- Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
- Cilt: 65 Sayı: 65
- Osmanlı’da Belâgat Ne İşe Yarar? El-Hâşiyetü’lCedîde ‘Alâ Şerhi ‘İsami’l-Ferîde’de İlmî Literatür ve...
Osmanlı’da Belâgat Ne İşe Yarar? El-Hâşiyetü’lCedîde ‘Alâ Şerhi ‘İsami’l-Ferîde’de İlmî Literatür ve Kavram Çeşitliliği
Authors : Osman Cengiz
Pages : 185-211
Doi:10.15370/maruifd.1373045
View : 76 | Download : 70
Publication Date : 2023-12-30
Article Type : Research
Abstract :Osmanlı düşüncesinin kaynaklarından olan belâgat ilmindeki klasik çalışmalardan biri Ebü’l-Kâsım es-Semerkandî (ö. 888/1483’ten sonra)’nin istiâreyle ilgili çalışması Risâletü’l-istiârât’dır. Bu esere İsâmüddin İsferâyînî (ö. 945/1538) tarafından şerh yazılmış ve bu şerhe de Filibeli Halil Fevzi Efendi (ö. 1301/1884) yaklaşık bin sayfalık bir hâşiye kaleme almıştır. Disiplinler arası metinlerden sayabileceğimiz bu kitap, Halil Fevzi Efendi üzerinden bir entelektüelin düşünce dünyasını resmetmektedir. Çalışma, elimizdeki eserin disiplinler arası yönüyle ilgilenmektedir. Bu ilmin diplomasi, siyaset, hukuk, usûl-i fıkıh, tefsir, kelam ve mantık gibi pek çok sahayla ilgili olması, entelektüel zihnin ondan müstağni kalamayacağını gösterdiği gibi niçin mecâz ve istiâreye yöneldiğimize de işaret etmektedir. Makale, Hâşiye’de yer aldığı şekliyle, istiâre yapılış biçimlerinin icmâlen veya tafsîlen Türkçe olarak verilmesi; mantıksal önermelerin veya metafizik yorumun belâgat ilmine tatbiki; ara cümle bahsinde olduğu gibi belâgat metodunun mantığa uyarlanması şeklindeki farklı takdim biçimlerini değerlendirmektedir. Ruh, kalp ve nefis kavramları için klasik metafizik metinlerinden yapılan iktibaslar; irâde, ilim ve kudret kavramları yanında tasavvurât ve tasdîkât bahislerinin, âdab-ı bahs konularının ele alınması; zaman zaman Meşşâî ve İşrakî geleneğe, hukemâ ve mütekellimin mesleklerinin farkına dikkat çekilmesi eserin disiplinler arası özelliğini göstermektedir. Bunun yanında kuvve-i nazariyye ve ameliyye’ye, havâss-ı hamse-i bâtına ve araz-ı nisbî’ye, eyniyyet, keyfiyyet ve zaman-mekân tasavvurlarına yer veren çalışma, zihnî suretler konusunda da izahlarda bulunmuştur. Akıl ve idrak kavramlarını tıp ilmiyle iç içe ele alan eserin mecâz ile hareket ilişkisini de fizik üzerinden örneklediği görülmektedir. Osmanlı’da özellikle 19. asırda yazılmış böyle bir belâgat kitabında nefs, rûh-ı insanî, rûh-ı hayvânî gibi konulara yer verilmesi dikkat çekicidir. Bu ve benzer öreklerden yola çıkarak söylemek gerekirse belâgatin, işlevsel bir vazife gördüğü; sadece edebiyatta işe yaramadığı söylenebilir. Halil Fevzi’nin yukarıdaki bakış açısı, eserin hemen bütün konularında görülmektedir. Modern dönemde herhangi bir alanda bilimselliğin işareti sayılan matematiğin taşıdığı kimlik, İslam medeniyetinde uzun bir süre mantık ilmi tarafından taşınmıştır. Bir eserde mantık ilmine dair bahisler ve ona atıf ne kadar fazla ise ilgili metin o kadar bilimsel ve kabule şayan sayılmaktaydı. Hâşiye’de de yukarıda temas edildiği üzere metin örgüsü mantık ve felsefe ile harmanlanarak sunulmakta; eser bu bakımdan güçlü bir kültür takdim etmektedir. Bu makale, belâgat metinlerinde alan dışı literatür ve kavram çeşitliliği gibi konulara katkı sunmayı amaçlamaktadır.Keywords : Osmanlı Belağatı, Arap Dili, Osmanlı Bilimi, Osmanlı Düşüncesi, İslam Felsefesi