- Korkut Ata Türkiyat Araştırmaları Dergisi
- Issue: 8
- Sinemada Toplum Eleştirisi Olarak Dinî ve Mitik Anlatı: Gelin, Düğün, Diyet
Sinemada Toplum Eleştirisi Olarak Dinî ve Mitik Anlatı: Gelin, Düğün, Diyet
Authors : Emine Çakir
Pages : 823-838
Doi:10.51531/korkutataturkiyat.1147332
View : 7 | Download : 3
Publication Date : 2022-08-30
Article Type : Research
Abstract :Bu çalışmanın konusu Lütfi Ömer Akad’ın "Anadolu Üçlemesi” adını verdiği ve yaygın olarak "Göç Üçlemesi” adıyla nitelenen Düğün (1973), Gelin (1973) ve Diyet (1974) adlı filmlerdeki dinî ve mitik folklorik anlatının incelenmesidir. Bu filmler, sözlü anlatımlar kapsamında folklor disiplini odağında ve metinlerarasılık yönteminin "mit, alıntı, çağrışım (anıştırma), kendine mal etme, üslup” gibi teknikleri çerçevesinde ele alınmıştır. Göç Üçlemesi ile ilgili mevcut çalışmaların özellikle "köyden kente göç” olgusunu irdeleyen göç sosyoloji ya da toplumsal cinsiyet kapsamında ele alındığı görülmektedir. Bu çalışmada ise farklı olarak Akad’ın her üç filmde de hedeflediği toplumsal değişimi yine toplumun aşina olduğu dinî bellek üzerinden bir başka ifadeyle kıssa, menkıbe ve hadis gibi dinî metinler ve kadın üzerinden inşa etmek istediği savı ileri sürülmüştür. Akad, toplumu eleştirirken halkın ortak dinî anlatı belleğini kullanmış ve bunu yaparken de metinlerarasılık yöntemine başvurmuştur. Akad, Gelin filminde İbrahim ve İsmail peygamberlerin kıssasını; Düğün filmlerinde Yusuf peygamberin kıssasını, Diyet filminde ise bir hadisi doğrudan alıntılamaktadır. Bu dinî göndermeler, filmde olayların akışı ve oyuncuların rolleriyle doğrudan ilişkili olarak sunulmuştur. Gelin filminde Kurban Bayramı esnasında İlyas Ağa torunu Osman’ı kucağına alıp kurban mitini anlatır. İsmail peygamberle Osman özdeşleştirilir fakat karşıt mit olarak koç yerine filmde Osman kurban olur. Düğün filminde ise hem kahramanın adının Yusuf olması hem de kahramanın Yusuf peygamber kıssasını bizzat kitaptan okuması açısından "çağrışım ve alıntı” tekniği kullanılmıştır. Diyet filminde ise ilk iki filmden farklı olarak dinî kıssadan değil hadis alıntısından yararlanılmıştır. Meryem’in babasının ve daha sonra Meryem’in ağzından duyduğumuz bu hadis, filmde olayın gidişatı için önemli bir referans olarak belirlenmiştir. Metinlerarasılık olarak belirlenen bir başka husus ise Akad’ın üslubu ve kendi kendine gönderme yapmasıdır. Türsel olarak her üç film, "toplumsal gerçekçi film” olarak değerlendirilebilir. Akad, kadının toplumu değiştirip dönüştürme gücünü her üç filmde de aynı kadın oyuncu üzerinden gösterir. Köyden kente göçü ve kente tutunmaya çalışan insanların hikâyesini anlatan bu filmlerde başrolü üstlenen Hülya Koçyiğit; Düğün filminde kentte bekâr kadının, Gelin filminde kentte evli ve çocuklu kadının, Diyet filminde ise kentte çocuklu ve dul bir kadının yaşam mücadelesine odaklanması açısından kentte kadının üç hâline; "bekâr, evli ve dul” olmayı vurgulaması açısından da manidardır. Akad’ın her üç filminde de metinlerarası unsur olarak dinî kaynakları kullandığı, toplumsal değişimi yine dinî göndermelerle eleştirerek inşa etmek istediği tespit edilmiştir.Keywords : Halkbilimi, metinlerarasılık, Lüftfi Ömer Akad, (Düğün, Gelin, Diyet), mit ve din.