- Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman Hekim Tarihi ve Folklorik Dergisi
- Vol: 8 Issue: 3
- The Comparison of Grand Theriac Formulations in Canon of Avicenna and Two Manuscripts From Early Ott...
The Comparison of Grand Theriac Formulations in Canon of Avicenna and Two Manuscripts From Early Ottoman Medicine
Authors : Rıfat Vedat Yildirim
Pages : 247-260
Doi:10.31020/mutftd.442259
View : 12 | Download : 2
Publication Date : 2018-09-17
Article Type : Research
Abstract :Zehirler ve zehirlenmeler tarihin en eski zamanlarından beri insanlığın dikkatini çekmiş zehirler ve panzehirler üzerine pek çok eser vücuda getirilmiştir. Mitridaticum ve theriac formülasyonlarının günümüze aktarılmasında Galenos’un hatırı sayılır bir yerinin olduğu bilinmektedir. Galenos, mithridaticum yapımında kullanılan maddelere İmparator Neron’un özel hekimi olan Andromachus (M.S. 1. yy.)’un bazı maddeleri çıkarıp ve bazı maddeler ekleyerek galene adını verdiği başka bir karışım imâl ettiğini belirtmiştir. Galene ifadesi yerine sonraları theriac ifadesinin kullanılmaya başlandığı bilinmekle beraber bunun ne zaman ve nasıl olduğu ulaşılan kaynaklarda belirtilmemektedir. Andromachus tarafından geliştirilen bu theriac (tiryâk) bileşiminin İslâm kültürüne de geçtiğini görüyoruz. Theriac , Türk-İslam tıbbında da tiryak olarak telaffuz edilip panzehir anlamı yüklenerek kullanılagelmiştir. Tiryâkın İslâm kültürüne geçişinde rol oynayanlardan birinin Aegina’lı Paulus [Paulus Aeginata (625–690)] olduğunu aktarılmaktadır. Aeginalı Paulus hem mitridaticum ’dan hem de theriac ’dan bahsetmektedir. Aeginalı Paulus’un kitaplarının Râzî (854-930) tarafından kullanıldığı ve hatta Yuhanna bin Mâseveyh (ö. 857), Huneyn bin İshak (813–873) ve Râzî’nin (864–930) ilaç listelerinde tiryâktan bahsettiği bilinmektedir. Zaman içerisinde farklı tiryâk formülasyonlarının oluşturulduğu ve farklı amaçlarla kullanıldığı görülmektedir. Bu formüllerden biri de Batı’da grand tiryâk olarak da isimlendirilen tiryâk-ı fârûkdur. Bu araştırmada İbn Sînâ ve iki farklı Osmanlı hekimi olan İbn Şerîf ve Şerefeddîn Sabuncuoğlu’nun verdiği tiryâk-ı fârûk formülleri karşılaştırılmıştır.Keywords : Tiryâk, Osmanlı eczacılığı, Mürekkep devâlar