- Kilis 7 Aralık Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
- Vol: 10 Issue: 1
- HALEFU’L-AHMER: ŞAİRLİĞİ, RÂVÎLİĞİ VE EDEBİ TENKİTÇİLİĞİ
HALEFU’L-AHMER: ŞAİRLİĞİ, RÂVÎLİĞİ VE EDEBİ TENKİTÇİLİĞİ
Authors : Hüseyin Ersönmez
Pages : 177-200
Doi:10.46353/k7auifd.1231959
View : 34 | Download : 26
Publication Date : 2023-06-30
Article Type : Research Article
Abstract :Bu çalışmamızda nahiv, nesep ve dil âlimi olan ve Ebû Muhriz künyesiyle tanınan Halefu’l-Ahmer ele alınmıştır. Halef’in özellikle şairlik, râvilik ve edebi tenkitçilik yönleri ön plana çıkarılmış ve bu yönlerine detaylı bir şekilde temas edilmiştir. Öncelikle Halef’in hayatı hakkında genel bilgi verilmiştir. Bu anlamda kaynaklara baktığımız zaman Halef’in Fars veya Türk asıllı olduğu yönünde rivayetlere rastlamaktayız. Halef, döneminin önde gelen dil âlimlerinden İsâ b. Ömer es-Sekafî (öl. 149/766), Yûnus b. Habîb (öl. 182/798) ve Ebû Amr b. A‘lâ’dan (öl. 154/771) dersler almıştır. Arap şiir ve edebi tenkidiyle eski Arap şiirinin ezberlenip rivayet edilmesi konularındaki ilmini ise Hammâd er-Râviye’den (öl. 160/776-77 [?]) almıştır. Basra’daki bütün âlimlerin şiirdeki hocası kabul edilen Halefu’l-Ahmer başta Asmaî (öl. 216/831) olmak üzere Ebû Nuvâs (öl. 198/813 [?]) ve İbn Sellâm el-Cumâhî (öl. 231/846 [?]) gibi önemli dilciler yetiştirmiştir. Halef’in hayatıyla ilgili genel bilgiden sonra onun şairliği, râviliği ve edebi tenkitçiliği ayrı başlıklar altında değerlendirilmiştir. Buna göre, Halef’in şiirdeki yetkinliği konusunda hiç şüphe olmadığı, onun insanlar arasında şiiri en iyi rivayet eden ve onu en iyi bilen birisi olduğu aktarılmaktadır. Halef’in şiir konusundaki yetkinliği ve şairlik yönünün yanı sıra râviliği de onu ön plana çıkarmaktadır. Şöyle ki, Emevi dönemi sonları Abbasi dönemi başlarında çoğunlukla sözlü olarak aktarılan şiirin tedvinine geçilmiş ve özellikle de Basra ve Kûfe şehirleri şiir rivayetine daha çok önem verilen ilim merkezleri haline gelmiştir. Kûfe rivayet ekolünün öncülüğünü Halef’in hocası Hammâd er-Râviye yaparken Basra’da ekolün öncülüğünü Halef yapmıştır. Bunun yanı sıra Halef şiir rivâyeti ve tenkidinde hocası Hammâd’dan çok fazla istifade etmiş dahası hocasının önüne geçmiştir. Yetkin bir şair ve râvi olan özellikle de Cahiliye şiirlerinin üslubuna benzer şiir söylemede başarılı olan Halef’in çokça şiir inşâd edip bunu eski şairlere nispet ettiği yönünde iddialar da ortaya atılmıştır. Bununla birlikte Asmaî, İbn Sellâm el-Cumahî ve Ebû Amr gibi şiir alanında otorite sahibi âlimler Halef’in rivayetlerinin güvenilirliği hususunda olumlu görüşlerini zikretmişlerdir. Yine el-Câhız (öl. 255/869) Halef’in rivayetlerine güveniyor olmalı ki, ondan birçok şiir aktarmıştır. Şiirlerle ilgili uydurmaların her biri İran asıllı olan Kûfe ekolünden Hammâd er-Râviye ve onun talebesi Basra ekolünden Halefu’l-Ahmer üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu olayı, Basra ve Kûfe dil mektepleri arasında cereyan eden ve birbirlerini şiirde uydurmacılık, yalancılık gibi durumlarla suçlama gayreti, râvilerin daha fazla şiir birikimine sahip olma ve rivayet etme mücadelesine dayandıranlar olmuştur. Bunun yanı sıra Arap ırkçılığına karşı aslı Arap olmayanlar arasında gerçekleşen bilhassa da Fars asıllı Müslümanlar arasında bir karşı tepki olarak ortaya çıkan ve Araplarla özellikle de edebî sahada mücadeleye giren Şuûbiyye hareketi gibi durumlara bağlayanlar da olmuştur. Ayrıca şiirde çok iyi olması, siyasi otoriteye muhalif bir tutum içerisinde olan alevi bir kişiliğe sahip olması da kendisine yapılan uydurma ithamlarının sebeplerinden sayılmıştır. Çalışmamızda Halef’in şiirleriyle ilgili dilciler arasındaki yaklaşım genel olarak iki grup altında incelenmiştir. Bunlardan birinci grubu Ebû Hâtim es-Sicistânî (öl. 255/869), Ebu’t-Tayyib el-Lugavî (öl. 351/962), Ebû Ali el-Kâlî (öl. 356/967), İbn Nedîm (öl. 385/995 [?]) gibi Halef’e aşırı düşmanlık besleyen, ciddi ithamlarda bulunanlar oluşturmaktadır. İkinci grubu ise Asmaî, İbn Sellâm, Ebû Nüvâs gibi Halef’in rivayetlerinin güvenilirliğine bağlı olanlar teşkil etmektedir. Çalışmada özellikle Halef’e ithamda bulunan dilcilerin görüşleri değerlendirilerek bazı tespitler yapılmaya çalışılmıştır. Son olarak çalışmamızda Halef’in edebi tenkitçilik yönü ele alınmıştır. Kaynaklar arasında Halef’in edebi tenkitçiliğini en fazla anlatan eserlerin Ebû Ali el-Kâlî’nin el-Emâlî adlı eseri, İbn Reşîk’in (öl. 456/1064) el-Umde’si olduğu görülmektedir. Bu rivayetlerin çoğu da Asmaî’den nakledilmektedir. İbn Reşîk, Ebu Amr b. Alâ ve arkadaşlarının edebî tenkit alanında Halefu’l-Ahmer’le yarışamayacaklarını, Halef’in bu alanda çok iyi olduğunu söylemiştir. Bu anlamda Halef’e arz edilen ve onun görüşlerine başvurulan birtakım rivayetler üzerinden onun eleştirmenlik yönü açıklanmaya çalışılmıştır.Keywords : Arap Dili ve Belagatı, Halefu\'l-Ahmer, Şiir, Rivayet, Edebi Tenkit.