KENTSEL YAŞANABİLİRLİK VE CİNSİYET
Authors : Arif Keçeli
Pages : 232-245
View : 9 | Download : 4
Publication Date : 2013-10-04
Article Type : Other
Abstract :Dünyanın hemen her köşesinde var olan yerleşim merkezlerinin yüzyıllardır süregelen büyüme ve gelişiminin bir sonucu olarak, günümüzün metropolleri ve kentsel yaşam alanları meydana gelmiştir. Geçtiğimiz 15-20 senelik süre içerisinde kentleşme hareketleri ciddi bir ivme kazanmış ve hızlanmıştır. Bugün, dünya nüfusunun yarısından fazlası kentlerde yaşamaktadır. BM’in nüfus raporunda sunduğu projeksiyona göre (2008) bu oran 2025 yılında toplam dünya nüfusunun üçte ikisi olarak görünmektedir. Dolayısı ile ekonominin (yatırım), nüfusun (insan gücü), hizmet sektörünün (istihdam), ulaşımın (lojistik), sosyal problemlerin, kültürel çelişkilerin ve mekânsal uyumsuzlukların ev sahipliğini yapan kentsel alanlarının önemi günden güne artmaktadır. Bütün bu sosyal, politik, ekonomik, kültürel ve çevresel özellikler ve problemlerin yanında, yaşanabilirlik güncel ve önemli bir kentsel araştırma konusu olarak literatürde yerini almış durumdadır. Yaşanabilir kentsel mekân algısı ve anlayışı, kişilerin sosyo-ekonomik ve kültürel özelliklerine, gelenek ve göreneklerine, sosyo-politik ortam ve kişisel tercihlerine bağlı olduğundan dolayı ölçme ve değerlendirmesi oldukça zor ve göreceli bir olgudur. Bu çalışmanın amacı, yaşanabilirlik algı ve anlayışının cinsiyetlere göre muhtemel farklılık ve benzerliklerini ortaya koymaktır. Kamu hizmetlerinin ulaşılabilirliği, yeşil alanların mevcudiyeti ve çevre kalitesi çalışmanın temel göstergeleri olarak belirlenmiştir. Çalışma alanında ikamet eden 1029 kişiyle düzenlenen anket çalışması telefon, internet ve cadde uygulamaları ile tamamlanmıştır. Kişilere ikamet ettikleri şehir ve mahalleleri ile ilgili çalışma göstergeleri doğrultusunda hazırlanan sorular yöneltilmiş, elde edilen sonuçlar cinsiyete göre karşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir.Keywords : Şehir coğrafyası, yaşanabilirlik, cinsiyet, Denizli