- Kilis 7 Aralık Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
- Vol: 8 Issue: 2
- ORGANİZE TEVERRUK ÜZERİNE BİR ANALİZ VE TKBB DANIŞMA KURULU VE AAOIFI STANDARTLARININ MUKAYESESİ...
ORGANİZE TEVERRUK ÜZERİNE BİR ANALİZ VE TKBB DANIŞMA KURULU VE AAOIFI STANDARTLARININ MUKAYESESİ
Authors : Ismail Halitoğlu
Pages : 661-695
Doi:10.46353/k7auifd.997443
View : 10 | Download : 4
Publication Date : 2021-12-30
Article Type : Research
Abstract :Kur’an ve Sünnet’te yer alan yasaklardan biri faizdir. İslam dini, faize götürecek sebepleri iki cihetten kapatmıştır. Faizle borç veren açısından Peygamber Efendimiz (s.a.v) onu karşılığı olmayan bir kârı almaktan, kabzetmediği bir şeyi satmaktan, yanında bulunmayan bir şeyi satmaktan, vadeli ile vadelinin mübadelesinden (el-kâli’ bi’l-kâli’) men etmiştir. Çünkü bu tasarruflardan her biri alacaklı açısından faiz doğurmaktadır. Alacaklının üçüncü taraf dahi olsa muavazalı akitlerde fazlalık alması nasıl haram kabul edilmişse aynı şekilde borçlu için de muavazalı işlemlerde üçüncü taraf dahi olsa fazlalık vermesi haramdır. Zira İslam dini bu konuda bir ayrım gözetmeksizin faiz alınmasını da verilmesini de haram saymıştır.Çağdaş İslam hukukçuları, satın alma emri veren murabaha işleminin kurallarını tartışırlarken bu hükümlerin farkında olarak meseleyi ele almışlardır. Bundan hareketle murabaha işleminde bankanın murabahaya konu mala sahip olması gerektiğini ve müşteriye vadeli olarak satmadan önce ilgili malın tazmin sorumluluğunu üstlenmesi gerektiğini ifade etmişlerdir. Şayet murabahaya konu mal, finansman talebinde bulunan müşteriye önceden satılmış olursa banka kendinde bulunmayan bir malı satmış olacak veyahut borcun satımını gerçekleştirmiş olacaktır. Bu işlemler ise İslam hukukuna göre faiz ihtiva eden işlemlerdir. Faizin borçlu cihetinden yasaklanmasının ise İslam hukukunda bir özel diğeri genel olmak üzere iki şekli söz konusudur. Özel olan şekli îne satışının yasaklanması biçiminde vuku bulmuştur. Genele gelince onlar da malın korunmasına dair ortaya konan şer’i kurallardır. Faiz, büyük bir zulüm ve insanların mallarını haksız yere yemektir. İşte bu düsturdan hareketle, İslami bankalar bu haksızlığı ve zulmü bertaraf edecek şekilde faizsiz sistemi işletmek üzere ortaya çıkmıştır. Bu bankaların sorumluluğunu üzerine alan kimseler, İslam hukukunun kaidelerine ve prensiplerine uygun olacak şekilde faizli sisteme alternatifler geliştirmek ve insanların ihtiyaçlarını faizden uzak durarak karşılayabilmek için gayret göstermişlerdir. İlk ortaya çıktığı zamanlarda emek-sermaye ortaklığı (mudarebe) ve murabahalı (üzerine kâr ilave ederek) satış işlemleri zemininde hizmet veren İslami finans sektörü, ilerleyen yıllar ve gelişen konjonktür içerisinde yeni faizsiz finans ürünleri ortaya koymak adına çalışmalar yürütmüştür. Klasik fıkıhta çokça kullanılan selem ve ıstısna’ akitleri, murabaha, icare ve mudarebe temelli sukuk ihraçları İslami bankacılık noktasında üzerinde çalışılan faizsiz finans ürünlerinden bazılarıdır. Bunun yanında İslami finans, sadece bankacılık alanında değil sigortacılık sahasında da tekafül adı altında faizsiz bir model sunmak amacıyla çalışmalara zemin hazırlamıştır. Ortaya çıkan gelişmelere paralel olarak bu kurumların müşterilerine sağladığı finansman formülleri de gelişmiştir. Bu formüllerden birisi de nakit ihtiyacını karşılamanın başarılı bir yolu olarak düşünülen teverruk ürünüdür. Bu işlem zaman içerisinde İslami Bankacılık işlemleri arasında yaygınlık kazanmıştır. Öyle ki, bazı ülkelerin İslami bankalarındaki finansal işlemlerde teverruk, işlem hacmi bakımından temel finansal ürün haline gelmiştir. İslami finans geleceği üzerindeki etkisini ve hükmünü anlamak, diğer finansman biçimlerinin ekonomik yönünü bilmek amacıyla banka teverrruku sürecine ışık tutma gereği duyuldu. TKBB Danışma Kurulunun çıkardığı standardın ardından Teverruk meselesi bu günlerde Türkiye’de İslami bankacılık alanıyla iştigal eden hukukçular ve iktisatçılar arasında tartışmaya mahal olan konulardan biridir. Konu, İslami bankalar başta olmak üzere teverruka alışmış finans kuruluşlarını geleneksel bankacılık finansman uygulamalarına yaklaştırdığı için önem arz eden bir konudur. Bu çalışmada ilk olarak teverruk işleminin kavramsal çerçevesi üzerinde durulmuştur. Sonrasında ise banka teverrukunun terim anlamı bağlamında ine satışı ile bağlantısı ele alınmış, ardından teverruk çeşitleri incelenmiş daha sonrasında ise konu, sedd-i zerai ve hiyel konuları ile mukayese edilerek incelenmiştir. Çalışmanın sonunda ise AAOIFI Standardı ile TKBB Merkezi Danışma Kurulunun yayınlamış olduğu teverruk standartlarının ayrıntılı bir şekilde incelemesi yapılmıştır. Sonrasında ise her iki standart için bir değerlendirme yapılmıştır.Keywords : İslam Hukuku, Îne, Teverruk, Sedd-i Zerâi’, Yapılandırma, Hile, Karz, Limit