- Mersin Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi
- Vol: 13 Issue: 2
- Ketoliz defekti tanısıyla izlenen 16 hastanın klinik ve moleküler özelliklerinin incelenmesi: Tek me...
Ketoliz defekti tanısıyla izlenen 16 hastanın klinik ve moleküler özelliklerinin incelenmesi: Tek merkez deneyimi
Authors : Fatma Derya Bulut, Deniz Kor, Sebile Kilavuz, Berna Şeker, Neslihan Özcan, Faruk Incecik, Atıl Bişgin, Dinçer Yildizdaş, H. Neslihan Önenli Mungan
Pages : 158-166
Doi:10.26559/mersinsbd.687295
View : 14 | Download : 3
Publication Date : 2020-08-26
Article Type : Research
Abstract :Amaç: Beta-ketotiolaz (T2) ve suksinil-KoA:3-ketoasit KoA transferaz (SCOT) keton cisimlerinin yıkımında görev alan iki enzimdir. Ketolizde görevli bu iki enzimin eksikliğinde erken çocuklukta açlık veya diğer katabolik süreçlerle tetiklenen ve tekrarlayan ketoasidoz atakları görülür. Bu çalışmada, ketoliz defekti tanısıyla izlenen hastaların klinik ve moleküler özelliklerinin incelenmesi amaçlandı. Yöntem: Çukurova Üniversitesi Çocuk Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı’nda takipli 15 T2 eksikliği ve bir SCOT eksikliği tanılı hasta çalışmaya dahil edildi. Geriye dönük hastaların tıbbi kayıtları incelendi. Bulgular: Hastaların sekizi kız, sekizi erkekti. 13 hastada anne-baba akrabalığı, 11 hastada aile öyküsü vardı. SCOT eksikliği olan hastanın ilk ketoasidoz atağı iki günlükken olmuştu. T2 eksikliği olan hastalarda ise ilk atak yaşı ortalama 8,0±6,7 aydı (4 gün-29 ay). SCOT eksikliği olan hastanın atakları arasında hem negatif hem pozitif aseton değerleri olması ilginç özelliğiydi. T2 eksikliği tanılı hastaların tümünde atak dışında keton hep negatifti. Atak sırasında 10 hastada hipoglisemi, altısında ise hiperglisemi görüldü. Hastaların izlem süresince ortalama atak sayısı 3,8±3,1 idi. Hastalardan tanı ve ayırıcı tanı için açilkarnitin profili ve organik asit analizi çalışıldı. Mutasyon analizi yapılabilen 11 hastadan 10’unda bulunan mutasyonlar literatürde ilk kez bu çalışmayla tanımlandı. Sonuç: Ketoasidoz tablosunda gelen hastalarda organik asidemi ayırıcı tanısında daha nadir görülseler de ketoliz defektlerinin akılda tutulması gereklidir. Organik asidemilerden farklı olarak hastaların çoğunda kan şekeri ve beslenme durumundan bağımsız süreğen ketozisin olması, tipik organik asit ve açilkarnitin profili en önemli tanısal ipuçlarıdır. Bu gruptaki iki hastalığın tedavileri organik asidemiler kadar ciddi ve süreğen protein kısıtlaması ve kofaktör desteği gerektirmediğinden hem hastaların büyümelerini hem de yaşam kalitelerini daha az etkilemektedir.Keywords : Ketoliz defektleri, Beta-ketotiolaz eksikliği, ACAT1, Suksinil-KoA:3-ketoasit KoA transferaz eksikliği, OXCT1