- Kilis 7 Aralık Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
- Vol: 7 Issue: 2
- Сложность Переводов Корана: Полисемия
Сложность Переводов Корана: Полисемия
Authors : Mürsel Ethem, Inayetulla Azimov
Pages : 745-772
Doi:10.46353/k7auifd.715755
View : 11 | Download : 6
Publication Date : 2020-12-31
Article Type : Research
Abstract :Her dilde olduğu gibi, Kur’an-ı Kerim’in indirildiği dil olan Arap dilinde de çokanlamlı (müşterek/vücûh) kelimelerin bulunduğu gerçek olup, araştırılması gereken bir alandır. Söz konusu çokanlamlı kelimelerin anlamlarını ve hedef dildeki aktarımının ifade durumu tespit etmek hem Kur’an-ı Kerim’i anlamak, hem de hedef dildeki çevirisi açısından çok önemlidir. Bu kelimelerin anlamlarını tayin aşamasında, ya çokanlamlı kelimenin her geçtiği yerde, diğer anlamlarını görmeksizin ona kelimenin tek bir anlamını vermek veya kelimenin kullanıldığı ortam ve bağlamını göz ardı etmek, birçok anlamdan sadece birisini ona yüklemek bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmamız genel olarak Arap dilindeki çokanlamlılık olgusunun varlığını, söz konusu olguyu Kur’an’ın Rusça çevirilerinde örnekler vererek Kur’an’ın anlaşılması ve yorumlanması hususunda karşılaşılan sorunları tartışmaktadır. Kur’an-ı Kerim, tüm insanlığa gönderilen son kutsal kitaptır ve dili Arapçadır. Hz. Muhammed'in (SAV) zamanından bu yana Kur’an’ın diğer dillere tercüme edilmesine yönelik çok girişim ol-muş ve neticede Kur’an-ı Kerim birçok dile çevrilmiştir. Çevirinin kendisi genellikle çok zor bir süreç olmakla bu süreç kutsal metinler söz konusu olduğu zaman iki katına çıkar. Arapçada da diğer dillerde olduğu gibi çok anlamlılık vardır. Hele hele çokanlamlılık Arapçanın en önemli özelliğidir. Çokanlamlılık sorunu çeviride en zor süreç olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun nedeni de dilin doğasının devamlı gelişmesi ve değişmesidir. Bilim adamları Kur’an’ın nüzul dönemindeki Arapça kelimelerin anlamlarını belirleme sorununa dikkat çekmişler. Kur’an kelimeleri zikredilmiş oldukları yere, siyak ve sibaka göre muhtelif manalara gelebilmektedirler. Söz konusu çokanlamlılık olayını araştırmamız-da Kur’an’ın Rusçaya çevirilerindeki çok anlamlı kelimeleri örnek vererek ele aldık. Nitekim çokanlamlılık sorunu Kur’an’ın Rusça çevirilerinde de karşımıza çıkmaktadır. Kur’an’ın Rusçaya aktarılan tercümelerinin iki çeşit çeviri olduğunu görmekteyiz; Kur’an’ın Avrupa Dillerinden Rusçaya çevirisi ve Arapça Orijinallerinden Rusçaya çevirisi. Nitekim Rus okuyucuları başlangıçta Kur’an ile Avrupa Dillerinden çevrilen tercümeler üzerinden tanıştılar. İlk çeviri 1716. senesinde Petr Postnikov tarafından çevrilmiştir. Söz konusu çeviriyi ondan sonra yapılan üç adet çeviri takip etmiştir. Kur’an’ın asıl nüsha Arapça orijinalinden Rusçaya ilk çevirisi 1871’de Dmitriy Boguslavskiy tarafından gerçekleştirildi. Ancak maalesef, çalışmalarını hemen yayınlayamadı. Bu yüzden Kur’an’ın Arapça orijinalinden ilk çevirisinin oryantalist Sablukov Gordiy Semenovich tarafından 1878’de yapıl-dığı ve yayınlandığı bilinmektedir. Şu anda, Kur’an’ın Rusça'ya otuzdan fazla çevirisi bulunmaktadır. Tüm çevirmenlerin Kur’an’ın anlamını Rusçaya en iyi şekilde aktarmaya çalıştıklarını söyleyebiliriz. Bununla beraber Kur’an’ı Rusçaya çeviren tüm çevirmenlerinin iyi düzeyde Arapça bildiğini söyleye-meyiz. Ayrıca bazı çevirmenler genel olarak İslam tarihini tam olarak bilmeyenler de vardı. Bunların yanında çeviri işini de az sayıda insan anladığını varsayabiliriz. Yukarıda bahsettiğimiz gibi Kur’an’ın çevirisinin karmaşıklığının temel nedenlerinden biri ço-kanlamlı (müşterek/vücüh) kelimelerde yatmaktadır. Kur’an’ın ilk tercümanları çokanlamlılık olayını önemini ısrarla vurguladı. Belki de tam da bu nedenle, Kur’an’ın ilk tefsirleri/yorumları esas olarak dil düzeyinde idi diyebiliriz. Ayrıca, Kur’an-ı Kerim’in nüzul sırasında her zamanki Arapça kelimeleri kullanıldığını, ancak zaman zaman bunlar yeni bir anlam ifade ettiğini belirtmek gerekir. Temel olarak, bu yeni anlamların öncelikle dini bir anlamı vardı. Bu konuda çok sayıda örnek verebiliriz. Örneğin, Kur’an’ın gönderil-mesinden önceki "صَلَاة /salat” kelimesinin temelde "دُعَاء /yalvarma” anlamı vardı, fakat önceden hiç "namaz” anlamında kullanılmadı. Örneğin, "zekât” kelimesi için de aynı durum söz konusudur. Bu kelime, İslamiyet’ten önce, esas olarak "büyüme" anlamına geliyordu. Tabii ki, bu anlam Kur’an’da korunur, ancak bu kez kelime esas olarak terminolojik anlamında, yani "İslam’ın beş esasından biri” olarak kullanılır. Kur’an’ı araştıran bilim insanları kutsal yazıları en iyi şekilde anlamak için, hem Arap dilinde hem de Kur’an’da çokanlamlılık ve eşadlılık/eşseslilik konularının esasını/özünü incelemeye çalıştılar. Ço-kanlamlılığın oluşmasının çeşitli nedenleri vardır. Araştırmacılar arasında bu konuda farklı görüşler olduğu belirtilmelidir. Nitekim "bağlam” Kur’an’ın anlamını belirlemede en önemli faktörlerden biri-dir. Ayrıca, herhangi bir çokanlamlı kelimeyi tayin etmede bağlam çok önemlidir. Başka bir deyişle, bağlam sözlü iletişim için bir ön koşuldur.Keywords : Tefsir, Kur'an, Çeviri, Çok Anlamlılık, Anlam Genişlemesi, Vücûh ve Nezâir