- Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman Hekim Tarihi ve Folklorik Dergisi
- Lokman Hekim Journal 2013; Supplement Special Issue
- ASPİRİN: HER DERDE DEVA İLACIN ESKİ UYGARLIKLARDAN 1898’E ÖYKÜSÜ
ASPİRİN: HER DERDE DEVA İLACIN ESKİ UYGARLIKLARDAN 1898’E ÖYKÜSÜ
Authors : Ömür Elçioğlu, Hilmi Özden
Pages : 28-29
View : 12 | Download : 3
Publication Date : 2013-09-01
Article Type : Research
Abstract :Neredeyse herkes hayatında bir kez Aspirin kullanmıştır. Salisilin (Bark of Willow) 1700’lerin başında bilinmekle birlikte, onun ağrı kesici, ateş düşürücü özelliği çok daha öncelerden bilinmekteydi. 1870 yılında Profesör Von Necki Salisilin’in insan bedeninde "salisilik aside” dönüştürüldüğünü, ağrı ve ateş üzerinde rahatlatıcı bir etki yapsa da ciddi ağız ve mide şikâyetlerine neden olduğunu yazdı. Sodyum salisilat 1875’lerde hastalarda denenmesi için doktorlara verildi. Ağrı ve ateş üzerinde etkiliydi ancak kullananlar tadının berbat olduğunu dile getirmekteydi. 1897’de Felix Hoffman bu maddeyi tedavi amaçlı üretmeyi başardı. Salisilik asiti, Asetil salisilik asite (ASA) çevirdi. 1898’de Bayer Aspirin için patent aldı ve klinik denemeler başlatıldı. Başlangıçta sadece Almanya’da reçete ile satılırken 1915’ten sonra 20’li paketler halinde piyasaya sürüldü. 1970’lere kadar herkesin bildiği ancak bir türlü anlayamadığı Aspirinin insan vücudundaki etkilerinin araştırılması hız kazandı. Aspirinin prostaglandinlerin yapımını engellediği 1971 yılında İngiliz farmakolog Profesör John Vane tarafından açıklandı. Bu buluş sahibine 1982 yılında Nobel Ödülü getirdi. Bulgular Aspirin üzerinde yapılan çalışmaları tetikledi. Bu çalışmada her geçen gün yeni bir hastalığa iyi geldiği söylenen Aspirinin Eski uygarlıklardaki serüveni dile getirilmeye çalışılmıştır. Eski Mezopotamya Tabletlerinde, Mısır Papiruslarında, Hipocrates’in eserlerinde doğanın hizmetkârı söğüt ağacı yaprakları ağrı kesici olarak kullanılmaktaydı. Celsus ve Dioscorides de söğüt yapraklarının iyileştirici gücünü anlatan kayıtlar oluşturdu. Galen’e göre söğüt zaten uygar dünyada kullanılan bir ilaç haline gelmişti. Ortaçağ ve Rönesans’ta sıtma tedavisi için denendi. Avrupa’nın bazı bölgelerinde ilaç olarak kullanılsa da kullanım şekli ve etkileri konusunda kafa karışıklığı olduğu yazıldı. Aspirin kendiliğinden değil, bilimsel keşifler, sezgisel akıl yürütmeler, sıra dışı bilimsel dehaların katkısı ile hayatımıza girdi. Her derde deva olarak hep başucumuzda kaldı.Keywords : Aspirin, Tarihçe