ve Cûdî b. Osmân en-Nahvî gibi alimler tarafından kurulmuştur. Bu medresenin en önemli özellikleri şunlardır: Semâ’ meselesinde bu ekolün mensupları dil ve nahiv konularında güvenilir kişilerden alıntı yapmışlardır. Kıyas açısından usulde Basrîler ve Kufîlerle aynı düşünmüş, ferî meselelerde ihtilaf etmişlerdir. Ta’lîl konusunda Basra ve Kufe medreselerinin yanında Bağdat medresesinden de istifade etmişlerdir. Pek çok ta’lîlde yeni görüşler ortaya koymuşlardır. Hadisi delil olarak kullanma noktasında ise ön çıkmışlar ve onunla pek çok istişhatta bulunmuşlardır. Bundan dolayı İbn Haldûn Endülüs nahvini mezhep olarak saymıştır. Bazıları ona uymuş, bazıları da tarafsız kalmışlardır. 5. Mısır Okulu: Nahiv ilmini ilk olarak Mısır’a getiren, bu ilmi Ebu’l-Esved ed-Düelî’den almış olan Abdurrahman b. Müzhir’dir. Mısır ekolünün özellikleri: İlk başta Bağdat medresesi gibi Basra ile Kufe medreselerini birleştirme yoluna gitmiş, sonra özellikle İbn Hişâm ve Suyûtî gibi alimlerin pek çok konudaki nahivle alakalı görüşleri ile ayrı bir ekol olmuştur.Keywords : Arap Dili, Dil ekolleri, Basra ekolü, Kufe ekolü, Bağdat ekolü, Mısır ekolü., Endülüs ekolü