Dersim Olayı, Bir Jakobenizm Faciası Mı?
Authors : Caner Arabaci
Pages : 33-103
View : 7 | Download : 4
Publication Date : 2017-12-20
Article Type : Research
Abstract :Dersim, erişilmesi güç kapalı bir bölge olarak devlet etkisinden asırlarca uzak yaşamıştır. Yörede, Kızılbaş, Sünni, Türk, Alevi, Bektaşi, Kürt gibi dini, sosyal yapılar, uzun süredir vardır. Silahlanma meyli yüksektir. Geçim kaynakları, sosyal yapı yönünden soygun, vurgun, yol kesme olayları hep vardır. Bu yapının iyileşmesi için yol, köprü, okul, halkevi yapma girişimleri; bölge tarafından, askerî harekâtın bir parçası olarak değerlendirilir. Resmi planlamanın yapılış tarzı, bu algıyı güçlendirir. Dersim olayı, bir sınıf hareketi; ırkçı, ideolojik bir kalkışma değildir. Kanıksanan bazı hakların elden alınması, yeni düzenlemelerin benimsenmemesi bağlamında gelişen güven bunalımının, çatışmaya dönüştürülmesidir. Seyit Rıza ve diğer kabile reislerinin, ayrı devlet kurma düşünceleri yoktur. Böyle bir veriye ulaşılamamıştır. Dolayısıyla Dersim olayı, bir ayrılıkçılık hareketi değildir. Yönetim, bölgeyi "medenileştirme” konusunda kararlıdır. Birçok hazırlık yanında sonuç, askeri tedip hareketiyle alınmak istenir. Halkı kazanarak değişimi sağlama, geçim kaynakları, sosyal yapıyı değiştirme çabası, gönüllülük esası ile gerçekleştirilemez. Can kaybı, resmi belgeye göre toplam, 13 bin 806 kişidir. Bunlara asker de eklenirse toplam kayıp, 14 bin civarındadır. p.p1 {margin: 0.0px 0.0px 0.0px 0.0px; font: 10.0px Helvetica} Olay; Türk’ün Kürd’ü, Sünnilerin Alevi’yi kıyıma uğratması değildir. Modernleşme yönelişiyle, pozitivist bir anlayışın; yerli, kültürel çeşniyi yok etme operasyonudur. Askeri operasyon ardından, kültürel değişimi telkin etme görevini; halkevleri ve halk odaları üstlenmiştir. Onun için Dersim tedibinden sonra, CHP Genel Merkezinin gönderdiği paralarla yöreye, çokça halkevi açılır. Dersim üstünden yeni düşmanlık yeşertme çabaları gözükmektedir. Türkiye, bütün unsurları kucaklayıcı, ırkçılığı etkisiz hale getirici politikalar üretmelidir. Ulus devlet yerine, büyük devlet anlayışı sergilenmeli; "Kerim Devlet” tavrının bu topraklara daha çok yakıştığı keşfedilmelidir.Keywords : Dersim, Seyit Rıza, Tunceli Kanunu, Abdullah Alpdoğan