- Kilis 7 Aralık Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
- Vol: 10 Issue: 1
- KUR’ÂN-I KERİM’DEKİ TAVEFE VE TÜREVLERİ ÜZERİNE BİR İNCELEME
KUR’ÂN-I KERİM’DEKİ TAVEFE VE TÜREVLERİ ÜZERİNE BİR İNCELEME
Authors : Ilhami Günay
Pages : 111-139
Doi:10.46353/k7auifd.1263287
View : 57 | Download : 312
Publication Date : 2023-06-30
Article Type : Research Article
Abstract :Kelime ve kavramlar, ait olduğu kültürün vazgeçilmez yapı taşlarıdır. Bu hakikat diğer milletler gibi Araplar için de geçerli olmuş, onlar da dil birikimlerini özenle korumuşlardır. Kur’ân-ı Kerîm, nüzulü esnasında Arapların anılan dil müktesebatını bazen mevcut manasında bazen de inşa etmekte olduğu yeni inanç, ahlak ve toplumsal sisteminde farklı manalar kazandırarak kullanmıştır. Bu süreçte Arapça kelimelerin semantik değişim geçirmesiyle, lügat manalarında genişleme ve yeni terim anlamları kazanmasına yol açmıştır. Dolayısıyla Kur’ân’ın din ve dünya görüşünü aksettiren kelimelerinin kök anlamlarıyla birlikte bütün olarak incelenmesi, ayetin maksadının doğru kavranması açısından önem arz etmektedir. Kur’ân-ı Kerîm’de sözlük ve terim manalarıyla yer alan kavramlardan, üzerinde çalışılmamış olanlardan birisi de ṭ-v-f köküdür. Kur’ân’da ṭ-v-f’den türetilen tâfe yetûfu, yetûfûne, yutâfu gibi fiil ve tavâf, tûfân, tâif ve tâife gibi isim formları geniş anlam yelpazesiyle kullanılmıştır. Kavramın ilk akla gelen ve en fazla kullanılan kök manası, bir şeyi korumak için onun etrafında yürüyerek dönmek, seyahat için şehirleri dolaşmak, herhangi bir şeyi kaplamak ve yayılmaktır. Onun lügavi manaları arasında hayal, rüya, kalbî meyil, vesvese ve günah gibi hissî/manevi hususlar bulunmaktadır. Kelimenin salgın hastalık, yaygın ölüm getiren afet ve azap vb. anlamları onun, maddi varlıklarla alakalı yönünü oluşturmaktadır. Kelimenin türevleri ve manaları geniş bulunmakla birlikte çalışmanın merkezini, ṭavâf, ṭâif ve ṭâife kalıplarının oluşturduğu söylenebilir. Tavâfın, bir şeyin çevresinde sürekli adımlarla dairevi dönmek sözlük manasının, Kâbenin çevresinde ve Safa-Merve arasındaki terim manalarının ilkinde aynen ve ikincisinde biraz değişerek korunduğu görülmektedir. Tavâfın, kutsalın etrafında dolanmak terim manasının, cennet ehlinin çevresinde hizmetçilerin dolanmasında ve cehennem ehlinin azap mekânları arasında gidip gelmelerinde kullanılması, Kur’ân’ın iyiliğe teşviki ve kötülükten sakındırmayı kutsala eşdeğer gördüğüne işaret etmektedir. Cahiliye döneminde putların etrafında dönülmesinde tavâf yerine devvâr/dönülen lafzının kullanılması, yine kök manasındaki kutsala atıf gibi görünmektedir. Tavâf mastarından türetilen bazı kelimeler şeytan, bir yoruma göre melek, insan fertleri ve toplulukları için kullanılmaktadır. Ancak bu kelimenin farklı tabiata sahip varlıklarla ilgili kullanılması, onlarda anlam değişikliğine veya zıtlığına sebep oluşturmamaktadır. Aynı şekilde kelimenin ikrama/rahmete delalet eden manası yanında âfet/azap zıt anlamlarda kullanılması, cümle içerisinde ve akışında herhangi bir müphemliğe ve yanlış anlaşılmaya sebep olmamaktadır. Kavramın, dünyevi ve uhrevi hayata dair konularda kullanılması, bu iki hayatın benzerliğine ve/veya farklılığına işaret etmektedir. Yine kelimenin ve türevlerinin farklı cinsten yükümlü varlıklar için kullanılması, herhangi bir anlam değişmesine yol açmamaktadır. Kelimenin tavf, tufân ve tayf mastarlarından ilk ikisi, tavâfın sözlük manasına daha yakındır. Üçüncüsü ise geniş anlam alanıyla âyetlere zengin mana kazandırmaktadır. Tâif; surlarla çevrili düşmandan korunan şehir ve geceleyin evlerin etrafında sürekli dönerek koruyan gece bekçisi anlamlarıyla kök manasıyla uyumludur. Mekke dışından Kâbeyi tavaf etmek için gelen ve kralların elçilerine benzetilenlere tâif denilmesi kutsala saygı gösterenlere verilen değeri aksettirmektedir. Şeytan ve/veya vesvesesi için tâifin kullanılması, iman, takva ve istikamet üzere yaşamanın önündeki muhtemel tehlikelere dikkat çekmektedir. Bir bütünün parçası ve çevresinde dolanacak kadar insan topluluğu temel manasını taşıyan tâife, medeni surelerde Müslümanların, münafıkların, Ehl-i Kitabın ve müşriklerin bir kişiden başlayarak yüzbinleri bulan kısımları için kullanılmıştır. Anılan manaların âyetlerin anlaşılmasındaki rolüne binaen içinde t-v-f ve türevlerin geçtiği âyetlerin, bu manalara uygun tevilinin teyit edilmesi ve varsa göz ardı edilen anlama göre yorumlanması önem arz etmektedir. Bütün bu mülahazalar, zikredilen kavramın üzerinde çalışılmasına dayanak oluşturmuş ve alana mütevazı bir katkı sunmayı hedeflemektedir. Çalışmada kelimenin Kur’ân’da kullanılan ve onlarla alakalı olduğu düşünülen türevleri konu edilmiş, sözlük manaları açıklanmış ve içinde geçtiği âyetlere kazandırdığı manalara değinilmiştir. Zikredilen kelimenin kökü ve/veya türevlerinin, âyetlerdeki farklı kıraatlerine bilhassa odaklanılmıştır. Bununla, kıraat farklılıklarının âyete kazandırdığı yeni manaların bulunması hedeflenmiştir. Çalışmada anlam birliği veya yakınlığı olan kelimeler aynı başlık altında incelenmiştir. Kavramın türevlerinin ve ilgili âyetlerin iniş sırasına göre manalarının izlediği seyir kısaca gösterilmeye çalışılmıştır. Çalışma, daha çok klasik lügatlerin ve alanın temel tefsirlerinin verilerinden faydalanılarak hazırlanmıştır.Keywords : Kur’ân, Tefsir, Kavram, Ṭavâf, İştikak, İnceleme, Yorum