Язык Хутбы c Точки Зрения Исламского Права
Authors : Ali Yüksek, Abdurashid Zhoraev
Pages : 10-26
Doi:10.33206/mjss.953800
View : 11 | Download : 4
Publication Date : 2022-01-31
Article Type : Research
Abstract :Cuma günü, Müslümanlar için kutsal bir gündür. Namaz öncesindeki hutbe, Müslümanlar için yaygın din eğitimi niteliğindedir. İslami bilgi ve düşüncenin geniş kitlelere ulaştırılmasında büyük önem arz etmektedir. Hutbenin amacı, Müslüman halkın tüm kesimlerini dini bilgilerle aydınlatmak, onlara vaaz ve nasihatler vermek suretiyle onların dini duygularını geliştirmek, onları yardımlaşma ve dayanışma gibi iyiliklere yönlendirmek, kötülüklerden sakındırmaktır. Belki de cuma gününün ve namazının önemi, hutbeden kaynaklanmaktadır. Hutbenin hangi dil ile okunması hususunda, İslam alimleri arasında bir takım ihtilaflar vardır. Onlardan bir kısmı, Hz. Muhammed’in hutbelerini Arapça okuduğu, hutbenin Cuma namazının bir parçası olduğu sebebiyle hutbelerin mutlaka Arapça okunması gerektiğini savunmuşlardır. Diğer bazıları ise, hutbenin okunuş amacının halka bilgi vermek, halkı iyi ve güzel olan şeylere yönlendirmek olduğunu söylemişlerdir. Bunun içinde, hutbenin sadece halkın anlayacağı dilde olması durumunda hedefe ulaşılacağını belirterek, hutbelerin yerel halkın anlayacağı dilden olması gerektiğini savunmuşlardırlar. Bu ikinci grup, iddialarını desteklemek için şu delilleri öne sürmüşlerdir. Birincisi: Kur’an ve sünnette hutbenin Arapça olmasını gerektiren bir delil yoktur. İkincisi: Hz. Muhammed, Arap toplumunda yaşadığı için Arapça hutbe sunmuştur. Üçüncüsü: Hz. Ömer ve bazı halifeler, hutbe esnasında halk ile gündelik dil ile bazı konuşmalar yapmıştır. Dördüncüsü: Hutbenin yerel halkın dilinde okunması İslam’ın maksatlarına uygundur. İşte bu makalemizde, konuyla ilgili görüşleri ve onların delil ve bakış açılarını karşılaştırmalı bir şekilde bulacaksınız. Makalenin sonunda doğru olduğuna inandığımız görüşü sunacağız. Cuma günü, Müslümanlar için kutsal bir gündür. Namaz öncesindeki hutbe, Müslümanlar için yaygın din eğitimi niteliğindedir. İslami bilgi ve düşüncenin geniş kitlelere ulaştırılmasında büyük önem arz etmektedir. Hutbenin amacı, Müslüman halkın tüm kesimlerini dini bilgilerle aydınlatmak, onlara vaaz ve nasihatler vermek suretiyle onların dini duygularını geliştirmek, onları yardımlaşma ve dayanışma gibi iyiliklere yönlendirmek, kötülüklerden sakındırmaktır. Belki de cuma gününün ve namazının önemi, hutbeden kaynaklanmaktadır. Hutbenin hangi dil ile okunması hususunda, İslam alimleri arasında bir takım ihtilaflar vardır. Onlardan bir kısmı, Hz. Muhammed’in hutbelerini Arapça okuduğu, hutbenin Cuma namazının bir parçası olduğu sebebiyle hutbelerin mutlaka Arapça okunması gerektiğini savunmuşlardır. Diğer bazıları ise, hutbenin okunuş amacının halka bilgi vermek, halkı iyi ve güzel olan şeylere yönlendirmek olduğunu söylemişlerdir. Bunun içinde, hutbenin sadece halkın anlayacağı dilde olması durumunda hedefe ulaşılacağını belirterek, hutbelerin yerel halkın anlayacağı dilden olması gerektiğini savunmuşlardırlar. Bu ikinci grup, iddialarını desteklemek için şu delilleri öne sürmüşlerdir. Birincisi: Kur’an ve sünnette hutbenin Arapça olmasını gerektiren bir delil yoktur. İkincisi: Hz. Muhammed, Arap toplumunda yaşadığı için Arapça hutbe sunmuştur. Üçüncüsü: Hz. Ömer ve bazı halifeler, hutbe esnasında halk ile gündelik dil ile bazı konuşmalar yapmıştır. Dördüncüsü: Hutbenin yerel halkın dilinde okunması İslam’ın maksatlarına uygundur. İşte bu makalemizde, konuyla ilgili görüşleri ve onların delil ve bakış açılarını karşılaştırmalı bir şekilde bulacaksınız. Makalenin sonunda doğru olduğuna inandığımız görüşü sunacağız.Keywords : Cuma, Hutbe, Fıkıh, İslam Hukuku