- Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman Hekim Tarihi ve Folklorik Dergisi
- Vol: 2 Issue: 1
- Türkiye’de Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi: 1961–2003
Türkiye’de Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi: 1961–2003
Authors : Ahmet Öner Kurt, Tayyar Şaşmaz
Pages : 21-30
View : 7 | Download : 2
Publication Date : 2012-04-01
Article Type : Research
Abstract :Sağlık hizmetlerinin ve hekimliğin temel amacı, toplumları ve kişileri hastalıklardan korumaktır. Bunun için ülkede koruyucu sağlık hizmetlerini eşit ve bütün olarak sunabilecek birinci basamak sağlık hizmetlerinin olması gereklidir. Ülkemizde birinci basamak sağlık hizmetleri 1961 yılına kadar dikey sağlık örgütleri ve hükümet tabipliği ile yürütülmüştür. 1961 yılında çıkarılan 224 Sayılı Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkındaki Kanun ile sağlık hizmetlerinin yatay bir örgütlenme modeliyle sosyalleştirilmesi amaçlanmıştır. Sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesi ile "dar bölgede geniş tabanlı hizmet” modeli ön görülmüş, koruyucu sağlık hizmetlerine önem ve öncelik verilmiştir. Sağlık ocaklarında tam süre çalışan geniş bir ekip tarafından sunulan, toplumcu anlayış ile, eşit, sürekli, parasız, entegre ve basamaklandırılmış sağlık hizmeti Sosyalleştirmenin temel ilkeleri olarak kabul edilmiştir. 1963 yılında Muş iliyle başlayan ilk uygulama, 1981 yılına kadar 45 ile yayılabilmiş ve 1983 yılında diğer illerin de sosyalleştirildiği ilan edilmiştir. Sosyalleştirmeden sonraki yıllarda yayımlanan; "Alma Ata Bildirgesi” (1978), "2000 Yılı Herkes İçin Sağlık Hedefleri” (1984) ve "Sağlık 21 Hedefleri” (1998) gibi uluslararası düzeyde halk sağlığı politikalarını belirleyen üç belgenin sosyalleştirmenin temel ilkelerini içermesi de bu sağlık sisteminin doğruluğunun göstergesidir. Sosyalleştirme, daha hazırlıklarının yapıldığı günlerden itibaren çeşitli siyasal engellerle karşılaşmış ve hiç bir zaman tam olarak uygulanmamıştır. Merkezi hükümetler tarafından sosyalleştirme için gerekli bütçenin çıkarılmaması, sağlık ocaklarının yeterli donanım ve altyapıdan yoksun bırakılması, sosyalleştirmenin gereksindiği insan gücü ve yönetici kadrosunun yetiştirilmemesi ve sevk sisteminin uygulanmaması sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesini engelleyen faktörlerin başında sayılabilir. Sosyalleştirmeye eşitlikçi özünü ortaya çıkarması ve kapsayıcılığını geliştirmesi için gereken destek verilmemiştir. Ülkemizde 1961 yılında yasal olarak başlayan sosyalleştirme, "Sağlıkta Dönüşüm Programıyla” 2003 yılında fiilen sona erdirilmiştir. Sonuçta; sosyalleştirmenin temel ilkeleri uluslararası düzeyde halen geçerliliğini korumaktadır. Bu ilkeler göz ardı edilerek, çağdaş sağlık hizmeti sunumunun olanaklı olmadığı kanısındayız.Keywords : Sağlık hizmetleri, Sağlık örgütlenmesi, Sağlık politikaları, Sosyalleştirme