- Korkut Ata Türkiyat Araştırmaları Dergisi
- Sayı: Özel Sayı 1 (Cumhuriyetin 100. Yılına) Özel Sayı
- Platon’da Dil Felsefesi ve Epistemoloji İlişkisi
Platon’da Dil Felsefesi ve Epistemoloji İlişkisi
Authors : Elif Akgun Kaya
Pages : 1220-1233
Doi:10.51531/korkutataturkiyat.1353555
View : 100 | Download : 387
Publication Date : 2023-10-27
Article Type : Research
Abstract :Platon’un "Kratylos” diyaloğu, adların kökenini, dilin gerçekliği anlama, ifade etme ve bilgiye ulaşmadaki rolünü incelediği eseridir. Platon’a göre dil, sadece iletişimi sağlayan bir araç değil; aynı zamanda gerçekliği ifade etmenin ve anlamanın bir yoludur. Bu şekliyle düşünsel, epistemolojik ve ontolojik olarak derinlemesine bir anlam taşır. Ancak dilin sınırlamaları ve soyut kavramları ifade etme yeteneği, doğru bilginin elde edilmesinde bazı zorluklar yaratır. Bu bağlamda, Platon’un dil felsefesi, bilginin nasıl ifade edildiğine ve anlaşıldığına dair temel soruları içerir. Bilgi felsefesi açısından Platon, gerçek bilginin formların (idealar) bilgisi olduğunu savunur. "İdealar”, duyusal dünyanın ötesindeki evrensel gerçeklikleri temsil eder. Bu noktada dilin soyut kavramları nasıl ifade ettiği ve gerçek bilgiyi nasıl yansıttığı cevaplanması gereken sorulardır. Platon, dilin soyut kavramları ifade etmek ve gerçek bilgiye ulaşmak için bir araç olarak nasıl kullanıldığını gösterir. Platon’a göre gerçek bilgi, duyusal dünyanın ötesine geçerek soyut düşüncenin dünyasına ulaşmayı gerektirir. Ancak, dilin sınırlılıkları gerçek bilgiye ulaşma sürecini zorlaştırabilir. Platon’un "bölünmüş çizgi analojisi” ve "mağara alegorisi,” dilin sınırlamalarını ve gerçek bilgiye ulaşmadaki zorluğu vurgular. Platon’a göre dil, soyut kavramları tam anlamıyla ifade edemez; bu nedenle gerçek bilgiyi elde etmek için soyut düşüncenin en yüksek seviyelerine ulaşmak gerekmektedir. Dolayısıyla dil, düşünsel dünyanın sınırlarını aşmada araç olarak kullanılabilir; ancak gerçek bilgiye ulaşmak için akıl yoluyla çaba harcanması gerekir. Platon’un idealizmi de gerçek bilginin soyut formlar âleminde var olduğunu ve bu bilgiye akıl yoluyla, entelektüel araçlarla ulaşmanın gerekliliğini vurgular. Bu makalede, Platon’un dille ilgili görüşleri bilgi felsefesi temelinde ele alınarak dilin; gerçeğin, "idealar”ın bilgisine ulaşmadaki işlevi ve bu bilgiyi nasıl ifade ettiği ve dilin sınırlılığı konusu incelenmektedir.Keywords : Kratylos, epistēmē, dil, idea, bölünmüş çizgi-mağara alegorisi.